“Ahmet Atakan’ın vurulduğu yere karanfillerimizi bırakıp, polisin tüm engellemesine rağmen sloganlarımızla Abdullah Cömert’in vurulduğu yere doğru yürüyüş gerçekleştirdik” diyen demokratik kitle örgütlerinin mesajı net oldu…“Karanlık gider, Gezi kalır!”
61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan ve sadece umumi hizmette kullanılmak koşulu ile tapuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmiş olan Taksim Gezi Parkı’na, İstanbul 6. İdare Mahkemesi ve 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı olduğu halde Topçu Kışlası’nı Taksim Yayalaştırma Projesi çerçevesinde imar izni olmadan yeniden inşa etmesini engelleme eylemi olarak ortaya çıkan Gezi Parkı protestolarının 5. senesinde bir araya gelenler, ölenleri andı, yaşananları bir kez daha hatırladı.
-ANTAKYA’NIN ACISI-
Gezi sürecinde yaşamlarını yitiren Ahmet Atakan, Abdullah Cömert ve Ali İsmail Korkmaz’ın 5. Sene kapsaındaki anması nedeniyle Antakya-Armutlu’da bir araya gelen demokratik kitle örgütleri, Ahmet Atakan ve Abdullah Cömert’in Aileleri yanı sıra HDP Hatay İl Teşkilatı ve Parti’nin Milletvekili Adayları, yaşananlara dair yaptıkları ortak konuşmalarda,
Yapılan açıklamada öne çıkan başlıklar şöyle:
-ÖZGÜR BİR ÜLKE-
“31 Mayıs 2013’te yaşanan Gezi Direnişi, sadece Gezi Parkı’nı değil, bütün bir ülkeyi sermayenin talanına açan, yıllardır emek ve demokrasi düşmanlığının bayraktarlığını yapan, tüm özgürlük ve demokrasi alanlarını daraltan güçlere karşı halkın yükselen haklı bir tepkisi olmuştur.
Gezi Direnişi, sömürü, zorba ve gerici düzeninin altında ezilen halkların ve emekçilerin demokratik bir ülke için yükselttiği bir mücadele bayrağıdır. Kadınlara, gençlere ve toplumun tüm ilerici-özgürlükçü değerlerine yönelik, yukarıdan aşağıya gelişen saldırılara karşı özgür bir ülke ve özgür bir hayat kurma mücadelesi veren demokratik güçlerin aldığı bir nefestir.
Sokaklarda, mahallelerde ve hayatın her alanında baskı uygulayan polis şiddetine ve bu şiddetin emrini verenlere karşı tüm değer ve renklerimizle, yıkılmaz dayanışma duygumuz ve direnme gücümüzle kurulan ve bugün de dimdik ayakta kalan bir barikattır Gezi.”
-BELLEKLERDE!-
“Hepimizin belleklerinde canlı durmaktadır… Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan Armutlu sokaklarında, Ali İsmail
“BAŞLANGIÇ!”
“Güçlü bir akıntıya kürek çekmenin nafile olduğunu ve örgütlü bir halkın önünde hiçbir zorbanın ayakta kalamayacağı gerçeğini unutturmaya çalışıyorlar! Ancak şu bir gerçek ki, zulüm var oldukça ona karşı direnişler her zaman var olacaktır. İpliği pazara çıkmış bu kirli düzenin siyasi iktidarı çöküşe mahkumdur. Gezi Direnişi, AKP iktidarının iç yüzünü açık biçimde gösteren bir süreç olmuştur. Gezi, bu ülkede hiçbir zaman bastırılamayacaktır.”
-BİRLİK ÇAĞRISI-
“Biliyoruz ki, Gezi Direnişi’nde kazandığımız ruhla mücadelemizi yükseltmezsek; Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Hasan Ferit Gedik, Ahmet Atakan, Abdullah Cömert, Mehmet İstif, Fadime Ana, Berkin Elvan, Uğur Kurt, Ayhan Yılmaz gibi daha çok canımız yanacak… Biliyoruz ki, hak verilmez alınır. Onurlu bir yaşam; üretenlerin birliğinden gelen güçle, gençliğin coşkusuyla, kadınların isyanıyla, kültüründen ve kimliğinden ötekileştirilenlerin haklı ve kararlı mücadeleleriyle kazanılır.”
-BU DAHA BAŞLANGIÇ-
“Şimdi, eşit ve özgür bir ülke için onurla ve özlemle andığımız gençlerin hayallerine sahip çıkarak, mücadeleyi büyütmenin zamanıdır. Gezide kazandığımız dayanışma ve paylaşma ruhuyla AKP iktidarına ve tüm gerici güçlere karşı demokratik yaşamı savunmak öncelikli görevimizdir. Yaşam alanlarımızı, değerlerimizi ve çocuklarımızın geleceğini ortak bir mücadeleyle korumak için 31 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında meydanlardayız! Tüm ezilen halkları ve emekçileri Gezi Ruhunu kuşanarak ortak mücadeleye çağırıyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” -Tamer Yazar-