Hatay coğrafyasının Samandağ noktasını turizm başlığında değerli kılan adreslerden biri olan Titus Tüneli ve Beşikli Mağara için ‘resmi-kurumsal’ anlamda hayata geçirilen hizmetler yok değil, ama… Sorun şu ki, hizmetlerin devamlılığı yok! Mevcut sorunlar ise kendini tekrar ediyor!
5 ana başlıkta oluşturulan “Alt Çalıştay Gruplarının” Eylem Planı doğrultusunda hazırladıkları raporların paylaşıldığı Hatay 2018-2023 İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Çalıştayı, turizm yatırımcıları ve bu alanı dikkatle izleyenler için önemli mesajların, eleştirilerin ve projelerin gündeme taşındığı bir platform oldu. Hatay Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu’nun, “SİT alanlarında yapılacak arkeolojik çalışmalardan çıkan tarihi değerlerin, müzede değil de, mevcut mekânlarında sergilenmesinin turizm açısından önemli olduğu yönünde bir talep var” ifadesi de bu tespitlerden biri!
Ancak asıl sorun, Hatay Valisi Rahmi Doğan tarafından paylaşıldı! Doğan, Çalıştay ile ilgili konuşmasının değerlendirme kısmında, “Çalıştayın alt çalışma gruplarının belirlediği son duruma bakılırsa, sabahki toplantıda da söylediğim gibi, bunları kimin yapacağı konusunda bir sonuç çıkmadı! Proje odaklı değil, sonuç odaklı olmalıyız” derken, aslında bugün yaşanan sorunların nedenlerini de sıralamış oldu!
Soru ve sorun şu ki… Sahi, ‘kim’ yapacak? Sorunların tespitinde duruyoruz ama, çözümü için kimin kapısını çalacağız? Mesela, önceki gün Dor Mabedi ile gündeme taşıdığımız sorunların çözümü için, top kimin sahasında? Bu konudaki soruların muhatabı olan kurum hangisi? Tarihi alana bir ‘uyarı’ tabelası asan, ama uyarıya ekli ‘koruma’ algısını uzun zamandır hayata geçir-e-meyen Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü mü, kentin turizm politikasında ilk elden sorumlu Hatay İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü mü, yoksa tüm bu kurumların koordinasyonundan (!) sorumlu Hatay Valiliği mi?
-ADIMLAYALIM!-
Bugün, Dor Mabedi’nin ardından, Çevlik sahilinden içeriye uzanan hattayız. Titus Tüneli ve Beşikli Mağara için adımlamaya hazırız. Tünel’e inen yolu işaret eden tabelayı es geçip, yolun üst kısmından ilerlemeyi tercih ettik. Çünkü bu yol üzerinde yer alan satış standına uğramak istiyoruz. Günlerden Cumartesi ve alanı ziyaret etmek isteyenler yüzünden oldukça kalabalık bir güne dalıyoruz, ama… Nedeni bilinmez, satış standı kapalı! Bizler gibi aynı yolu izleyen ve satış standına gelenler de eli boş dönüyor! Saatler öğleden sonrayı gösteriyor!
-TEMİZLEMİŞİZ!-
Daha önceki yıllarda, Tünel’e ilerleyen yol boyunca karşınıza çıkan sprey boyalı kirlilik gözle görülür derecede azalmış ve olanlar da temizlenmiş. Ancak ne yazık ki, yenileri engellenememiş! Ankara’dan geldiğini söyleyen bir ziyaretçinin tespiti ve önerisi, sadece Samandağ için değil, ama özellikle Antakya için!
“Antakya’daydık ve şimdi de burada. Ardından başka başka yerler de var listemizde. Buraya geldiğimiz için keyifliyim, ama bir o kadar da üzülüyorum. Antakya evlerini bize anlatan bir rehberimiz vardı. Ona da sormuştum, ‘bu evler bu sprey olayından nasıl oluyor da korunamıyor’ diye! Cevabı mı? ‘Ne yazık ki bu durum bir türlü engellenemiyor…’ Ben şunu anlamıyorum aslında! Burası bir tarih kenti, değil mi? O zaman, buna dair, kendi şehrinize özel uygulamalar ve kurallar koyamıyor musunuz? Bakanlık mı engelleyecek sizi? Ankara ‘dur’ mu diyecek? Bence ciddi cezalar uygulayın bunu yapanlara. Cidden yazık ediyorsunuz kentinize, tarihinize, kültürünüze.”
-TÜNEL’DEYİZ!-
Yüksekliği 7 metre, genişliği 6 metre olan, eski Roma döneminin bugüne hediyesi Titus Tüneli’ndeyiz. 2014 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklen Tünel’de bu defa ışığı görme adına sonuna kadar ilerlemek istiyoruz. Ancak sizi Tünel kısmına indiren modern uygulamayı (merdiven) geride bırakır bırakmaz, bir çeşit trekking sürecine giriyorsunuz, ki kayalık ve taşlık zeminde ilerlemek için ayakkabınızın uygun olması gerekiyor. Aksi halde yürümeye devam etmeniz, olası bir kazaya da davetiye çıkartmak anlamına geliyor. Sayfaya eklenen fotoğraflar buna dair! Dik ve kaygan kayalıkların kenarlarından tutunarak ilerlemeye çalışanlar da… Durumun riskini daha fazla göze alamayıp geri dönenler de…
Eldeki için bu defa İstanbul’dan gelen bir çift konuşsun…
“Haklısınız! Ayakkabılarımız burası için pek uygun değil. Ama bu kadar da sert bir zemin beklemiyorduk aslına bakarsanız. Ama sonunu da merak ettik! Sahi ne var tünelin sonunda? Ama güzel bir deneyim oldu bizler için. Dışarıdaki sıcak havaya rağmen inanılmaz bir rüzgâr esiyor tünel boyunca. İçeride, zeminde akan su da buraya ayrı bir hava veriyor. Peki, gelenler için daha kolaylaştırıcı bir şeyler yapılamaz mı? Eşim çok istedi ‘ilerleyelim’ diye, hatta ısrar etti ama, ben göze alamadım.”
