Galat-ı Meşhur 5: 17/25 Aralık 2013 FETÖ’yle mücadele açısından bir milattır. Yanlış. Eğer öyle olsaydı, 17/25 Aralık 2013’ten sonra üst rütbeye yükseltilen general/amiral sayısında azalma olurdu. Oysa TSK’da üst rütbeye yükseltilen general/amirallerin sayısında, 2013’ten sonra daha fazla bir artış söz konusu. Ağustos 2013’te, tümgeneral yapılan karacı 11 tuğgeneralin 3’ü, tuğgeneral yapılan 25 karacı albayın 17’si; tuğamiral yapılan 8 denizci albayın 7’si; tuğgeneral yapılan 9 havacı albayın 4’ü; tuğgeneral yapılan 4 jandarma albayın 2’si FETÖ’cü.
FETÖ’yle mücadelede bir dönüm noktası olarak kabul edilen 17/25 Aralık 2013’ten sekiz ay sonra kaç FETÖ’cü subay bir üst rütbeye yükseltildi dersiniz? Ağustos 2014’te, tuğgeneral olan 21 karacı albayın 13’ü; tuğamiral yapılan 8 denizci albayın 5’i; tümgeneral yapılan 5 havacı tuğgeneralin 5’i; tuğgeneral yapılan 5 jandarma albayın 4’ü FETÖ’cü. Bu arada 2014’te, darbe girişiminin önde gelenlerinden Semih Terzi de birinci sıradan tuğgeneralliğe yükseltilenlerin arasında.
2015’e gelindiğinde, devletin zirvesi kararlı bir mücadele sergilerken, normal şartlarda FETÖ’cülerin üst rütbeye yükseltilmemesi ya da en azından sayıda bir azalma olması gerekirdi değil mi? Çünkü, 17/25 Aralık 2013’ten 2015 Ağustos’a kadar FETÖ’cülerin tanınması için yeterli bir zaman dilimi, yaklaşık iki yıl geçmişti. Peki ne oldu? Ağustos 2015’te, tuğgeneral olan 26 karacı albayın 22’si; tuğamiral yapılan 7 denizci albayın 5’i; tümgeneral yapılan 4 havacı tuğgeneralin 4’ü FETÖ’cü. Ortaya çıkan gerçek, milat kabul edilen 17/25 Aralık 2013’ten sonra TSK’da FETÖ’cü general/amirallerin sayılarında azalma yerine artış olmasıdır. Devletin zirvesinin mücadele kararlılığına rağmen, TSK’da FETÖ’cülerin rütbe terfilerinde görülen bu artışın nedenlerinin mantıklı bir açıklaması dönemin komuta heyetine ait olmalı.
FETÖ’NÜN ÖNÜ NASIL AÇILDI?
FETÖ’cüler üst rütbeye yükseltilirken dönemin Genelkurmay Başkanı, 2012’de 13; 2013’te 37 general/amirali haklarında hiçbir kesinleşmiş hüküm olmamasına rağmen kumpas davaları gerekçesiyle emekliye sevk etti. Emekli edilenler, FETÖ’nün hedefinde olan Askerlik Andı’na bağlı, vatanını, milletini seven insanlardı. Anayasa Mahkemesi 19 Haziran 2014’te, Balyoz kumpas davasında hukuksuzluk olduğuna dair karar verdi. Tüm mağdurlar altı ay sonra beraat etti.
Siyasi iktidarın ileri gelenleri de bu davaların kumpas olduğunu yüksek sesle dillendirdi. Anayasa Mahkemesi’nin kararına ve devletin ileri gelenlerinin ¨TSK’ya kumpas kuruldu¨ açıklamalarına rağmen, Ağustos 2014’te dönemin Genelkurmay Başkanı’nın teklifiyle kumpas davalarından 11 general/amiral daha emekli edildi. Bu tasarruf, dikkat çekici olduğu kadar açıklanması mümkün olmayan bir uygulamaydı. Askerlik Andı’na bağlı komutanlar bu şekilde tasfiye edilirken, FETÖ’cüler de yükseltilerek açılan boşluğu dolduruyorlardı. Yani, FETÖ’cüler bu dönemde TSK’da sızma ya da gizlenme ihtiyacı duymadılar; tersine Atatürkçü subaylar tasfiye edilirken, meclisi bombalayacak müritler şımartılarak tercih edildiler. Neden?