1923’ten-2023’e Cumhuriyet’ten Başkanlık sistemine-2

Önceki yazımızda, Atatürk’ten Süleyman Demirel’e kadar cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecini kaleme aldık. Bu yazımızda, Başkanlık Sistemi’ne giden yolu ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimini inceleyeceğiz. 2000’de Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanı seçilişi, iktidar ve muhalefetteki partileri kapsayan örnek bir uzlaşma sonucu oldu. Başbakan Bülent Ecevit (Demokratik Sol Parti), Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli (Milliyetçi Hareket Partisi), Mesut […]

Önceki yazımızda, Atatürk’ten Süleyman Demirel’e kadar cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecini kaleme aldık. Bu yazımızda, Başkanlık Sistemi’ne giden yolu ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimini inceleyeceğiz.

2000’de Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanı seçilişi, iktidar ve muhalefetteki partileri kapsayan örnek bir uzlaşma sonucu oldu. Başbakan Bülent Ecevit (Demokratik Sol Parti), Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli (Milliyetçi Hareket Partisi), Mesut Yılmaz (Anavatan Partisi) ile muhalefetteki Tansu Çiller (Doğru Yol Partisi) ve Recai Kutan (Fazilet Partisi) destek verdiler. Cumhuriyet’in uzlaşma refleksi, Başbakan Ecevit’in uyumlu tutumu ve diğer liderlerin desteğiyle bir kez daha devreye girmiş oldu.

***

Türkiye’nin on birinci Cumhurbaşkanı için, 27 Nisan 2007’de ilk tur seçimi yapıldı. Toplantı yeter sayısı olan 367 bulunmadığı gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi birinci tur oylamayı iptal etti. Daha sonra seçim kanununda yapılan değişiklikle, 28 Ağustos 2007’de Abdullah Gül üçüncü turda Cumhurbaşkanı seçildi. Bu dönemde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, 2007’de yayımladığı “27 Nisan Muhtırası” ya da “Bildirisi” bir müdahale olarak kayıtlarda yer aldı.

1966’da Cevdet Sunay, 1973’te Fahri Korutürk ve 2000’de Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanı seçimindeki “uzlaşı” ve “sıkıntısız meclis oylaması”; 1989’da Demirel’in, 1993’te Özal’ın cumhurbaşkanı seçimlerinde gerçekleşmedi. 1989 ve 1993 seçimlerinde iktidar veya koalisyon hükümeti, parlamentodaki muhalefeti dışlamayı tercih etti.

1989, 1993 ve 2000 seçimlerinde askerler, doğrudan veya dolaylı bir müdahalede bulunmamış, seçim konusunda tartışmanın dışında kalmışlardır. 2007 seçimlerinde ise, muhalefet tümüyle dışlanarak sürecin dışında tutulmuş ve iktidarla muhalefet cepheleri arasında derin bir uçurum oluşmuştur.

***

2007 Cumhurbaşkanı seçiminde açılan fay hattı, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar geçen sürede daha da derinleşmiş ve Cumhuriyet Tarihi’nde ilk kez, toplumda bu denli derin bir ayrışma ortaya çıkmıştır. 2014’te, Adalet ve Kalkınma Partisi lideri Recep Tayyip Erdoğan ilk kez halkın oyu ile seçildi. Geçmişteki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde siyasi partiler arasındaki uzlaşma kültürü, bu dönemde çatışmaya dönüşmüş ve topluma yansımıştır.

2014’te ilk kez halkın oyu ile seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarafsızlığı sürekli tartışma konusu olmuş, partili cumhurbaşkanı ve Türkiye’de Başkanlık Sistemi gündeme oturmuştur.  Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin desteğiyle Recep Tayyip Erdoğan, Başkanlık Sistemi için 16 Nisan 2017’de Türkiye’yi referandumuna götürmüştür. Referandumda az bir farkla (yüzde 51.41), dünyada örneği olmayan Türkiye’ye özgü Başkanlık Sistemi’ne evet denmiştir. Yapılan düzenlemeyle, Recep Tayyip Erdoğan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olmuş, hem parti başkanlığı hem de cumhurbaşkanlığı makamını birlikte yürütmeye başlamıştır. Toplumda, gerginlik ve kutuplaşma daha da artmış, ayrışma keskinleşmiştir.

