Okul, Otel mi Oluyor?
Burası, Milli Eğitim Bakanlığı’na ait Fevzi Çakmak İlkokulu, ama aynı zamanda, Atatürk Geçici Eğitim Merkezi. Onu gündeme taşıyan şey ise, buraya dair yapılan kulis konuşmalarında, okulun taşınması ve bu alanın otel olarak değerlendirilmesi !
Tarihi dokusu ile büyük bir turizm potansiyeline sahip olan Antakya özelinde, eski kent kimliğinin ayakta kalan örneklerinin birçoğu bugün butik otel olarak işlevselleştirilmiş durumda. Ancak devam eden bölgesel sıkıntılar ve turizmde yaşanan zorunlu nadasın etkisi, birçoğu için şartları zorlaştırmayı sürdürüyor.
‘Çok dinli ve çok dilli’ toprakların kadim kentinde bu tür tarihi evlerin ‘butik otel’ şeklinde hayata katılmasının, turizm sektöründe turistlerin özellikle tercih ettiği konaklama mekânları yaratması adına önemli olduğunu söyleyen bir turizmcinin tespiti şöyle:
“Antakya’ya gelenlerin ilk tercihi, ne yıldız sayısı fazla oteller ne de zincir oteller, ama bu tür taş ve ahşap evlerin otel hali! Çünkü burası küçük bir kent. Ama özelliği, hikâyesi olan bir kent. Buraya bir kere getirdiğimiz insanlar yine gelmek istiyor. Çünkü bu tür yerler, bir zamanların ev halini de anlatıyor. Taş avlulu evleri anlatıyor. Bir zamanların eski kentinde insanlar nasılmış, bunu fısıldıyor. Ve böylesi bir çerçeveye bir de yöresel kahvaltı ve Antakya’nın muhteşem yemeklerini koyun… Sonuç mu? Yeme de yanında yat! Aslında bu ifade, buraya gelen bir Ankaralı Mimarın ifadesi! Her şeyin bu kadar keyifli olması, sorun yok anlamına gelmesin. Çünkü ortak şikayet hala aynı! Bakımsızlık! Butik oteller güzel. Eski evlerin bu şekilde kullanılması da, ama… Gelen kişi, restorasyonu ile büyüleyen bu evin dış kapısından çıkar çıkmaz, berbat bir zemine ve bakımsız evlerin kalabalığına denk geliyor. Düzeltilmesi gereken taraf, bu kısım. Bu durum sadece buraya dair değil. Şanlıurfa da bu halde! Onlar da benzer bir süreç yaşıyor, yaşadı.”
-URFA ÖRNEĞİ-
İfade edildiği gibi… Özellikle kültür turlarının vazgeçilmez adresleri arasında bulunan ve tarihi evleriyle bilinen Şanlıurfa da, sayıları giderek artan ziyaretçilerine konaklama adresi olarak eski kentin evlerini işaret eden iller arasında. Eski evleri butik otele dönüştürmeye karar veren Şanlıurfa’da son hayata geçirilen çalışma, Balıklıgöl yerleşkesinden başlayarak kent merkezine kadar uzanan yaklaşık 2 kilometrelik yoldaki, “eski Urfa” diye adlandırılan bölge oldu. Proje ise “Tarih Yeniden Canlanıyor” olarak adlandırıldı. Proje kapsamında, taşın adeta dantel gibi işlendiği dar sokaklardaki cumbalı evler, restore edilerek, tarihle iç içe olmak isteyen ziyaretçilerin hizmetine sunuldu.
Tarihin başlangıç noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe’ye ev sahipliği yapan kenti gezmeye gelen, özellikle yabancı turistlerin, kıvrımlı ve birbirine benzeyen onlarca yapının arasında zaman zaman kaybolduğu tarihi bölge, düne dair çabası noktasında Antakya’yı hatırlatıyor.
Zaten bu evlere dair söylenen de çok fazla değişmiyor…
“Aile ortamını ve sıcaklığını buralarda birebir yaşıyorsunuz. Buralardaki atmosfer, daha samimi ve içten oluyor. Eski medeniyetlere sahip bir kentte taş ile iç içesiniz. 5 yıldızlı otellere de gidilebilir, ama tarihi yaşamak istiyorsanız, o otantik ortamı görmek istiyorsanız, yatıya kalmak için konukevleri ve butik otelleri tercih etmek daha mantıklı. Şark odaları, Osmanlı ve Türk hamamlarıyla şehrin ambiyansı buralarda daha çok hissedebiliyor. Buralara mutlaka gelip, görüp kalmak lazım. Anlatmaktan ziyade, yaşanılarak farkına varılabilecek ortamlar bulunuyor.”
-SON ÖRNEK Mİ?-
Antakya’dan Urfa’ya uzanan hat üzerinde kültür turlarının yarattığı kalabalıkların beklentileri, aslında o kentlerin turizm politikalarını da şekillendiriyor. Bu ise daha fazla konaklama adresi yaratma konusunda bir bakıma baskı oluşturuyor. Gündeme ve bizlere yansıyan son bilgi de buna mı dair?
Antakya Zenginler Mahallesi içinde yer alan Milli Eğitim Bakanlığı’na ait Fevzi Çakmak İlkokulu’nun (Aynı zamanda Atatürk Geçici Eğitim Merkezi olarak da görev yapıyor) otele dönüştürülme fikrinin tartışmaya açıldığı ifade edilirken, bazı Hatay Milletvekillerinin bunu bazı ortamlarda sesli olarak dile getirdiği ve olabilirliği üzerine düşündüğü söyleniyor.
Gelişmeyi yorumlayan bir vatandaş üzerinden güne nokta koyalım mı?
“Okul, bir kere eski bir yer. İç mekanı oldukça büyük hacimli, avlusu özellikle de. Olursa da, sanırım en büyük butik otel olur! Peki, vatandaş bundan memnun olur mu? Bence olmaz. Burada okuyan bu bölgeden kaç çocuk var. Ailelere ne diyeceksiniz? Aslında fikrin güzel olması değil, o fikrin hayata geçeceği bölge ile barışık olması önemli. İnsanlara rağmen bir şeyleri tartışamazsınız. Olabilirliğini Ankara’da tartışırsınız, ama işin bir de duygusal boyutu var. O zaman bu fikri ya da düşünceyi sokaktaki vatandaşa da açacaksınız. Aksi halde, ‘yaptım – oldu’ deseniz de, kimse cesaret edip de kalkıp itiraz edemez. Edebilir mi? Peki, durum bu mu? Olmasın! Hatta başka bir yer baksınlar! Okula dokunmasınlar.” -Tamer Yazar-