İyi günler sevgili okuyucu.
Defne ilçesi, ilçe olalı ikinci kritik seçim sürecini yaşıyor. Henüz taze ve körpe, yeni kurulmuş bir belediye olarak, ilk seçimlerde ülkeye çok anlamlı bir mesaj verdi. Sosyal demokrat, sol ve aydın seçmenin, eğitim seviyesi yüksek bir potansiyel olma özelliğiyle sandığa gittiği bu ilçemizde, CHP, ülke genelinde en yüksek oy oranıyla rekor kırdı. Kuşkusuz, sürpriz bir sonuç değildi. Bölgenin yapısını iyi bilenler, bu sonucu; CHP’nin, yıllardır Hatay’da kendisini destekleyen kitle için büyük bir hizmet şansı olarak göreceğini ve belki de bu seçmen kitlesine diyet borcunu ödeyeceğini düşündü.
Belediyeyi kazanan, saygın bir hekim olan ve yöre halkı tarafından çok sevilen Dr. İbrahim Yaman, başkanlığı süresince iyi niyet ve hoşgörü ile çalıştı. Kimileri övdü kimileri yerdi, başarılı ya da başarısız olup olmadığı değerlendirildi. Ama unutulmaması gereken en önemli unsur; Defne Belediyesinin yeni kurulduğu, yeni bir yapılanmanın içinde olduğu ve tabi ki imkanlarının çok sınırlı olduğuydu.
Yörede siyaset yapan çok sayıda seçkin siyasetçi var. Bunu, Mart seçimleri öncesi CHP’deki aday adayları bolluğundan ve DSP’den adaylığını açıklayan değerli Tabip Mehmet Güzelyurt’un duruşundan görüyoruz. Hem CHP’deki aday adayları hem de Güzelyurt, şu önemli mesajın arkasında duruyor: DEFNE, CHP İÇİN ÇANTADA KEKLİK DEĞİL!
DSP Adayı Mehmet Güzelyurt, siyaset yaptığı yakın çalışma arkadaşlarıyla aylar öncesinden tutarlı bir duruş ortaya koydu. Eğitim seviyesi yüksek Defne halkının, onu yönetecek başkan ve yöneticileri kendisinin belirlemesini istedi. Yani ön seçim şartı koydu. Ön seçim olması durumunda, Defne halkının iradesinin en sağlıklı şekilde vücut bulacağına inandı ve bu doğrultuda seçmene oy vereceği kişilerin sorulmasını demokratik bir yöntem olarak ön gördü. Bu bakış açısı ve yaklaşım bence de çok yerinde ve haklı bir duruştur.
Değerli siyasetçi Güzelyurt, zor ve meşakkatli bir yolu seçti. Seçmenin karşısına alternatif olarak çıkacak, kendisini ve ekibini tanıtacak, projelerini anlatacak ve bir dönem önce rekor kırmış bir ilçede seçimi kazanan partiyi değiştirmek için çabalayacak. Kazanıp kazanamayacağını elbette bilemiyoruz. CHP, bırakın ön seçim yapmayı, bugüne kadar bu ilçeden göstereceği adayı dahi açıklayamadı. Son güne, son ana bırakıldı. Bu durum bile, CHP’yi eleştiren ve seçmen gözünde yeni bir alternatif pencere açan Güzelyurt’un arkasında durduğu mesajı anlamlı kılıyor.
Peki, ne olur?
Hatırlayınız lütfen; Samandağ, solun kalesi CHP’nin oy deposu olarak görüldüğü bir dönemde, burada hayata geçirilen yanlış politik tercihler, ÖDP’nin orada seçimi kazanmasına ve yerel yönetim anlayışının başına geçmesine neden olmuştu. Şunu anlatmaya çabalıyorum; aydın ve eğitimli kesim, bir ezberin parçası değildir. Oy iradesini, mantık ve doğrular üzerinden şekillendirir. Böyle baktığınız zaman, Defne ilçesinde CHP dışında başka sol söylem ve tercihlerin vücut bulması gayet doğaldır. Burada önemli olan, adayların kendini iyi anlatmasıdır.
Mart seçimlerinde, Defne ilçesinde hangi partinin ya da hangi adayın seçimi kazanacağından çok; bu ilçeden, demokratik seçim yol ve yöntemlerine dair verilen mesaj ve eleştiriler hatırlanacaktır.
İyi çalışmalar.
YORUMLAR