Geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısı, 11 Temmuz 2019 tarihi itibariyle 103 bin 579 kişi olarak açıklandı. Hatay, buna dair listede yer alan kentlerden biri. 429 bin 293 sığınmacı sayısıyla da; İstanbul, Gaziantep ve Şanlıurfa’nın ardından dördüncü sırada! Ancak gündemin asıl sessiz başlığı, Hatay’ın sınır komşusu ‘İDLİB’ ve olası ‘SALGIN’ tehlikesi!
İstanbul ile başlayan ‘kaydı olmayan Suriyeliler’ konusu, ‘sınır dışı edilecekler’ başlığında tartışma yaratmaya devam ederken, buna dair en net cevap, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz’dan geldi. Ayaz, Türkiye’de kaydı olmayan Suriyelilerin sınır dışı edildiğine dair son dönemlerde haberler yayınlandığını vurguladığı son açıklamasında, şunları kaydetti:
“Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun da ifade ettiği gibi, sınır dışı söz konusu değil. Bunu defaatle ifade ettik. Suriye’deki durumdan dolayı, Suriyelilerle ilgili şu anda hukuki olarak sınır dışı kararı alınması mümkün değil. Şu anda kaydı olmayan Suriyelileri kamplara sevk ediyoruz. Kamptaki kayıt işlemleri bittikten sonra da, bir planlama dahilinde, onların farklı illere sevkini sağlıyoruz. Başka illere kayıtlı olup fiilen İstanbul’da yaşayan Suriyeliler var. Onlarla alakalı İstanbul Valiliğinin verdiği bir süre var.”
-81 İLDE-
Suriyelilerin, kayıtlı olduğu illere dönmeleriyle ilgili olarak, Hatay dahil tüm illerdeki İl Müdürleri ile bir araya geldiklerini ifade eden Ayaz, şöyle devam etti:
“Suriyelilerin, kayıtlı oldukları illere dönmelerini kolaylaştırma adına İl Müdürlerimizle bazı çalışmalar başlattık. Bu hareketliliği bir şekilde düzenlemek istiyoruz. İstanbul’daki o yoğunluğu azaltıp, bir düzen kurmayı hedefliyoruz. Konuyla ilgili bugüne kadar aldığımız çok sayıda tedbir vardı. Tüm bu tedbirlere rağmen, başka illere kayıtlı olup da farklı sebeplerle İstanbul’a gelmiş olan Suriyelilerin tespit edilmesi için böyle bir çalışma başlatıldı.”
-ŞAM ÖNERİSİ-
İstanbul (547 bin 479), Gaziantep (443 bin 290), Şanlıurfa (430 bin 537) ve Hatay (429 bin 293) olarak sıralanan, Suriyeli sığınmacıların en fazla olduğu iller listesi üzerinden konuşan bir diğer isim ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel. “Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü için politikalar hazırlanmalıdır” diyen ve bunun için de Ankara’nın Şam yönetimi ile masaya oturması gerektiğini dile getiren Açıkel, “Türkiye, bir an önce Beşar Esad hükümetiyle temasa geçerek, orta ve uzun vadede Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü için politikalar hazırlamalıdır. Esad yönetimi ile işbirliğine gidilmesi ile sığınmacı sorunu da uluslararası mutabakat ve yeniden yerleştirme politikası ile çözülecektir. Suriyeli sığınmacılar sorununu çözülemez bir sorun olarak kabul etmek ve artık sürdürülemez hale gelen bu ‘fiili durumu’ normalleştirmeye çalışmak doğru değildir. Kayıt dışı istihdam, yoğun emek sömürüsü, çocuk işçiliği ve çocuk evliliklerine ve kadın istismarlarına dönüşen sığınmacı sorununun normalleştirilmeye çalışılması doğru değil. Sığınmacı sorununun çözümü, hukuka ve insan onuruna yakışır bir biçimde, yerinde, yani Suriye’de barış yoluyla çözümdür” dedi.
-KAYIT ÖNEMLİ!-
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü kaynaklarına göre, Suriyeli sığınmacıların, kayıtlı oldukları illerde ikamet etmesi bir anlamda zorunluluk. Çünkü Suriyelilerin, acil sağlık hizmeti dışında, kayıtlı oldukları kentler haricinde sağlık hizmeti almaları mümkün değil. Normal şartlarda, herhangi bir Suriyeli, kayıtlı olduğu ilden başka bir kente gitmek istediğinde, kaydı bulunan İl Göç Müdürlüğüne müracaat edip izin belgesi alması gerekiyor. İzin belgesi süresinin bitmesinin ardından da, kayıtlı oldukları kente dönmeleri gerekiyor. Taşınmak isteyen Suriyelilerin de, yine yol izin belgesi alması ve taşınacağı kentteki İl Göç Müdürlüğüne müracaat ederek, kaydını o şehre aldırması gerekiyor. Peki, tüm şehirler ‘yeni’ kayıt alıyor mu?
