% 50’yiz, Ama Eşit Yurttaş Değiliz!

Hatay Barosu Üyesi Kadın Avukatlardan “5 Aralık” Mesajı: Hatay Barosu Kadın Komisyonu adına kaleme alınan “Türk Kadınına Seçme Seçilme Hakkı Verilmesi Yıldönümü” mesajında, kadınların toplumun yarısını oluşturduğu, ancak eşit yurttaş olamadıkları kaydedildi. Hatay Barosu Kadın Komisyonu üyeleri adına, Başkan Av. Meral Asfuroğlu imzalı mesajda, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadınların çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal […]

Hatay Barosu Üyesi Kadın Avukatlardan “5 Aralık” Mesajı:

Hatay Barosu Kadın Komisyonu adına kaleme alınan “Türk Kadınına Seçme Seçilme Hakkı Verilmesi Yıldönümü” mesajında, kadınların toplumun yarısını oluşturduğu, ancak eşit yurttaş olamadıkları kaydedildi.
Hatay Barosu Kadın Komisyonu üyeleri adına, Başkan Av. Meral Asfuroğlu imzalı mesajda, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadınların çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde ettikleri, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için kadını ve erkeği eşit yurttaş yaratmanın gerekli olduğuna inanan Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran irade ve bu iradenin önderi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kadınların birçok gelişmiş ülkeden önce bu haklarını elde ettiği hatırlatıldı.
Hatay Barosu Kadın Komisyonu Başkanı Av. Meral Asfuroğlu, mesajında şunları kaydetti:
“Kadınlarımızın katıldığı ilk genel seçim olan 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5. dönem seçimlerinde, 17 kadın milletvekili TBMM’ne girmiştir. Bugün ise nüfusumuzun yarısını kadınların oluşturmasına rağmen, kadınlarımızın fiili olarak ‘eşit yurttaş’ olamadıkları açıktır. Fırsat eşitliğinin sağlanamaması, kadın istihdamın arttırılmaması ve siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer alamaması, kadının insan haklarının ihlaline devam etmesine neden olmaktadır.
Kadının her şeyden önce özgür birey olduğunun kabul edilmemesi, kadının insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önündeki en önemli engeldir. Bu nedenle, bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve hukuki değişikliklerin yapılması zorunludur.
Kadın – erkek eşitliğini sağlayacak, kız çocuklarının kesintisiz eğitim yapmasına olanak sağlayacak, kadın istihdamını artıracak bir dizi yasanın çıkartılması, yine erken yaşta evlenmelerin, kadının şiddet, taciz görmesine engel olacak eğitimlerin verilmesi ve yasaların buna göre düzenlenmesi gereklidir. Bu yasaların çıkartılmasında Meclis’teki kadın milletvekillerinin katkısının çok daha etkin olması gerekmektedir.
Ancak burada da, kadın milletvekillerimizin kadın bakış açısından uzaklaşarak, olaylara mensubu oldukları siyasi parti açısından bakmaları, gerek toplumsal değişimi gerekse de yasal değişikliklerin yapılmasını engellemektedir.
Kadının insan haklarının önündeki engellerin kalkması, yasal değişikliklerin yapılması, kadın – erkek eşitliğini sağlayacak toplumsal dönüşümün sağlanması için Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu ve bu Komisyon’da yer alan Avukatlar olarak, dün olduğu gibi bugün de çalışmalarımıza ve mücadelemize devam edeceğiz.”   -Mehmet Özgün-

Exit mobile version