Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

6 Şubat’tan bu yana depremle ilgili 42 yasa teklifi reddedildi

6 Şubat 2023’te yaşanan yıkıcı depremin ardından muhalefetin Meclis’e sunduğu

6 Şubat 2023’te yaşanan yıkıcı depremin ardından muhalefetin Meclis’e sunduğu 42 yasa teklifi, Cumhur İttifakı tarafından reddedildi. İstanbul’da 23 Nisan’da meydana gelen 6,2’lik depremin ardından bu gerçek bir kez daha gündeme taşındı.

11 ili etkisi altına alan ve 53 bin 725 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan 6 Şubat depremleri, Türkiye’nin deprem gerçeğini yeniden gözler önüne serdi. Bu büyük felaketin ardından muhalefet partileri, depremle mücadeleyi kurumsallaştırmak ve gelecekteki olası felaketlere karşı hazırlıklı olunması için Meclis’e 42 ayrı yasa teklifi sundu. Ancak bu teklifler, iktidar bloğunun oylarıyla reddedildi.

Muhalefetin teklifleri hangi önlemleri içeriyordu?

Muhalefet tarafından sunulan tekliflerde dikkat çeken başlıklar şunlardı:

Afet Bakanlığı’nın kurulması
Deprem kuşağında yer alan belediyelerin bütçelerinin artırılması
Deprem Dairesi Başkanlıkları’nın kurulması
Afet riski altındaki bölgelerde yapı denetiminin güçlendirilmesi
Kentsel dönüşüm projelerinin kamu yararı gözetilerek planlanması

Ancak bu somut öneriler, Cumhur İttifakı tarafından Meclis Genel Kurulu’nda gündeme dahi alınmadı.

Reddedilen tekliflerin sayısı 42, araştırma önergelerinin sayısı 82

Yalnızca yasa teklifleri değil; muhalefetin sunduğu 82 farklı meclis araştırma önergesi de aynı akıbeti paylaştı. Deprem bölgesinde yaşanan aksaklıkların araştırılması, kayıpların nedenlerinin ortaya çıkarılması ve yeniden yapılandırma sürecinin denetlenmesi gibi konulara ilişkin önergeler, iktidar cephesince kabul edilmedi.

İstanbul depremiyle birlikte dikkatler yeniden TBMM’ye çevrildi

23 Nisan 2025’te İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, gözleri yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çevirdi. Uzmanların uzun süredir uyardığı İstanbul depreminin ayak sesleri bu kez daha belirgin duyuldu. Ancak önlem almak yerine önerileri görmezden gelen siyasi yaklaşım, eleştirilerin odağına yerleşti.

Uzmanlardan ‘gecikmeyin’ çağrısı

Deprem uzmanları ve şehir plancıları, Türkiye’nin büyük bir afet kapısında olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Özellikle İstanbul ve çevresinin risk altında olduğunu belirten uzmanlar, “Yasalarla desteklenmeyen önlemler kağıt üzerinde kalır” uyarısında bulunuyor. Bilim insanlarının uyarılarına kulak verilmemesi, kamuoyunda büyük tepki topluyor.

Toplumsal hafıza siliniyor mu?

Depremin hemen ardından verilen sözlerin tutulmaması ve atılmayan adımlar, “Toplumsal hafıza mı siliniyor?” sorusunu beraberinde getiriyor. Felaketin üzerinden geçen sürede yaraların sarılması bir yana, yasa yapıcıların sorumluluktan kaçındığı yönünde bir algı güçleniyor.

Muhalefet: “İktidar engelliyor”

Muhalefet partileri, hazırladıkları tekliflerin sistematik biçimde reddedildiğini savunuyor. CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere muhalefet cephesi, “Milletin canı söz konusu olduğunda bile siyaset yapılıyor” diyerek iktidarın tavrına sert tepki gösteriyor. Özellikle deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşların beklentilerinin karşılıksız kalması, bölgedeki siyasi dengeleri de etkileyebilir.

Halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin sunduğu tekliflerin dikkate alınmaması, yasama sürecine olan güveni de zedeliyor. Uzmanlara göre, böylesi hayati bir konuda toplumsal uzlaşı sağlanması gerekirken, politik kutuplaşma halkın zararına sonuçlar doğuruyor. Bu tablo, demokratik sistemin işlerliği açısından da ciddi soru işaretleri yaratıyor.

Tüm gözler yeni yasama döneminde

Deprem sonrası yaşananların ardından gözler şimdi yeni yasama döneminde atılacak adımlara çevrilmiş durumda. Ancak kamuoyunun beklentisi açık: Siyasi çekişmeler bir kenara bırakılmalı ve halkın güvenliği için ortak akılla hareket edilmeli. Aksi durumda yeni bir felaket yaşandığında sorumluların kim olacağı sorusu daha da yüksek sesle sorulacak.