Antakya’nın doğu yakasının tarih kokan ibadet noktalarından biri olan Nakip Camii’nde süren restorasyona ait malzemelerin hemen yol kenarına istiflenme şeklini izleyenler, yüzlerce kilo ağırlığı ayakta turan mekanizmanın demir ayağı altına yerleştirilen o tek taşı
Türkiye’nin her şehrinde olduğu gibi Hatay’da da başarılı restorasyon çalışmaları ile tarihe ve kültüre sahip çıkma geleneğini sürdüren Vakıflar Genel Müdürlüğü, şu ana kadar Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, Bayezidi Bistami Türbesi, Habibi Neccar Camii, Antakya Ulu Camii, Belen Kanuni Sultan Süleyman Cami ve Kervansaray başta olmak üzere 48 kültür varlığının onarımını tamamlarken, Nakip Camii, Ağca Camii, Kürt Fakih Camii ve Caferiye Camii’nin onarımına ise devam ediyor.
-VATANDAŞ ELEŞTİRİSİ-
Ancak, listede ismi geçen ve Cumhuriyet Mah. Şehit Mustafa Sevgi Cad. No:1 adresinde yer alan Nakip Camii restorasyonunu işaret eden bir vatandaş, çalışmanın yapıldığı alanda yaşanan ‘malzeme’ kalabalığının karmaşasından duyulan rahatsızlığı ifade ederken, 16. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilen Cami’de çalışma sırasında kullanılan demirlerin ‘istiflenme’ şekline şu yorumu ekledi:
“Buradan her geçişimde gözüm o yüzlerce kiloluk demiri atakta tutan raf sistemine takılıyor. Ama en çok da, bu raf sistemini ayakta tutan demir ayağı dengelesin diye, o ayağın altına konulan taşa! Hafif bir dengesi bozulsa, biri çarpsa ya da oynama olsa ve Allah korusun bunca şey bir insanın üzerine düşse, ne olur? Göz göre göre ‘kaza geliyorum’ durumu yaratmışız. Yetmemiş, ‘Allah’a emanet’ demişiz. Ama bu da Vakıflar gibi işini bu kadar güzel yapan bir kuruma yakışmamış. Dilerim düzeltirler. Bu, açık açık ‘kazaya davetiye’ çıkartan duruma bir son verirler.” -Tamer Yazar-