15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili doğru bilinen yanlışlar (galat-ı meşhur), belki bilinçli ya da bilgisizlikten, alev topunu andıran yoğunlukta yayılmaya başladı.
Galat-ı Meşhur 1: Darbe girişimini askerler yaptı. Yanlış. Askerlik, vatan sevgisi ile sarılı cesaret ve mertlik eğitimidir. Hain müritlerde bu üç nitelik; vatan sevgisi, cesaret ve mertlik yok. Demek ki asker değiller; onlar asker elbisesi giymiş teröristler. TSK İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliği madde 86: Her askerde bulunması gereken ahlaki ve manevi niteliklerden, ¨Cumhuriyet’e, yurda ve millete karşı sevgi ve bağlılık¨ birinci özelliktir der. ABD’de Pensilvanya’ya biat eden, halkına ateş eden varlıkların; ¨Cumhuriyet’e, yurda ve millete karşı sevgi ve bağlılık¨larından söz etmek mümkün mü? Demek ki hiç asker değiller.
15 TEMMUZ’U ATATÜRKÇÜ, KEMALİST ASKERLER Mİ YAPTI?
Galat-ı Meşhur 2: Darbe girişimine Atatürkçüler, Kemalistler katıldı. Yanlış. Askerlik Andı’na ve Atatürk’e bağlı olan personel darbeye katılmaz. Kendisini Atatürk’çü tanıtıp, gerçekte aklını ve ruhunu Pensilvanya’ya satmış olanlara Atatürk’çü ya da Kemalist denmez; bunlara sahtekar denir. Kendilerini, ¨Büyük İskender¨ olarak tanıtanlara, ¨Büyük İskender¨sin denmesi gibi bir mantık. Atatürkçüler, Kemalistler Atatürk’ün kurduğu meclisi bombalamaz, halkına ateş etmez, milleti tankla ezmez. Böyle bir değerlendirmeyi yapanlar, ya Atatürk’ü hiç tanımamışlar ya da iyi niyetli değiller. ¨Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak¨ grubu, Türkiye’de zaten en kalabalık kitle. Bu tür iddialar da, en çok FETÖ davalarının sulandırılmasına fayda sağlar.
15 TEMMUZ, BİR ÇANAKKALE SAVAŞI MI?
Galat-ı Meşhur 3: 15 Temmuz darbe girişimi Çanakkale Savaşı, İstiklal Savaşı, İkinci 30 Ağustos Zaferi’dir. Yanlış. Her zaferin kendine ait nitelikleri ve destanı var. Darbeler, siyasi tarihte darbeler tarihi içinde yer alır. Darbeye karşı milletin gösterdiği direnç, elbette bir kahramanlık örneğidir ve yüksek bir ruhun göstergesidir. Ancak Çanakkale Savaşı, beş yüz bin kişilik işgal ordularına karşı 287 gün devam eden, iki tarafın yaklaşık beş yüz bin kaybının olduğu, Dünya Savaş Tarihi’ne kaydedilmiş bir destandır. Bazı muharebelerde, Türk tarafının günlük zayiatı 10-16 bin olmuştur. İstiklal Savaşı da işgal ordularına karşı yapılmış ve çöken Osmanlı’nın küllerinden yeni bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti doğmuştur. 15 Temmuz, milletin ve TSK’daki Atatürkçü, vatana, millete bağlı personelin kahramanca karşı koyduğu hain bir darbe girişimi olarak darbeler tarihinde yerini alacaktır. Hain darbeciler, dış düşman değil TSK’da bir dönem kollanan, beslenen, büyütülen teröristlerdir. Kahramanlıklar ve şehitler yarıştırılmaz. Her kahramanlık bir destandır; her şehit de kanıyla vatanı yeşerten ölümsüz bir kahramandır.
FETÖ KENDİNİ GİZLEDİ Mİ, TSK’YA SIZDI MI?
Galat-ı Meşhur 4: FETÖ kendini gizledi, devlet kurumlarına sızdı. Yanlış. FETÖ’cüler özellikle 2010’dan sonra, sızma ve gizlenme ihtiyacı duymadı; devlet kurumları tarafından tercih edildiler. Bu tercihi, FETÖ lehine en fazla kullanan üç kurum; İç İşleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve TSK oldu. Aralık 2013’ün ardından, 81 il emniyet müdürünün 74’ünün FETÖ’cü olduğu ortaya çıkmışsa; 81’in içine 74 değil 7 kişi sızar. Emniyet Genel Müdürlüğü’nde 7.000 istihbarat personelinin 6.500’ünün FETÖ’cü olduğu belirlenmişse; 7.000’e 6.500 değil 5.00 kişi sızar ya da gizlenir. 2013’te, tuğgeneral yapılan 25 karacı albayın 17’si; tuğamiral yapılan 8 denizci albayın 7’si FETÖ’cü. 2014’te, tümgeneral yapılan 5 havacı tuğgeneralin 5’i; tuğgeneral yapılan 5 jandarma albayın 4’ü FETÖ’cü. Demek ki gizlenme ve sızma yok, FETÖ’cülerin lehine %90 civarında bir tercih var; hatta şımartılarak tercih söz konusu. Teşhis ne denli doğru yapılırsa, tedavi de o oranda etkili olur. Başta TSK olmak üzere, devletin kurumları bu konuda özeleştiri yaptı mı?