42’lik Genç Öldü

Harbiye’de trafik kazası: 16 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün yol açtığı kaza Ölen genç, öleceğini bilircesine, 4 gün önce vasiyette bulunmuştu! Uzun bir dönem Antakya Ayışığı Sanat Merkezi çalışmalarında yer alan, etkinliklerde elinden gelenin en iyisini ortaya koyan; Harbiye’nin tanınan, kişilikli, ilerici, devrimci insanlarından Süleyman Şehla, trafik kazası kurbanı oldu. Evinin önünde, 16 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün kullandığı […]

Harbiye’de trafik kazası: 16 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün yol açtığı kaza

Ölen genç, öleceğini bilircesine, 4 gün önce vasiyette bulunmuştu!

Uzun bir dönem Antakya Ayışığı Sanat Merkezi çalışmalarında yer alan, etkinliklerde elinden gelenin en iyisini ortaya koyan; Harbiye’nin tanınan, kişilikli, ilerici, devrimci insanlarından Süleyman Şehla, trafik kazası kurbanı oldu.
Evinin önünde, 16 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün kullandığı aracın yol açtığı kazada ağır yaralanan Süleyman Şehla, önceki gün tedavi gördüğü hastanede kurtarılamadı ve öldü. Süleyman Şehla’nın, beyin kanması geçirdiği ve yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yörenin sevilen simalarından olan Süleyman Şehla’nın cenazesi, dün saat 13.00’de Harbiye Karyer Mezarlığı’nda defnedildi.
ANTAKYA, merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli Ailesine başsağlığı diler.
Bu arada elim trafik kazasında can veren Süleyman Şehla için tanıyanların, dost ve arkadaşlarının sosyal medyada yayınlanan mesajları çok anlamlıydı. İşte bu mesajlardan birkaçı:
-Çok değerli dostumuz, dürüstlüğü ve karakteri ile hepimizde ayrı bir yeri olan Süleyman Şehla abimizi, elim bir trafik kazasında kaybettiğimizin haberini aldım. Başımız sağ olsun. Güle güle güzel insan.
-Henüz birkaç gün önceki yazısını gördüm, içim acıdı. Sanki olacakları hissetmiş gibi içinden geldiğince yazmış; “Hangisi çok taşırsa insanlık onurunu, beni oraya götürüp gömün.”
-Henüz daha 7 gün oldu, sen bu cümleleri yazalı. Yakıştıramadım, ölümü kendine yakıştırmanı… Oysa sen severdin yaşamayı, devrimci ruhunla severdin insanı ve insana dair güzel olan her şeyi… Yıldızlar yoldaşın olsun, mekanın cennet, toprağın bol olsun iyi yürekli güzel insan. İnsan onurunu taşıyan en güzel yere gömüyoruz seni, sen gibi iyi yüreklere…
-Böyle acı gidişine ne denir, nasıl söylenir, bilemiyorum. Uzakta olmanın verdiği sitem… On yıllarca, devrime verdiğin katkı, mücadele, fedakârlık anlatılamaz. Che’nin yeni insan teoreminden bahsederdin bana, hep gözlerin açık, durmadan konuşurdun. Sen anlattıkça, Che’nin yeni insanını görürdüm hep karşımda. Bu kadar iyi, bu kadar mütevazi, bu kadar fedakar bir insan olmana şaşardım. Sen benim dostumdun. ‘Anlat sen, ben seni anlarım’ derdin. Hep anladın da. Beynimde söylemek istediğim her şeyi anlardın.
Harbiye’nin gençleri sana gıptayla bakardı. “Bu biraz devrimci abi”, derlerdi. Evet, “Biraz” devrimci, “biraz” İşsiz, “biraz” parasız, ama adam gibi adam adam. Dürüstlüğünden ve kişiliğinden ödün vermeyen adamdın.
Dünya görüşün ve yaptıkların ne kadar değerli. Sen, Deniz Gezmiş’in yoldaşısın. “Biz, okyanusta bir damlayız” derdin. Evet, biz okyanusta bir damlayız. O okyanusu okyanus yapan, damlalardı. Sen okyanusa düşen en güzel damlasın.
-Cemil Yıldız-

Exit mobile version