Yetersiz, Kapsam Genişletilmeli

Genç Mali Müşavirlerin “Ekonomi Kalkanı Paketi”ne Yorumu Hatay Genç Mali Müşavirler Derneği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketinin yetersiz olduğu ve kapsamının genişletilmesi gerektiğini bildirdi. Açıklanan tedbirlerin, kapsamı bakımdan daha geniş tutulması gerektiğini savunan Hatay Genç Mali Müşavirler Derneği’nin açıklaması şöyle: “Aralık ayından itibaren tüm dünyayı etkileyen covid-19 virüs salgını, ülkemizde 10 […]

Genç Mali Müşavirlerin “Ekonomi Kalkanı Paketi”ne Yorumu

Hatay Genç Mali Müşavirler Derneği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketinin yetersiz olduğu ve kapsamının genişletilmesi gerektiğini bildirdi. Açıklanan tedbirlerin, kapsamı bakımdan daha geniş tutulması gerektiğini savunan Hatay Genç Mali Müşavirler Derneği’nin açıklaması şöyle:
“Aralık ayından itibaren tüm dünyayı etkileyen covid-19 virüs salgını, ülkemizde 10 Mart itibariyle ilk tanının koyulmasıyla kendini göstermiştir. Ortaya çıkan salgının sağlığa vermiş olduğu etki kadar, şüphesiz ekonomik olarak da tüm dünyaya olumsuz etkileri olmuştur. Birçok ülkede salgın vakaları artarak ortaya çıkmış, bu vakaları bertaraf etmek amacıyla, her ülke, vatandaşlarına zorunlu karantina uygulayarak önlem alma yoluna gitmiştir. Bu uygulamalar, küresel anlamda ticari hayatı sekteye uğratmış adeta durma noktasına getirmiştir.
Ülkemiz, 2018 yılının son çeyreği ile birlikte, 3 dönem üst üste ekonomik anlamda daralma yaşamış, 2019 yılının son çeyreğine kadar bu daralma devam etmiştir. Ülkemiz üzerinde oluşturulmaya çalışılan siyasi, askeri ve ekonomik baskılar neticesinde bozulan ekonomimiz, 2019 yılının son çeyreğinde düzelme yönünde ivme kazanmışken, ortaya çıkan salgın nedeniyle tekrar sıkıntıya düşeceği ve önümüzdeki günlerin çok zorlu geçeceğini söyleyebiliriz.
İlk covid-19 tanısı koyulduktan sonra alınan tedbirlerden ilki, 9 ülkeyle yapılan uçuşların iptal edilmesiyle başlayarak, 16 Mart tarihinde Sağlık Bilim Kurulu tavsiyesiyle Sağlık Bakanlığı tarafından, 81 ilde, umuma açık istirahat ve eğlence yerleri olarak faaliyet yürüten işyerlerinin faaliyetlerini durdurmak olmuştur.
Elbette, ilk önce insan sağlığının ön planda tutulması gerektiği bugünlerde, faaliyetlerini durdurduğumuz işletmelerin de ekonomik devamlılığını sağlamaktır. Bu yönde etkin bir planlama yapılarak, hayata geçirilmesi gerekmektedir.
18 Mart tarihinde açıklanan ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketiyle, mağduriyetler giderilmeye çalışılmıştır.21 maddelik paket içerisinde beklentileri karşılayan maddelerin olmasıyla birlikte, eksikliklerin olduğunu da belirtmek isteriz.