***

Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, 3 Kasım 2019’da yapılması gereken milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçiminin erkene alınmasını önermiştir. Bunun üzerine, seçimler 3 Kasım 2019 yerine 24 Haziran 2018’e alınmıştır. 24 Haziran 2018’de yapılan cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde, Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,6’yla Cumhurbaşkanı seçilmiş, Adalet ve Kalkınma Partisi’yle Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurduğu Cumhur İttifakı oyların yüzde 53,65’ini almıştır.

24 Haziran 2018 seçimleri, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi açısından bir dönüm noktasıdır. 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyet, yerini Başkanlık Yönetimi tanımının dışında Türkiye’ye özgü Başkanlık Sistemi’ne bırakmış oldu.

***

2023’e gelindiğinde, 24 Haziran 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminin erkene, 14 Mayıs 2023’e alındığı açıklamaları yapıldı. 14 Mayıs bir semboldür ve Demokrat Parti’nin 1950’de seçimleri kazandığı gündür. 2007’deki seçimde başlayan toplumdaki ayrışma ve kutuplaşma, 2023 seçimine doğru giden süreçte zirveye çıkmıştır. Toplumda, Cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar derin bir kutuplaşma ve gerginlik yaşanmaktadır.

Anayasa’da, bir kişi en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilir hükmüne rağmen, 2014 ve 2018’de Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığını koyacağı açıklandı. Geçmiş seçimlerde, görünen “uzlaşma kültürü” yerini, “kutuplaşma ve gerginlik” aldı.

Atatürk’e göre; “Türk Milleti’nin tabiat ve adetlerine en uygun yönetim, cumhuriyet idaresidir.”

Yine Atatürk’e göre; “Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.”

Başkanlık sistemi, Atatürk’ün Cumhuriyeti’yle bağdaşmaz.

***

1918-1945 yıllarında iki Dünya Savaşı sırasında Avrupa’da beş, Amerika’da beş olmak üzere toplam 10 ülkenin meclisi açıktı. Türkiye, bu 10 ülkeden biriydi. 1938’de dünyada 17 ülkenin seçilmiş hükümeti vardı ve bu ülkelerin içinde Türkiye de vardı. Atatürk’ün, Cumhuriyet’in mucizesiydi bu…

Cumhuriyet, doğudaki yoksul bir köyden bilim ve devlet insanı yetiştiren; Anadolu’nun fakir bir köyünden kimsesizleri Cumhurbaşkanlığı makamına çıkaran rejimin adıdır. Atatürk’ün mucizesidir Cumhuriyet… Liyakattir Cumhuriyet, fırsat eşitliğidir Cumhuriyet…

Tarih ulusların tarlasıdır. Ne ekerseniz, gelecekte onu biçersiniz…

Özet Kaynakça:

1. Mustafa Kemal Atatürk, NUTUK, Yayına Hazırlayan: Taha Mazman, 2009, s. 422.

2. İbrahim Artuç, Kurtuluş Savaşı’nın Zorlu Yılları, 1988, s.35.

3. İsmet İnönü, Hatıralar, Yayına hazırlayan: Sabahattin Selek, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2009.

4. Özer Ozankaya, Cumhuriyet Çınarı, Ankara, 1994.

5. Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten Hatıralar, yapı ve Kredi Bankası Yayını, İstanbul, 1973.

6. Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasal Gelişmeler (1876-1938), 2.Kitap, Bilgi Üniversitesi Yayını, 2. Baskı, İstanbul, 2003.

7. Hikmet Özdemir, Atatürk’ten Günümüze Cumhurbaşkanı Seçimleri, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2007.

Exit mobile version