Savaş En Büyük İnsanlık Suçu Ve Çevre Kirliliğidir

AÇKD Başkanı Karasu, sağlıklı insanın sağlıklı çevrede yaşayabileceğini, sağlıklı çevrenin de barış koşullarında oluşabileceğini vurguladı       Antakya Çevre Koruma Derneği (AÇKD) Başkanı Nilgün Karasu, Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sağlıklı insan sağlıklı çevrede yaşayabileceğini, sağlıklı çevrenin de barış koşullarında oluşabileceğini söyledi, “Savaş en büyük insanlık suçu ve çevre kirliliğidir” mesajını verdi.       Ülkemizde, Dünya […]

AÇKD Başkanı Karasu, sağlıklı insanın sağlıklı çevrede yaşayabileceğini, sağlıklı çevrenin de barış koşullarında oluşabileceğini vurguladı

      Antakya Çevre Koruma Derneği (AÇKD) Başkanı Nilgün Karasu, Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sağlıklı insan sağlıklı çevrede yaşayabileceğini, sağlıklı çevrenin de barış koşullarında oluşabileceğini söyledi, “Savaş en büyük insanlık suçu ve çevre kirliliğidir” mesajını verdi.

      Ülkemizde, Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1 Eylül’de barışın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istediklerini belirten Karasu, barış hakkının, bir insan hakkı olduğuna vurgu yaptı.

Savaşlarla insanların bir arada yaşama umutları yok ediliyor …

      İnsanlık tarihinin en kanlı savaşı olan İkinci Dünya Savaşı nedeniyle milyonlarca insanın katledildiğini, soykırıma uğradığını ve kentlerin yok edildiğini söyleyen Karasu, bu acıların bir daha yaşanmaması için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1 Eylül tarihinin, 1981 yılında Dünya Barış Günü olarak ilan edildiğini hatırlattı.

      Büyük acılara neden olan bu savaşların üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen, dünyanın değişik coğrafyalarında savaşların devam ettiğini, etnik ve dini farklılıkların körüklenerek halkların kışkırtıldığını, birbirine düşman edildiğini, insanların huzur ve barış içinde bir arada yaşama umutlarının yok edildiğini bildirdi.  

      Savaşa, her türlü şiddete, terör olaylarına karşı dayanışma içerisinde, barış-dostluk ortamının sürekliliğini sağlamanın görevleri olduğunu belirten Karasu, açıklamasında şunlara yer verdi: “İnsanlığın bugüne kadar yaşamış olduğu tüm acı olaylar bizlere; ırk, dil, din ve kültür farkı gözetmeden demokrasi, özgürlük ve barış içinde bir arada yaşanabileceğini ortaya koyuyor. Ancak ne yazık ki savaşlar, çatışmalar, cinayetler ve tecavüzler hala yaşanmaya devam ederken bizler bu ortamda 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutlamaya çalışıyoruz. İçerisinde yaşadığımız coğrafyada eşit, özgür ve adil olarak birlikte yaşamak en temel insan hakkıdır. Bu nedenle dünyada var olan kaynakların doğru kullanılması, çocuklar, engelliler ve kadınlar başta olmak üzere geleceğimiz egemen ve gerici şoven bir kültürün insafına terk edilmemelidir.

Ölüme karşı yaşamı savunacağız …

      Savaşa karşı barışa, ölüme karşı yaşama sahip çıkıp, egemenlerin dünya halkları üzerinde uyguladıkları baskı, şiddet ve teröre karşı durup, halkın adaletli, barışçı ve demokratik iradesine sahip çıkılmalıdır.

      Demokrasi, yalnızca siyasi ve ekonomik hak ve çıkarlarımızın gelişmesi anlamına gelmemektedir. Çevre katliamlarına karşı mücadelenin güçlenmesi, temel sorunlarımızın kalıcı olarak çözülmesi, kadınlar üzerindeki her türlüden baskı ve şiddetin engellemesi için mücadele, savaş politikalarına karşı yürütülen mücadeleden ayrı değildir.

      Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk`ün ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ ilkesi vazgeçilmez bir ilke olarak, 1 Eylül Dünya Barış Gününde savaşların olmadığı bir dünyada, mutluluğa, huzura, sevgiye, doğaya, insana, barışa hep birlikte kucak açalım.

      1 Eylül Dünya Barış Gününde ülkemizde ve bölgemizde doğamız için, barış için ortak mücadele vurgusu yaparken, etnik kökeni, dili, dini ne olursa olsun bu güzel dünyayı paylaştığımız tüm halkların 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutluyoruz.

      Dünya Barış Gününde ve her gün savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunacağız ve savunmaya devam edeceğiz.”

      Mehmet ÖZGÜN

Exit mobile version