Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü… Ancak Hatay’da kadınlar için bu gün yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda bir mücadele günü. Depremin yıktığı hayatları onarmak için emek veren kadınlar, kültürel mirası yaşatan sanatçılar ve en önemlisi yaşadıkları acıya rağmen umudu elden bırakmayan depremzedeler, Hatay’ın gerçek kahramanları olarak öne çıkıyor.
Kadınların Emeği Şehri Ayağa Kaldırıyor
Deprem sonrası ekonomik ve sosyal hayatın yeniden canlanmasında Hataylı kadınlar kritik bir rol oynuyor. Defne, Samandağ, Antakya ve İskenderun başta olmak üzere birçok ilçede kadın işçiler, esnaflar ve kooperatiflerde üretim yapan kadınlar, kurdukları dayanışma ağlarıyla üretime devam ediyor. Zeytinyağı üretiminden el sanatlarına, tarımdan küçük işletmelere kadar pek çok alanda kadın emeği, şehrin yeniden ayağa kalkmasını sağlıyor.
Sanatla Umudu Yeşerten Kadınlar
Depremin yıkıcı etkilerine rağmen Hataylı kadın sanatçılar, sanatın gücüyle şehrin hafızasını yaşatıyor. Akdeniz Sanat Oluşumu başta olmak üzere birçok platformda yer alan sanatçılar, resim, heykel, tiyatro ve edebiyat aracılığıyla hem kendilerini hem de toplumu iyileştirmeye çalışıyor. Sanat, Hataylı kadınların mücadelesinde bir dayanışma aracı olmaya devam ediyor.
Psikolojik Şiddetin Görünmeyen Yüzü
Kadın mücadelesinin en önemli başlıklarından biri de psikolojik şiddet. Türkiye genelinde kadınların yüzde 43,9’u psikolojik şiddete maruz kalıyor. Hatay’da da kadınlar, depremin getirdiği zorlukların yanı sıra toplumsal baskılar ve duygusal şiddetle mücadele ediyor. Klinik Psikolog Nilsu Yavuzer, psikolojik şiddetin görünmeyen ancak derin yaralar açan bir sorun olduğunu belirterek, “Bu tür şiddet, zamanla kadını toplumdan izole eder ve ekonomik, sosyal hayata katılımını engeller” diyor.
Depremde evlerini, sevdiklerini, yaşam alanlarını kaybeden kadınlar, şimdi bir yandan hayata tutunmaya çalışırken diğer yandan psikolojik ve sosyal baskılarla mücadele ediyor. Konteyner kentlerde ve çadır alanlarında yaşayan kadınlar, çocuklarını güvenle büyütmek, ailelerini ayakta tutmak ve toplumsal hayata katılmak için büyük bir direniş gösteriyor.
Hataylı kadınların sesi her geçen gün daha gür çıkıyor. Çünkü onlar sadece bugün değil, her gün var olmanın mücadelesini veriyor. 8 Mart, Hatay’da yalnızca bir anma günü değil, kadın emeğinin, sanatının ve mücadelesinin görünür kılındığı bir dayanışma günü olmaya devam ediyor.