Hatay Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Özçelik, Yönetim Kurulu üyeleriyle yaptığı basın toplantısında daha iyi, yaşanabilir, sağlıklı ve sürdürülebilir kentleşme adına önerilerini sıraladı.
Antakya Atatürk Parkı içinde Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması planlanan Nikah Salonu ve Kültür Merkezi ile görüşlerini aktararak konuşmasına başlayan Özçelik, yaklaşık 52.000 m2’lik alanıyla Antakya Atatürk Parkının, kent merkezimizdeki en büyük yeşil alana sahip parkımız olduğunu hatırlattı ve “Her sabah yüzlerce kişinin spor yaptığı, gün içinde binlerce kişinin soluk alıp dinlenmek için ziyaret ettiği en önemli alanımızdır. Bu kentte yaşayan bireyler ve yöneticiler olarak hepimizin bu park alanını genişletmek, büyütmek için öneriler geliştirmemiz gerekirken park alanını daraltacak, küçültecek bina ve projeleri kabul etmemiz mümkün değildir. Atatürk Parkı içinde yapılması planlanan Nikâh Salonu ve Kültür Merkezi’nin ihtiyaç olup olmadığına bakılmaksızın mutlaka bu alanda yapımından vazgeçilmelidir. Kentimiz açısından bu alanda yapılması gereken Antakya Atatürk Parkı ile Gündüz Caddesi arasında kalan “korunması gerekli yapılar” dışındaki binaların kaldırılarak Parkın yolla birleşmesini sağlamak olmalıdır. Atatürk Parkı’nın Gündüz Caddesi ile birleşecek şekilde genişlemesinin hedeflenmesi gerekirken burada yeni bina yapılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Doç. Dr. Lütfü Savaş’tan bu görüşlerimiz çerçevesinde konuyu tekrar değerlendirmelerini talep ediyoruz.
Yetersiz yeşil alanı arttırmak yerine azaltma çabası anlaşılmazdır. Açık ve yeşil alanların korunması, geliştirilip büyütülmesi, güzel ve sağlıklı bir çevrenin düzenli, planlı ve denetlenebilen bir kent yaşamının oluşturulması amaçlanmalıdır” dedi.
Antakya Otelini akıbeti ile ilgili kamuoyu bilgilendirilmeli …
Tarihi ve kültürel mirasın ve bu mirası kucaklayan doğal çevrenin korunması, çağdaş ülkelerin ve toplumların öncelikli ulusal ve evrensel görevleri arasında olduğunu söyleyen Özçelik, “Tarihsel, kültürel, doğal ve kentsel değerlerin korunması çabalarında ‘kamu yönetimi-yerel yönetimler-özel sektör-sivil toplum güçleri’ birlik içerisinde çalışmalar yürütmelidir. Bu bağlamda Antakya Otelinin yıkımı akabinde yerine ne yapılacağı konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir. Antakya Otelinin yanında yer alan Meclis Binası ve Adalı Konağı’nın korunması gereken kültür varlıkları olması sebebi ile bu kültürel değerlere saygı ve koruma bilinci ile proje geliştirilmesi gerekmektedir. Yetkililerden yapılacak proje ile ilgili açıklama beklediğimizi Sizlerin aracılığıyla ifade etmek isteriz” dedi.
