Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 1996 tarihinde görevini yaparken gözaltına alındı. Binlerce insanın tanıklık ettiği olayda Göktepe, götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda ağır işkenceye maruz kaldı ve bu işkenceler sonucunda hayatını kaybetti.
Olay, Türkiye’nin basın tarihinde kara bir leke olarak yerini alırken, Göktepe’nin öldürülmesi basın özgürlüğüne karşı yapılan saldırıların vahim bir örneği olarak hafızalara kazındı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden Anma Mesajı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Göktepe’yi anmak için yayımladığı mesajında basın özgürlüğüne yönelik tehditlere dikkat çekti. TGC’nin açıklamasında, son 100 yıl içinde güç odaklarının hedefi haline gelerek hayatını kaybeden 67 gazetecinin Basın Müzesi’nde yer aldığı ifade edildi. Metin Göktepe, bu isimler arasında “insan ve hak odaklı haberciliğin sembolü” olarak anılıyor.
TGC açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Göktepe’nin ölümüne neden olan güvenlik görevlileri, uzun bir mücadele süreci sonucunda adalet karşısında hesap verdi. Ancak bugün bile gazetecilerin özgür bir şekilde mesleklerini icra etmesi önünde ciddi engellerle karşılaşıyoruz. Gazeteciler, siyasetçiler ve bazı güç odakları tarafından sürekli hedef gösteriliyor, baskı ve tehditle karşılaşıyor.”
Basın Özgürlüğü Mücadelesi Devam Ediyor
TGC, günümüzde gazetecilerin baskılarla karşı karşıya olduğuna vurgu yaptı. Gazetecilere uygulanan sözlü ve fiziksel şiddet vakalarının arttığına ve saldırganların çoğunlukla cezasız kaldığına dikkat çekildi. Buna rağmen basın meslek örgütleri, ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için mücadele etmeye kararlı olduklarını belirtti.
Metin Göktepe’nin Anısı Yaşatılıyor
Hak haberciliğin simge ismi olan Metin Göktepe, ölümünün üzerinden geçen 29 yıla rağmen unutulmadı. TGC ve meslektaşları, Göktepe’nin gazetecilik anlayışını yaşatma kararlılığıyla onun adını unutturmamak için çalışmalarına devam ediyor. Göktepe, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda hak arama mücadelesinin güçlü bir temsilcisi olarak hatırlanıyor.