Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim İş Başkanı Sadış’a göre:

İşçi de memur da

İşçi de memur da masada satılıyor!

Hatay Eğitim İş Başkanı H.Suat Sadış, işçi sendikası ile hükümet arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri sırasında, Türk İş Genel Başkanı’nın farkında olmadan, mikrofon açıkken söylediği sözlerle, işçilerin nasıl masada satıldığının ortaya çıktığını söyledi, memur sendikasının da, yine temsil ettiği memurları masada sattığını öne sürdü.
Eğitim İş Şube Başkanı H. Suat Sadış’ın bu konudaki paylaşımı şöyle:
“Her toplu sözleşme döneminde satışa gelmek, kader değildir! Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın, mikrofon kapalı zannederek sarf ettiği, ‘Uzasa, işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle’ şeklinde kamuoyuna yansıyan sözleri, işçilerin ve emekçilerin nasıl satıldığının en son ve en açık seçik örneği olmuştur. Bu durum, Türk-İş’in sarı sendika olduğunu, emek mücadelesi tarihine altın harflerle yazdırmıştır.
4. Dönem toplu sözleşme sürecinde, Memur-Sen de kamu emekçilerini aynı şekilde satmıştır. 5. Dönemde de satacaktır. Peki, sorun nerededir? Sendika yönetimleri, başta üyelerine ve tüm emekçilere ihanet ederken, işçilerin ve emekçilerin sınıf bilincinin olmaması, üretimden gelen güçlerinin varlığına inanmamaları ve cesaret eksikliğidir. Ne yapılmalı? Görev, yine işçiye ve emekçiye düşüyor.
İşverenden ve patrondan yana tavır koyan, duruş sergileyen sarı sendikaların yönetimleri bir an önce def edilerek, yerlerine, sınıf bilinciyle emek mücadelesi verecek ve işçiden, emekçiden yana tavır koyacak cesur yönetimler seçilmelidir. Şayet bu başarılamıyorsa, işçiler ve emekçiler sarı sendikalardan istifa edip, üyelerinin ve emekçilerin haklarını savunan, sınıf bilinciyle mücadele eden sendikalara üye olmaları ya da mücadele edecek yeni sendikalar kurmaları gerekmektedir. Sendikal mücadele tarihinde bunun örnekleri vardır. İşçiler ve emekçiler isterlerse, yapabilirler.” -Yusuf Cemil Karaçay-