Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Zeytin, Yasayla Korunan Bir Ağaç…

Arsuz Kaymakamlığı’nın işgaliye tahliyesinde

Arsuz Kaymakamlığı’nın işgaliye tahliyesinde Zeytin Sökümü İşlemi ile ilgili ÇKD görüşü:

Arsuz Kaymakamlığı’nın resmi yazısıyla, üç gün önce ilçede, Akçalı Gökmeydanı civarında, sahil kenarındaki zeytin ağaçlarının iş makinaları ile köklerinden, gövdelerinden sökülerek çıkartılması, böylelikle resmi kurum mülkündeki işgaliye tahliyesinin gerçekleştirilmesi uygulamasına, İskenderun Çevre Koruma Derneği (ÇKD), farklı bir bakış sergiledi. ÇKD’lilere göre, zeytin, yasa ile korunması gereken bir ağaç ve bu nedenle de iş makinaları ile bu şekilde sökülmesi, gövdesinden ayrılması doğru değil.
İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara’nın, Arsuz Kaymakamlığı’nın resmi işlemiyle ilgili değerlendirmesi şöyle:
“Arsuz ilçesi Akçalı Mahallesi’nde bulunan, mülkiyeti Hazine’ye ait olup, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsisli 515 nolu parselde, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 75. Maddesi ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliğin 89. Maddesi kapsamında, işgalin yasal yoldan tahliyesinin sağlanarak, taşınmazın boş olarak teslim edilmesi amacıyla, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne teslim edilmek üzere 21.12.2020 tarihi itibariyle tahliye işlemi başlamıştır. Söz konusu 515 ve 516 numaralı parseller, Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu onayıyla, 2016 yılında Akçalı Antik Yerleşimi Sit haritasında gösterilmiştir. Söz konusu parselin içindeki Çanak alanda ve sırtlarında, sayıca çok miktarda (binlerce kök) zeytin ağacı olduğu görülmektedir. Sit alanı olan bölgelerde yapılan her türlü işlem, mevzuata uygun olarak, Müze Müdürlüğü denetiminde yapılmalıdır.
Video görüntüleri ile sabit olduğu üzere, arazideki birçok zeytin ağacı köklerinden ve gövdelerinden kepçe ve iş makinaları ile sökülmektedir.
-Zeytin, yasa ile korunan bir tarım ürünüdür-…
Bu haliyle, 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun yok sayılmış olmaktadır. Turizm yatırımları, bölgemiz için önemli olup, saha ve alan seçimi de bir o kadar önemli olduğundan, önceliğimiz de kültür ve tabiat varlıklarını korumak olmalıdır.
İdareler, üstün kamu yararını korumak üzere, idari işlem tesis ederler. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın imar planları, bu nedenle öncelikle iptal edilmelidir. Ayrıca, 3.derece sit alanı olan bölgede, böylesi kepçe ve iş makinaları ile yapılan çalışmalar, arkeolojik kalıntılara zarar verecektir.
-2000 yılık tarihi geçmiş yok sayılmamalıdır-…
Arsuz Gökmeydan ve Akçalı sahillerinde de görülen Kum Zambakları, dünyada nesli tükenmekte olan bitkiler arasında gösterilmektedir. 2016 yılında, Uluslararası Doğa Koruma Birliği tarafından koruma altına alınan Kum Zambağı, bitki olarak çıkarıldığı zaman, 48.000 TL’ye kadar para cezası uygulanabiliyor. Doğal, tarihi veya tarımsal önemleri nedeniyle, kıyılar, yani korunması gereken alanların turizm bölgesi statüsü, rant çevrelerine ait yatırımların önünü açmak, bunu kolaylaştıracak kararların alınması ve bu doğrultuda planların onaylanmasını sağlamak için bir araç olarak kullanılmamalıdır. Kaldı ki, kontrolsüz turizmin çok sayıda çevre sorununa yol açtığı da bilinmektedir.
Toplum nazarında, yaklaşık 880 dönümlük bir alanın nasıl bir kullanıma dönüştürüleceği, nasıl bir kamu yatırımının gerçekleştirileceği belirtilmeksizin, acele kamulaştırma kararının alınması endişe uyandırmaktadır.
Geçmiş dönem içerisinde yörede zeytin yetiştiriciliği yapan vatandaşlara ilgili tebligatlar gönderilmiş olup, alanlarının boşaltılması istenmiştir. Hatay’da, Eylül ve Ekim aylarında çıkan büyük yangınlardan sonra bir ağaca dahi ihtiyacımızın en yüksek fayda sağlayacağını düşündüğümüz şu günlerde, doğal zeytin ormanları olan ilimizin en nadide ilçelerinden biri olan Arsuz ilçemizde yaşanan bu süreç, vicdanları sızlatmaktadır.
Pandemi sürecini yaşadığımız bu dönemde alınan bu karardan dönülmesi, toplumun beklentisi olup, dayanışmamız ve sosyal huzurumuz açısından önemlidir.” -Cemil Yıldız-