Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yöreselin Türkiye’si

81 Şehrin Hikâyesi Hatay’dan

81 Şehrin Hikâyesi

Hatay’dan İstanbul ve Mardin’e, Türkiye’nin yöresel kültürünün ‘coğrafi işaret’ zenginliği tek bir platformda toplanıyor. Oluşturulan web sitesi ile beraber, ilgili kamu kurumları, STK’lar, üretici ve tüketiciler aynı platformda buluşturuluyor. Bakanlığın bu son çalışması, Antakya’da, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası koordinesinde ilerleyen ‘coğrafi işaret’ tescil çalışmalarında ‘sırada ne var?’ sorusunu da gündeme taşıyor.

Farkı ve ünü, bulunduğu yöreden kaynaklanan, kalitesi tescil ve denetimle korunan; Antakya’nın Peynirli Künefesi, Sürmene Bıçağı, Şanlıurfa Biberi ya da Ege İnciri gibi, Türkiye’nin coğrafi işaretleri, dijital bir platforma taşındı. Buna yönelik olarak hazırlanan www.ci.gov.tr internet sitesi ise önceki gün itibariyle yayın hayatına başladı.
-ÖNEMLİ FIRSAT-
Hatay’ın yöresel ürünlerinin tescil kazanmış olanlarını ülkenin tamamı ile buluşturması ve bu anlamda ihracat değerine de katkı yapması beklenen internet sitesini, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank duyurdu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı TÜRKPATENT tarafından tescil işlemi tamamlanan tüm ürünlerin coğrafi işaretlerine yer verilen siteye ilişkin konuşan Bakan Varank, yıllar boyunca farklı kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapan Türkiye’nin çok kıymetli yöresel ürünlere sahip olduğunu ifade ederek, “Bu ürünlerin daha yüksek ihracat değeri olduğundan, ekonomik açıdan katma değer oluşturuyorlar” dedi. Kurulan internet sitesinin; ilgili kamu kurumları, STK’lar, üretici ve tüketicileri aynı platformda buluşturacağına işaret eden Varank, “Oluşturduğumuz güçlü veri tabanıyla, istatistiki veriler, bu konuda çalışan araştırmacılar için zengin bir kaynak olacak. Ülke genelinde bu konuya ilişkin farkındalığın artmasıyla, ekonomik katma değerimiz de artacak” dedi.
-EYLEM PLANI-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan İkinci 100 Günlük İcraat Programı’nda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na, “Ülkemizin coğrafi işaret envanterinin dijital ortama aktarılması” görevi verilmişti. Bu görev kapsamında çalışmalarını yürüten Bakanlık, coğrafi işaret envanterini, www.ci.gov.tr internet sitesi ile dijital platforma taşımış oldu.
Konuyla ilgili açıklama yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Bakanlık olarak, İkinci 100 Günlük İcraat Programında yer alan bir icraatı daha hayata geçirdik. Bu kapsamda, ‘Coğrafi İşaret Envanterinin Dijital Platforma Taşınması’ projesini tamamladık ve www.ci.gov.tr adresinde internet sitemiz yayına başladı. Sitede, Bakanlığımızın bağlı kuruluşu TÜRKPATENT tarafından tescil işlemleri tamamlanan tüm ürünlerin coğrafi işaretlerine ilişkin envantere yer verildi” dedi.
-AB’DE TESCİLLİ-
Bakan Varank, Türkiye’nin asırlardır farklı kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yaptığını ve bu kapsamda çok sayıda kıymetli yöresel ürüne sahip olduğunu ifade ederek, “Coğrafi işaretler, farkı ve ünü ‘yöresinden kaynaklanan’, kalitesi ‘denetimle korunan’ benzersiz ve özgün ürünlerimizi tescil için veriliyor. Ayrıca bu ürünlerin, eş değerlerine göre daha yüksek ihracat değeri olduğu için, ekonomik açıdan da katma değer oluşturuyorlar. İhracatımızı geliştirmek için bu ürünlerin yurt dışında tescil edilmesi de büyük önem arz ediyor. Bu çerçevede; Antep Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya Kayısısı AB’de tescilli olup, 14 ürünümüzün tescil işlemleri de sürüyor” diye konuştu.