Temenni ettiğimiz destek paketinde, tüm sektörleri ve herkesi kapsayan yardımların olmasıydı. Fakat açıklanan paket içerisinde, herkesi kapsamayan ve vatandaşın ihtiyaçlarıyla örtüşmeyen desteklerin olduğu görülmektedir. Açıklanan ekonomik paket içerisinde faydalı bulduğumuz, fakat kapsayıcılığı olmayan, özellikle salgın nedeniyle sosyal hayatın durması ve işletmelerin geçici süreyle işyerlerini kapatma yoluna gitmesiyle çalışanların mağduriyet yaşamaması için kısa çalışma ödeneği hakkından faydalanabilmeleri önem arz etmektedir. Bu haktan yararlanmak için, öncelikle faaliyetine en az 3 ay ara vermesi gereken işletmelerin İŞKUR’a başvuru yapmaları gerekmektedir.
Bu haktan yararlanacak olan çalışanların, son 3 yıl içerisinde 600 gün prim yatırmış olması, aynı zamanda son 120 gün kesintisiz prim ödeme günü olması gerekmektedir. Şartları taşıyan çalışanlar, kısa çalışma yapılacak süre boyunca aldıkları son 12 aylık brüt maaş ortalamasının % 60’ı kadar maaş alacaklardır. Burada hem işveren, SGK primi ve personel maaşı yükünden kurtulmuş olacak, hem de çalışanlar bu süre zarfında hayatlarını idame ettirebilecek gelir elde etmiş olacaktır.
Bu uygulama, şartları taşıyan çalışanlar için avantaj sağlasa da, şartları sağlamayan ve bu haktan yararlanamayacak olan çalışanları ise mağdur edecektir. Herkesi aynı oranda etkileyen bu olağanüstü durum için, devlet tarafından mağduriyetleri giderecek desteklerin aynı şekilde herkesi istisnasız kapsaması gerekmektedir. Bu yüzden, faaliyetine ara veren işletmelerde çalışan işçilerin tamamının işsizlik fonundan finanse edilmesi gerekmektedir.
Eksikliğini gördüğümüz bir diğer madde olan muhtasar ve KDV SGK primlerinin Nisan, Mayıs, Haziran ödemelerinin 6 şar ay ertelenmesi konusunda, başlangıç ayı Nisan ayı değil Mart ayı olmalıdır. Çünkü 16 Mart tarihinden itibaren kapalı olan bir işletmenin, 26 Mart tarihinde KDV ve muhtasar ödemesi, 31 Mart tarihinde SGK prim ve BAĞ-KUR prim ödemeleri bulunmaktadır.15 gün kapalı olan işletmelerin bu tarihlerde ödemelerini gerçekleştirebilmesi mümkün değildir. Bu yüzden getirilen desteğin yeniden revize edilerek Mart ayını da kapsayacak şekilde değiştirilmesi daha isabetli olacaktır.
Bunun yanı sıra, paylaşmak istediğimiz ve eksik olduğunu düşündüğümüz konuların başında gelen, işyerleri kira olan işletmelerin kira ödemelerinde sıkıntıya düşeceğinden, bu işletmelere kira desteği sağlayacak, faizsiz ve ilk 6 ay ödemesiz kredi verilmesi sağlanmalıdır. Bu uygulamayla, hem mülk sahibinin kira geliri kesilmemiş olacak, hem de kiracı ve kiralayan arasındaki sosyal huzurun bozulmasına engel olacaktır.
Tüm bu veriler ışığında, en önemlisi, özellikle verilecek ekonomik desteklerin uzun prosedürlerinin sadeleştirilmesi, kolaylaştırılması ve zaman kaybetmeden uygulamaya konulmasıdır. Necip milletimizin tarih boyu birçok sıkıntıyı birlik ve beraberlik içinde atlattığını biliyoruz. Bu sıkıntıyı da, sükûnetle, panik yapmadan, birlik ve beraberlik içerisinde atlatacağımıza inanıyor, biran önce sağlıklı günlerimize dönmeyi temenni ediyoruz.
Bu süreçte kendilerine en fazla iş düşen sağlık çalışanlarımıza, işlerinde sabır ve kolaylıklar diliyoruz. Kendilerine minnettar olduğumuzu belirtmek istiyoruz.”  -Mehmet Durmaz-

Exit mobile version