3 demir tabela çakmışız…

Peki Rekorumuz Ne? Antakya gibi, tarihi ve kültürel özellikleri ile ön plana çıkan kentlerin en büyük sorunlarından biri ‘şehirleşme’ adı altında yaşadıkları karmaşadır! Yeşil alanlar ise bu karmaşanın en büyük kurbanlarıdır.Haberin fotoğrafı da bu kurbanlık’ hali resmediyor… Kent içindeki yeşil alanlarının azlığını, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait Vakıf İşhanı’nın yıkım sürecine eklediği ‘burası yeşil alan olsun’ tartışmaları ile […]

Peki Rekorumuz Ne?

Antakya gibi, tarihi ve kültürel özellikleri ile ön plana çıkan kentlerin en büyük sorunlarından biri ‘şehirleşme’ adı altında yaşadıkları karmaşadır! Yeşil alanlar ise bu karmaşanın en büyük kurbanlarıdır.Haberin fotoğrafı da bu kurbanlık’ hali resmediyor…

Kent içindeki yeşil alanlarının azlığını, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait Vakıf İşhanı’nın yıkım sürecine eklediği ‘burası yeşil alan olsun’ tartışmaları ile netleştiren Antakya, eski Antakya Oteli’nin yerini de bu tartışmalara etiketlemeyi sürdürüyor. Peki, yeşil alanı zaten çok az olan ve ağaç sayısı da bu ‘azlık’ içinde ciddi bakımsızlık yaşayan kentimizde var olan görüntü ne anlatıyor? Özellikle de, taksi duraklarının paslı demirden adres tabelalarını ağaç bedenlerine çivileme geleneğimiz aralıksız olarak sürerken!
Daha önce de sık sık şikayet konusu olan bu durum için ne Antakya Belediyesi ne de Büyükşehir Belediyesi her hangi bir önlem almazken, şu ana kadar ortaya konan ‘resmi’ ilgisizlik, kurumsal tercihlerin kent siluetinde yarattığı çirkinliğin devam edeceğine de bir işaret! -Tamer Yazar-

Exit mobile version