Yeni Dönem…

Tüm dünyayı saran Covid-19 salgını ile yapılan mücadelede yeni bir aşamaya gelindiği gelişmelerden anlaşılmaktadır. Dünyayı bir süredir meşgul eden ve adeta tüm yaşamın alt üst olmasına neden olan bu virüs salgını, bilindiği gibi Çin’de başlamış ve kısa zaman içerisinde tüm dünyaya ulaşmıştır. Virüsle ilgili bu savaşta yeni bir aşamaya gelindiği ve virüsün önemli ölçüde kontrol […]

Tüm dünyayı saran Covid-19 salgını ile yapılan mücadelede yeni bir aşamaya gelindiği gelişmelerden anlaşılmaktadır.

Dünyayı bir süredir meşgul eden ve adeta tüm yaşamın alt üst olmasına neden olan bu virüs salgını, bilindiği gibi Çin’de başlamış ve kısa zaman içerisinde tüm dünyaya ulaşmıştır.

Virüsle ilgili bu savaşta yeni bir aşamaya gelindiği ve virüsün önemli ölçüde kontrol altına alındığı uygulamalardan anlaşılmaktadır.

Ancak bu kısmi kontrol altına alınmaya rağmen, kısıtlamaların hemen kaldırılması yoluna gidilmesinin temelinde ekonomi yatmaktadır.

Bilindiği gibi virüsün yayılmasından önce dünya büyük bir ekonomik krizle boğuşmakta idi. Buna bir de virüs salgını eklenince, dünya genelinde yaşanan kriz daha da ağırlaştı.

İşte bu krizin daha da derinleşmemesi için, virüse karşı alınan önlemler adım adım gevşetilmeye ve yeni bir normal hayatın başlangıcının adımları atılmaya başlandı.

Avrupa ülkelerinde krizden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan İtalya , İspanya, İngiltere ve Fransa dahi yeni normal hayata dönebilmenin adımlarını atmaya başladı.

Şöyle bir haritaya baktığımızda başta Almanya olmak üzere İtalya, ispanya, Fransa, İngiltere, Yunanistan ve bunları takip eden diğer ülkeler, ekonomilerinin daha fazla dibe vurmaması için almış oldukları önlemleri adım adım gevşetmeye ya da kaldırmaya başladılar.

Bunlar gibi ülkemizde de, virüsle yapılan mücadelede pik seviyeye ulaşıldıktan sonra inişin başlaması ve bir süredir bu şekilde devam etmesi sonucu, alınan önlemlerde bir gevşetilme yoluna gidilmiştir.

Bizdeki uygulamanın kökeninde de ekonominin yatmakta olduğunu bilmek gerekir.

Virüsle yapılan mücadele sırasında en önemli koruyucu olan maskelerin bile temini ve yurttaşların kullanımına sunulması konusunda net bir başarıya ulaşılamadığı gerçeği göz önünde tutulduğunda, ekonominin ülkenin geleceği açısından ne denli önem taşıdığı anlaşılmaktadır.

Özelleştirme adı altında Cumhuriyetin kazanımlarının teker teker elden çıkartılmasının krizin daha da ağırlaşması gibi bir sonucun oluşmasına neden olduğunu kabul etmek gerekir.
Esasen tüm dünyada, tüm ülkeler, kapitalist düzenin ve ekonominin çarkı içerisinde dönüp durmaktadır.

Bu çark bir kısım ülkeleri üreten, bir kısım ülkeleri de tüketen konuma getirmiştir. Ekonomik krizden en çok zarar gören ülkeler ise üretici iken, tüketici konumuna gelen ve bu nedenle de devamlı dışa bağımlı durumda olan ülkeler olmuştur.

Özelikle Covid-19 virüs salgını ile mücadelede sağlık hizmetlerinin yeterli olmaması bile bu kapitalist anlayışın döndürdüğü çarkın sosyal devlet anlayışının gereklerini karşılayamayacak bir şekilde olmasından kaynaklanmıştır.

Birçok ülke sağlık hizmetlerini özelleştirdiği ve sosyal devlet anlayışına göre bir düzenleme yapamadığı için de büyük bir bocalama evresi geçirmiştir.

İşte bu nedenledir ki; yeni dönemde ekonominin düzeltilmesi anlayışı ön plana çıkarken, kapitalist anlayışın ve kapitalist ekonomi düzeninin yerine sosyal devlet anlayışı ve düzeninin geçebileceği yolunda görüşlerde yüksek sesle dilendirilmeye başlanmıştır.

İşte yeni normal yaşama geçilmekte olduğu bugünlerde, ekonominin yeni bir anlayışla krizden kurtarılmasının yol ve yöntemleri de aranmaya başlanmıştır.

Ülkemizde de bu anlayış ve arayış doğrultusunda Cumhuriyetin elden çıkan kazanımlarının yeniden yaşama geçirilmesi, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında sosyal devlet anlayışının daha etkin bir biçimde var olabilmesi için gerekenin yapılması yolunda adımlar atılması beklenmektedir.

Beklentimiz yeni normal yaşamda, ekonominin bir an evvel krizden çıkması ve bunun içinde yeni bir ekonomik anlayışın devreye sokulmasıdır.

Tüm dünya gibi ülkemizde bu virüsle mücadelede tam bir başarıya ulaşacak ve aydınlığa kavuşacaktır. Mutsuz ve umutsuz olmak için hiçbir neden yoktur…

nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version