Vakıf İşhanı, köprübaşı meydanı ile bütünleştirilmeli, açık alan olarak
kullanılmalı …
Son günlerde kamuoyunda tartışılan bir diğer konunun Mehmet Şah Vakıf İşhanı’nın yıkılarak yerine yeni bina yapılması olduğunu belirten Özçelik, Vakıf İşhanı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan riskli yapı tespiti sonucu tahliye ve yıkım kararı alındığını bildirdi ve şunlara değindi: “Vakıf İşhanı’nın yıkılması durumunda yerine yeni bina yapmak yerine bu alanın Köprübaşı meydanı ile bütünleştirilerek açık alan olarak kullanımı için çözüm üretmek kent merkezimize daha fazla değer katacaktır. Özellikle tarihi doku içinde Kentleri değerli kılan binalar olmasına karşın, bazı binaların kaldırılması mevcudiyetinden daha olumlu sonuç oluşturur. Zaman içinde Vakıf İşhanı arkasındaki binaların da yapısal ömrünü tamamlamasından sonra bu alana katılması ve Hürriyet Caddesinin önünün açılarak Asi Nehri ile bütünleşmesi planlanmalıdır. Bu alanda bulunan tarihi kent dokusunun ortaya çıkması, önündeki meydan ve açık alanla Asi Nehri’yle bütünleşmesinin yaratacağı olumlu etki kent merkezinde çok daha fazla değer yaratacaktır. Bu vizyon çerçevesinde konunun değerlendirilmesini ve yıkımdan sonra yeni bina yapılması yerine açık alan olarak kullanılması için çözüm üretilmesini talep ediyoruz.”
Antakya Stadyumu ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü binasının taşınması ile ortaya çıkacak olan alan ve Armutlu’da bulunan Kapalı Spor Salonu’nun, Yeni Stadyum ‘un yapımı karşılığında Toplu Konut İdaresine (TOKİ) devredildiğini belirten Özçelik, Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) bu alana ilişkin re ‘sen imar planı hazırlayarak buranın yapılaşma sürecini başlattığını bildirdi ve “Bu konuda Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) olarak 10 Ağustos 2017’de Basın Açıklaması yaparak kamuoyunu bilgilendirmiştik. HAMOK olarak yaptığımız basın açıklamasında bu imar değişikliğinin derhal durdurulması gerektiğini, Stadyum ve çevresindeki alanın ihtiyaç duyduğumuz yeşil alan ve kent meydanı olarak düzenlenmesinin kentin gelişimi ve sürdürülebilirliği için zaruri olduğunu kamuoyunun bilgisine sunmuştuk. Antakya Kent Merkezinde sağlıklı ve yaşanılabilir bir kentin ihtiyacı olan yeşil alanlarımız ‘yoğun yapılaşma sebebiyle’ yok denecek kadar azdır. Mezarlık Kompleksi dışında neredeyse başka yeşil alanımız bulunmamaktadır. İhtiyaç duyduğumuz bir Kent Meydanı’na sahip değiliz. Kentte yaşayan bireyler olarak bu önemli ihtiyaçlarımız dururken boşalacak bu alanın İmara açılması planlama ve şehircilik ilkelerine aykırıdır.
Bu Konuya ilişkin Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Doç. Dr. Lütfü Savaş ve Hatay Valimiz Sayın Erdal Ata’yı HAMOK üyesi oda başkanları olarak ziyaret edip Stadyum Alanının kentimiz için önemini aktararak çözüm taleplerimizi ilettik. Konuyu takiben daha sonra AKP İl Başkanı Sayın İbrahim Güler’i ve CHP İl Başkanı Sayın Servet Mullaoğlu’nu ziyaret ederek Stadyum Alanının ihtiyaç duyduğumuz yeşil alan ve kent meydanı olarak düzenlenmesi için katkıda bulunmalarını talep ettik. Bizlere bu alanın Kent meydanı ve yeşil alan olarak kullanımı konusunda öneriler geliştirerek çözüm üretmeye çalıştıklarını ifade ettiler. Stadyum Alanı kent meydanı ve yeşil alan olarak kamu kullanımına açılana kadar Hatay Akademik Meslek Odaları olarak çalışmalarımız devam edecektir” dedi.
