Karasu, her yıl zeytin mevsiminde rengi değişen Asi Nehri için geleneğin bu sene de bozulmadığını söyledi ve yetkililere seslendi:
Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, her yıl zeytin mevsiminde rengi değişen Asi Nehri için geleneğin bu sene de bozulmadığını söyledi ve zehir akan Asi’ye çözüm bulunmasının önemine vurgu yaptı.
Lübnan’ın Bekaa Vadisinin doğu kısmından doğan, toplam uzunluğu 386 km olan, Suriye’den geçip ülkemizin topraklarında Samandağ ilçesinden Akdenize dökülen, kentimizin göz bebeği Asi Nehrinin maruz kaldığı kirlilik baskısından yoğun endişe duyduklarını söyleyen Başkan Nilgün Karasu, Asi nehrinin, daha Suriye’den Türkiye topraklarına girdiğinde neredeyse canlı yaşamına izin vermeyecek seviyede biyolojik ve kimyasal olarak aşırı kirlilikle yüklü olduğunu vurguladı.
Canlı yaşamının tehdit altında …
Zeytinyağı fabrikalarının neden olduğu simsiyah akan sular dolayısıyla nehirdeki canlı yaşamının tehdit altında olduğunu söyleyen Başkan Nilgün Karasu, zeytinyağı fabrikalarının hasat mevsiminde, yaklaşık bir ay boyunca atıklarıyla nehri siyaha boyadığını bildirdi.
Fabrikaların zeytini işlerken, içerdiği yüksek miktardaki yağın, yüksek miktardaki kimyasal oksijen ihtiyacı ile düşük moleküler ağırlıklı fenolik maddeler nedeniyle arıtılabilirliği güç olan bir atık ortaya çıkardığına dikkat çeken canlı yaşamının tehdit altında, açıklamasında şunları dile getirdi: “Kirlilik yükü son derece yüksek olan bu atık, kimi işletmeler tarafından Asi Nehrine veriliyor. Bu kirlilik, suyu bulanıklaştırarak ışık geçirgenliğini ve oksijen miktarını azalttığı için suyun içindeki canlılar ciddi yaşam tehlikesiyle karşı karşıyalar ve çok sayıda başka ekosistemi de bozmaktadırlar. Oysa ki 2006 yılında yürürlüğe giren Çevre ve Atık Yönetimi yasası ile bu atık suların, doğaya bırakılmaları yasaklanmıştır. Bırakan işletmelere para ve hapis cezası var hükmüne rağmen her sene aynı kirlilik ile karşı karşıyayız. Tüm bu ciddi sorunların karşısında kamusal yaptırımın yetersizliği düşündürücüdür.
Sucul yaşam tehdit altında …
Zeytinyağı atığı sahip olduğu asidik özelliği ile dönüşü olmayan çevre felaketlerine yol açar. Asi Nehrini kaplayan kara sudan dolayı, sucul yaşam büyük tehlike altında. Bu kirlilik nedeniyle oksijen seviyesinin düşük olduğu Asi Nehrinin durgun olan yerlerinde her sene olduğu gibi balık ölümleri başlayacak. Kara suyun diğer bir tehlikesi de kontrolsüz olarak tarım topraklarına bırakılması. Bu durum toprağın gözenekli, fiziksel, kimyasal özelliklerini, toprak kalitesini değiştirip bitki gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Yaşanan bu soruna çözüm getirilmesi, arıtma ve bertaraf denetiminin yapılması şarttır. Her sene dönemsel olarak yaşadığımız bu kirlilik için ilgili tüm kurumların önlemlerini alması ve denetimlerini yapması gerekmektedir.
Her mevsim ayrı bir tehlike ile karşı karşıya kalmakta olan nehrimiz yazın susuzluk ve su sümbülleri şimdide zeytin yağı fabrikalarının verdiği kirliliğe maruz kalmaktadır.
Bu kirliliğe son verilmeli …
Yeterli önlemlerin alınmasını, zeytinyağı üretim işletmelerinden çıkan atık ve kirli suyun nehre boşaltılmasının engellenmesini, bu kirliliğe bir an önce çözüm getirilmesini ve çevre kirliliğini, kötü görüntüyü, nehirde yaşayan canlıların her yıl bu mevsimde aynı kirliliğe mahkum kalmasını istemiyoruz. Bu görüntüler medeniyetler şehri ilimize hiç yakışmıyor.”
Mehmet ÖZGÜN