Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Zorunlu göçün yorgun adımları

Varış yeri olmayan bir

Varış yeri olmayan bir yolculuk

Halep kentine kadar uzayan, stratejik önemdeki M5 karayolunu geri almak için Şam yönetiminin düzenlediği saldırılar, bu güzergâhtaki kentlerin bir kez daha el değiştirmesine neden olurken, yaşanan çatışma, on binlerce insanın Türkiye (Hatay) sınırına doğru harekete geçmesine neden oldu.

Suriye birlikleri, ülkenin son isyan kalesi olarak isimlendirilen İdlib kentine yönelik operasyonlarını yoğunlaştırırken, bölgede süregelen şiddeti ve insanların yerinden edilmesini değerlendiren Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, yaşananları “21’inci yüzyılın en büyük insani felaketi olarak” adlandırdı. Çocuklar mı? Onlar, bu felaketten en çok etkilenen kesimi oldu.
Son üç ayda, neredeyse 900 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kalırken, Birleşmiş Milletler Sözcüsü Rupert Colville, bu sayının yüzde 80’ini kadınlar ve çocuklar oluşturduğunu söyledi. Kamuoyuna yansıyan rakamlara göre, sadece Şubat ayında 300 bin kişi yerinden edildi. Bu durumun, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra görülen en büyük sivil göç hareketini yarattığı belirtiliyor.
Türkiye sınırında, Hatay’a bakan Suriye topraklarında, karlar altında kurulan mülteci kamplarındaki öldürücü soğuklar ve kötü hayat koşulları 7 çocuğun hayatını kaybetmesine neden olurken, çocuklara yardım örgütü Save The Children, ailelerin, ısınabilmek için ne bulursa yaktığını belirtti, ölü sayısının artabileceği konusunda uyardı.
Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Rupert Colville, Rusya ve Suriye ordularının kamplara, hastanelere ve okullara yaptığı saldırıların hepsinin kaza eseri olamayacağı görüşünde. BM’nin verilerine göre, bu yılın başından beri bölgede 299 kişi hayatını kaybetti ve can kayıplarının yüzde 93’üne, Suriye hükümeti ve müttefiklerinin düzenlediği saldırılar yol açtı.
BM Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, bölgede hiçbir evin artık güvende olmadığını ve kampların da çatışmalardan kaçan binlerce insan için yeterli gelmediğini söylerken, birçok kişi, başka yerlerde şansını denemek için kampları terk ediyor. Bachelet, sivillerin kaçabilmeleri için insani koridorlar oluşturulması gerektiğinin altını çiziyor.
Türkiye’de, hâlihazırda 3 buçuk milyon Suriyeli yaşıyor ve Türkiye, Suriye’den yeni bir göç dalgasını engellemek için sınırları kapalı tutuyor. Bu durumdai İdlib halkının gidebileceği bir yer yok! Eldeki en dikkat çekici bilgilerden biri ise kaçanların nüfus profiline dair! Zira onların 500 bini çocuk! -Tamer Yazar-