-HİKÂYE YOK!-
2018-2023 İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Çalıştayı ile birçok başlıkta ‘ne yapılabilir’ sorusuna cevap arayan Hatay’ın turizm yelpazesinde oldukça önemli bir yeri olan Titus Tüneli’ne gelenleri karşılayan tek bir tabela var, ki o da bir yön tabelası! Konu hangi kurumsal kimliğin sorumluluğunda bilinmiyor. Ancak tam da bu noktada, Tünel’e dair görsel katkılı bir hikâyenin, hemen girişte, gelen misafirleri karşılaması gerektiğini söyleyenler çok da haksız değil!
-BİR UYARI!-
Titus Tüneli ardından rotamız, Beşikli Mağarası. Gelen misafirleri, tarihin korunması ve uyulması gereken kurallar konusunda uyaran tabela, Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü imzalı. Söylenen mi?
“Değerli Ziyaretçilerimiz… Tarihi eserlerimizi ve kültürel mirasımızı birlikte KORURSAK, bizden sonrası nesillere sağlıklı bir şekilde aktarabiliriz. Bu kapsamda, lütfen ören yerimize hiçbir şekilde zarar vermeyelim, yazı yazmayalım, çevremizi temiz tutalım. Ayrıca gezi güzergâhının dışına çıkılması, mezarların içine girilmesi, kayalara tırmanılması tehlikeli ve yasaktır. Bu UYARI, sizlerin can ve mal güvenliği ile tarihi eserlerimizin KORUNMASI için yapılmıştır. Dikkate aldığınız için teşekkür eder, iyi gezmeler dileriz.”
Beşikli Mağarası öncesinde gelenleri karşılayan bir diğer uyarı tabelası ile de ‘olması gerekenin’ altını çizen Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’ne şunu sormak gerekiyor aslında! Daha önce, Beşikli Mağarası’nın ön cephesinde yer alan ahşap çit neden tekrar yerine konulmadı? Ziyaretçilerin durmaları gereken yer konusunda ‘sınır çizgisi’ görevi gören uygulama neden devreden çıkarıldı? Zira eldeki görüntü, ne yazık ki, gelen kalabalıkların mezarlar üzerinde ‘selfie’ çekme yarışına şahitlik etmenin ötesine geçmiyor.
-BEKLENEN!-
Geride kalan Titus Tüneli ve Beşikli Mağarası için listemiz oldukça net!
-Uyarı tabelalarını sadece Türkçe uygulaması ile alanda bırakmak, bölgeyi ziyaret eden yabancı turistleri çok dikkate almamak anlamına geliyor, ki bu da yanlış bir strateji.
-Titus Tüneli için ‘yön tabelası’ yerleştirmek yeterli değil, ama bu alana dair tarihsel bir özet sunacak ek bir tabelaya ihtiyaç var.
-Beşikli Mağarası önünde bir zamanlar olan koruyucu çitlerin yeniden hayata geçmesi ve mezarların üzerinde gezinen kalabalıklara sınır çizmek gerekiyor.
-Girişin ücretli olduğu yere gelen yerli ve yabancı turist için farklı dillerde broşür ve kitapçıkların hazır edilmesi gerekiyor. Bölgenin güncel yerleşim detaylarını içeren haritaların da…
-Titus Tüneli’nde zeminin azizliğine uğrayan ve geri dönen çok sayıda ziyaretçi var. Bu duruma çözüm getirebilecek yolların hayata geçirilmesi gerekiyor.
-Ziyaretçilerin en yoğun olduğu Cumartesi günü, alanda yer alan hediyelik eşya dükkânının açık tutulması, beklenen ve istenen şeylerden biri.
Eldeki listeye ekli önerilerin ‘neden önemli’ olduğuna dair tespiti yapan isim ise Hatay Valisi Rahmi Doğan. Vali Doğan’ın tespiti, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Hatay 2018-2023 İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Çalıştayı’ndan…
“Göreve başlayalı altı ay oldu. Göreve ilk başladığım gün de söylemiştim. Hatay, turizmden hak ettiği payı almıyor. Bugün Hatay hala daha turizmden gerekli payı alamıyor. Dün, Antalya, gelen turist sayısıyla tarihinin rekorunu kırdı. Bu şunu gösteriyor, bu konuda demek ki bir trend var ve Türkiye bir cazibe merkezi. Turizm anlamında dünyanın dikkatini çekiyor. Diğer turizm beldelerimiz buradan hak ettiği pay alırken, bizim, hem deniz turizmi hem inanç turizmi hem kültür turizmi olarak buradan hak ettiğimiz payı alamamış olmamız, SORGULAMAMIZ gereken bir durum.” -Tamer Yazar-