Solğun, 2022 ve 2023 yılı zamlarının ekonomik gelişmeler karşısında yeniden belirlenmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı
Türk eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ömer Solğun, 2021 Aralık ayına ait asgari geçim endeksi sonuçlarını kamuoyuna duyurduğu açıklamasında, 2022 ve 2023 yılı zamlarının ekonomik gelişmeler karşısında yeniden belirlenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi, yüzde 7,5 zammın kıymetinin kalmadığına vurgu yaptı.
Solğun, açıklamasında, Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Aralık 2021 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırının 4.891,14 TL olarak hesaplandığını, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin ise 10.372,56 lira olarak belirlendiğini bildirdi.
Açlık sınırı 3.835 liraya yükseldi …
Sonuçların, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre 729,54 TL, %7,03 oranında arttığını gösterdiğini belirten Solğun, açıklamasında şunlara yer verdi: “Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre 222,06 TL, %5,79 oranında yükseldi ve 3.835,20 lira olarak hesaplandı. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise Aralık ayında 3.837,99 lira olarak tahmin edildi. Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Aralık 2021 verilerine göre günlük 86,511 lira olduğu belirlendi. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 2.595,33 lira oldu. Aralık 2021 itibari ile ortalama 5.212,37 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %49,79’unu oluşturdu.”
Yüzde 36’lık enflasyon memur ve emeklinin belini büktü …
Aralık ayı ve yıllık enflasyon rakamlarını değerlendiren Solğun, ekonomik gelişmeler ışığında kamu görevlilerine ek zam ve refah payı verilmesinin şart olduğunu belirtti.
2021 yılını geride bıraktığımız şu günlerde ortaya çıkan yıllık %36,08 enflasyonun kamu görevlileri ve emeklilerin belini büktüğünü söyleyen Solğun, şunlara değindi: “2021 yılının ikinci yarısı için verilen % 3’lük zammın hiçbir anlamı kalmadığı bu rakamlarla bir kez daha tescillenirken, hedeflenen değil gerçekleşen enflasyon üzerinden memura zam verilmesi talebimizin ne denli haklı olduğu ortadadır.
Uzun zamandan beridir döviz kurlarında yaşanan artışın enflasyonu tetikleyeceğini ifade etmekteydik. Görülüyor ki, döviz kurundaki artış hayatımızın her alanında fiyatları doğrudan etkilemiş ve artan fiyatlar karşısında alım gücünde ciddi bir azalma yaşanmıştır.
Ayrıca, bu enflasyon rakamlarına yılbaşı gecesi yapılan doğalgaz, elektrik, akaryakıt, vergi, harçlar ve ulaşıma gelen zamlar da dahil edilirse cebimize yansıyan gerçek enflasyonun %36,08’in kat be kat üzerinde olduğu ortaya çıkmaktadır.
Enflasyon farkı zam değildir …
Böyle bir durumda, memurlara ve emeklilere 6 ay için yapılacak olan %7,5 zammın kıymeti kalmamıştır. Ortaya çıkan %22’lik enflasyon farkını yeni bir zammış gibi göstermek doğru değildir. Enflasyon farkı memur ve emeklilerin 2021 yılında eriyen maaşlarının geç kalmış ve yetersiz bir telafisidir. Tekraren ifade ediyorum ki, enflasyon farkı bir zam değildir. Enflasyon farkı sıfır zam demektir. 2022 ve 2023 yılı zamlarının ekonomik gelişmeler karşısında yeniden belirlenmesi kaçınılmaz olmuştur. Bunu sağlamanın yolu memurlara ve emeklilere gerçek anlamda maaş artışı getirecek ek zam ve refah payı talebimizin hayat bulmasından geçmektedir. Ek zam ve refah payı konusundaki ısrarımızı her platformda dile getirmeye devam edeceğiz.”
Mehmet ÖZGÜN