Yeni bir yıla girdik.
2024 yılının öncelikle tüm ulusumuza sağlık, mutluluk ve güzellikler getirmesini diliyorum.
Telafisiz kayıplar, derin acılar, büyük zorluklar yaşadık geçtiğimiz yıl.
6 Şubat Pazartesi sabahı, yalnızca Türkiye’nin değil, insanlık tarihinin yaşadığı en büyük depremlerden birine uyandık.
On bir il, sayısız ilçe ve köyde on binlerce insanımız enkaz altında kalarak yaşamını kaybetti. O sabah, sadece insanlarımızı değil, şehrimizi de kaybettiğimizi anladık. Gün aydınlanınca gördük ki birkaç bin yıllık sevgi ve hoşgörü kentimiz Antakya yok olmuştu. Ezan, çan, hazan susmuş, tarih enkaz altında kalmıştı. Bundan sonra, bizim oraların ortak adı “afet bölgesi” oldu. Oysa ki biz “Güzel Doğunun Kraliçesi”, “Asi‟nin İncisi” derdik. Çünkü Antakya, üç kutsal kitapta adı geçen, çok kültürlülüğüyle dünyanın gözbebeği ünlü bir Şehirdi…
Depremin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Depremin acıları devam ediyor ne yazık ki.
Bir kere yaşam koşulları henüz düzelmiş değil. Binlerce depremzede kötü koşullarda, hala çadır kentler ve konteynırlarda. Elektrik kesintileri rahatsızlık verecek ölçüde sık sık oluyor. İçme suyu ve ulaşım büyük sorun…. Uzatmak mümkün.
Bizler hepimiz kentimizin o eşsiz, çok kültürlü yüzünü yeniden var edeceğiz. Ona o ruhu dayanışmayla, sevgiyle yeniden var edeceğiz.
Depremi yaşayan her kentin özverili insanlarının yapacağı gibi.
Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle, hüznüyle, mutluluğuyla koskoca bir yıl (2023) geride kaldı. Ancak geride kalan yalnızca koskoca bir yıl değil elbette ki! Olumlu ya da olumsuz yaşadıklarımız da geride kaldı.
-Ufukta görünmüyor ama- Yeni yıllar, yeni umutları da beraberinde getirsin istiyoruz.
Tüm ülke yeni yılı coşkuyla karşılardı. Bu büyük coşkuyu tüm dünyayla yaşamak mutlulukların en büyüğü olurdu. Nedense biz, coşku değil, acı ve hüznü yaşadık.
Yıl başının en güzel yanı sevdiklerimizle güzel bir sofra etrafında güzel bir akşam geçirmektir. Hani derler ya, mutlu bir yılı evde, aile ve dostlarla geçirmenin keyfi bir başka. Ne yazık ki bu da geçmişte kaldı.
Barış, mutluluk ve beraberlik dolu yeni bir yıl için en içten selamlar gönderiyorum size sevgili okurlar. Yeni yılınız kutlu ve mutlu olsun
Paul ELUARD’ın bence hiçbir zaman güncelliğini yitirmeyecek “Aydınlık” adlı şiirini sizlerle paylaşarak yazımı bitiriyorum. Dileğim sevgili okurlarım arada bir bu şiiri okuyarak güne başlar.
AYDINLIK
Kendimde denemişim ben,
Kulak ver dinle,
Her acının sonunda ,
Açık bir pencere vardır,
Aydınlık bir pencere,
Hayal edilecek bir şey vardır,
Yerine getirilecek istek,
Doyurulacak açlık,
Cömert bir yürek,
Uzanmış açık bir el,
Canlı canlı bakan gözler vardır,
Bir yaşam vardır yaşam,
Bölüşülmeye hazır. “ Paul ELUARD