-HATAY DAHİL!-
11 Temmuz 2019 tarihi itibariyle, şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı 3 milyon 526 bin 996 kişi oldu. Şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı, geçen aya göre 22 bin 614 kişi arttı. Suriyelilerin %97,15’i şehirlerde yaşıyor. Şuan için sadece Hatay, Adana, Çanakkale, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Mardin, Tekirdağ, Şanlıurfa ve Kilis illerine yeni Suriyeli kaydı alınıyor. Bu şehirler dışında kalan yerlerde ise ciddi sağlık sorunları, evlenme ve yeni doğumlarda kayıt alınabiliyor. Yeni kayıt alınan iller, Göç İdaresi tarafından periyodik olarak değiştiriliyor. İstanbul ise Suriyeli alımına kapalı. Zaten son dönem gündeme taşınan sorun da bundan kaynaklanıyor.
-İDLİB RİSKİ-
Yaşanan sorunların biraz ötesinde, Hatay sınırı noktasında beliren bir diğer risk ise, olası göçü yaklaşan kış ayları bağlamında güçlendiren yeni bir gelişme. Gelişmenin adresi ise değişmiyor!
Konuya ilişkin çarpıcı bir açıklama yapan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü, yoğun hava saldırılarına maruz kalan İdlib ve Hama illerinde yüz binlerce kişinin ağır şartlarda yaşamını sürdürdüğüne dikkat çekerek, birçok yerleşim yerinde salgın hastalık riskine karşı uyarılarda bulundu. MSF Cenevre Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, son üç ayda Suriye’nin İdlib ve Hama illerine düzenlenen bombalı saldırılarda, 450 bin kişi Türkiye sınırına kaçtı. Şiddeti daha da artan saldırılar nedeniyle, Temmuz, bu yılın en fazla ölüm ve yaralanma olayının yaşandığı ay oldu.
Bölgedeki hastane yöneticilerinin görüşlerine de yer verilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Hastalar, refakatçileri ve hastane çalışanları can derdinde. Uçaklar, hastane üzerinde uçtukça, inanılmaz korkuyorlar. Bazıları tesisi terk ediyor. ‘Bir şey olur’ diye sık sık hastaneleri boşaltıyoruz. Bazı günler, güvenli bölgelere gitmek zorunda kalıyoruz. İşimize ne kadar ara versek de, acil servisi açık tutmak için çok çabalıyoruz. Bölgedeki bazı hastaneler, on binlerce kişiye hizmet veriyor. Bir şey olduğunda, insanlar için orada olmaktan başka seçeneğimiz yok.”
-SALGIN RİSKİ-
Suriye’de MSF Operasyon Koordinatörü Lorena Bilbao, şu an yüz binlerce kişinin zor koşullarda yaşamını sürdürdüğünü belirtti. Bilbao, “Birçok yerleşim yeri aşırı kalabalık, altyapı yetersiz ve yaşam standartları hijyen gerekliliklerini karşılamıyor ve bunlar ciddi salgın hastalık riski oluşturuyor. İnsanlar temiz içme suyuna ulaşamazlarsa yakın zamanda dehidrasyon, ishal ve sudan bulaşan hastalıklarla karşılaşacağız ve bu halihazırda kritik olan durumu daha kötüleştirecek” değerlendirmesinde bulundu.
-SINIR ÖNLEMİ-
Hatay ve Şanlıurfa üzerinden, sınır hattına yoğun bir şekilde askeri birliklerin kaydırıldığı bölgede, Türk Kızılayı ve Birleşmiş Milletler (BM), İdlib merkezli olmak üzere Suriye’ye yönelik yardım çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Bu çalışmanın asıl nedeni ise, İdlib kaynaklı olarak biriken ‘yerlerinden edilmiş’ yüzbinleri sınırda tutabilmek! Peki, sınırın Reyhanlı ilçesine bakan Suriye tarafında biriken kamplar adına soralım mı? ‘Salgın Hastalık’ riski başlığında, sınırın Türkiye tarafında alınan ‘ek’ bir önlem var mı? Tamer Yazar