-198 YENİ TESCİL-
Antakya’nın, peynirli künefesi ve sürk çökeleği ile ‘coğrafi işaret’ yarışında yer aldığı ‘rekabeti bol’ sürece işaret eden Bakan Varank, tescil işlemleri süren ürünlerin sırada beklediğine işaret etti. Geçmişten miras kalan bu değerleri nesiller boyunca muhafaza etmek ve ekonomik değerlerini mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarma adına bu alanda pek çok çalışma gerçekleştirdiklerini ifade eden Varank, “10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu bu çalışmaların başında geliyor. Son iki senede 198 yeni tescil gerçekleştirerek, coğrafi işaret tescil sayımızı 406’ya çıkardık. Bu ürünlerin tüketiciler açısından farkındalığını arttırmak için, AB ülkelerinde de kullanılan yeni bir amblem uygulaması başlattık. 28 Kasım 2018’de Ticaret Bakanlığı ile imzaladığımız protokolle, coğrafi işaretlerin piyasa denetimini kuvvetlendirdik” dedi.
-ANLIK PAYLAŞIM-
Varank, faaliyete geçen internet sitesi sayesinde, Hatay ve diğer şehirlere ait coğrafi işaretlerle ilgili tüm kamu kurumları, STK’lar, üretici ve tüketicilerin aynı platformda buluşup, bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunabilecekle-rine işaret ederek, “Sitemizde, coğrafi işaretlere ilişkin başvuru ve tescil bilgileri anlık olarak paylaşılırken; başvuru ve denetimlere ilişkin kılavuzlar, coğrafi işaret uygulamaları başarı hikâyeleri, tescilli coğrafi işaretlerin üreticileri gibi bilgiler de hizmete sunulacak. Oluşturduğumuz güçlü veri tabanıyla, istatistiki veriler bu konuda çalışan araştırmacılar için zengin bir kaynak olacak. Kurduğumuz bu platformla, coğrafi işaretlere yönelik çalışma ve faaliyetler daha verimli şekilde yürütülebilecek. Ülke genelinde konuya ilişkin farkındalığın artmasıyla ekonomik katma değerimiz de artacak” değerlendirmesinde bulundu.
-SIRADA NE VAR?-
Bakanlığın son çalışması, Antakya’da, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası koordinesinde ilerleyen ‘coğrafi işaret’ tescil çalışmalarında ‘sırada ne var?’ sorusunu da gündeme taşıyor. Ancak bu soruyu gündeme taşırken de, mevcutlar noktasında beklenen ve istenen standardın oluşturulamaması adına da eleştirileri paylaşıyor. Bu eleştirilerin en neti, Antakya kimliğinde coğrafi işareti yapılan ve tescil edilen Antakya Peynirli Künefesi’nin, kent merkezinin birçok noktasında hala farklı görsellikte ve lezzetlerde sunuluyor olması! Hatta tescile dair ‘farklılık’ yaratan bu tür sunumların, resmi kurumsal kimlikler eliyle yapılması!
Buna dair en net eleştiriyi, Antakya’nın 18 yıllık künefe ustası Mustafa Sertbaş paylaşmış ve şunları söylemişti:
“Açıkçası, Antakya’nın diğer yerlerinde, tescilli künefenin tarifine uygun yapıldığını çok söyleyemem. Aslında her yerde belli bir standardın olması lazım, ki madem bu tatlı tescilli bir tatlı, o zaman denetim ve kontrollerin de buna dair olması gerekiyor. Yetkililerin bunu yapması şart. Niye? Gelen misafirlerimiz, onlara sunduğumuz bu lezzeti beğensin ve gittikleri yerlerde de ‘Gerçekten de Hatay Künefesi güzelmiş’ diye bizleri ve bu kenti övsün. O yüzden de dikkat etmek ve ‘tatlı’ diye geçmemek lazım.” -Tamer Yazar-