ATSO yeni binası, kültür- sanat- turizm hizmetlerinde kullanılmalı …
Özçelik, önerilerini sıraladığı konuşmasında şunlara yer verdi: “Eski Arkeoloji Müzesi, Vali Konağı, İl Sağlık Müdürlüğü, Ziraat Bankası Binası gibi kültür varlıklarının bulunduğu tarihi dokuda yer alan Antakya Ticaret Ve Sanayi Odası Hizmet Binasının yıkımının ardından yeniden bulunduğu alanda projelendirilmesi kararının tekrar değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hizmet Binasının bualanda yeniden yapılması yerine, daha geniş bir arazide içinde toplantı salonları, sergi alanları ve eğitim atölyeleri bulunan bir bina ile hizmet vermesi Antakya Ticaret ve Sanayi Odasını daha etkin ve verimli kılacaktır. Bu alanda bina yapılacaksa, yapılacak binanın ATSO hizmet binası olarak değil, kentimizin kültür-sanat-turizm ortamına katkı sunacak bir işlevle planlanması konumu itibariyle daha anlamlı olacaktır.
Bütünsel bir kentsel koruma gerekli …
Geleneksel yaşam biçimini gelecek kuşaklara aktaracak bilgiler içeren kültür varlığı olan Uzun Çarşı’da, cephe iyileştirme, üst örtü ve sokak sağlıklaştırma projesi yapılmış; restorasyon ve iyileştirme çalışmaları sırasında meslek odalarından görüş alınmamıştır. Kapalı Çarşı, çevresiyle olan bağıntısına bakılmadan projelendirilmiş, hangi üslup ve dokuya göre tasarlandığı anlaşılmayan bir sonuç ortaya çıkmıştır. Koruma ve sağlıklaştırma politikasının başarıya ulaşması için ilgili meslek odalarından görüş alınması, tarihi dokunun ve toplumsal etkenlerin göz önünde bulundurulması, kültürel varlığın toplumsal yaşamla bütünleşmesi önemlidir.
Tarihi kent dokumuzda yer alan tescilli ve tescilsiz yapıların ve çevrelerinin korunması konusunda maalesef başarılı değiliz. Bu yapılarda kaçak uygulamalar, kaçak eklentiler sebebiyle tarihi kent dokumuzda telafisi imkânsız zararlar oluşmaktadır. Bu tahribatı önlemek için ilgili belediyelerimizin daha sıkı denetim yaparak önlem almasını bekliyoruz. Kültür varlıklarını tekil mimari yapıtlar olarak değil, ait oldukları çevre ile bir bütün olarak görmek, koruma müdahalelerini de bu bütünsellik içinde planlamak gerekmektedir. Binaları tek tek restore ederek kullanıma açmak tarihi kent dokumuzu korumak için önemli, ancak yeterli değildir. Bütün tarihi bölgeyi kapsayacak şekilde kullanım kararlarını da içerecek bütünsel bir kentsel tasarım, kentsel koruma ve kentsel planlama gereklidir.
Hukuk ve şehircilik ilkelerine aykırı imar tadil teklifleri geri çekilmeli …
Antakya Belediyesi sınırları içinde bulunan bütün alanlara ilişkin ilgili idare tarafından 1 kat ilave imarın verilmesi ile ilgili imar tadilatı teklifi yapıldığını maalesef öğrenmiş bulunuyoruz. Mevcut yoğunluğu karşılayacak yeşil alan ve sosyal teknik altyapısı olmayan bir alanda yoğunluk artışı önermek sağlıklı ve yaşanabilir bir kent planlamasından ne kadar uzaklaştığımızı göstermektedir. Bu yoğunluk artışı planlama ve şehircilik ilkeleriyle beraber yönetmelik hükümlerine de aykırıdır. Bu öneri ile kamuoyunda oluşturulan ilave imar beklentisi, sıkıntılı durumda olan inşaat sektörünü durma noktasına getirmiştir. Hukuk ve şehircilik ilkelerine aykırı olan bu İmar tadilatı teklifinin bir an önce geri çekilmesini Antakya Belediye Başkanımız Sayın İsmail Kimyeci’den talep ediyoruz.”
-Mehmet ÖZGÜN-