Gözler, Suriye sınırında!
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde, bugüne kadar bin 300’den fazla sivil öldü. Saldırıların yoğun olduğu yerlerden, nispeten sakin yerlere ve özellikle Türkiye’nin Hatay sınırına yakınına göç edenlerin sayısı ise 1 milyon 42 bine ulaştı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin operasyon düzenlemesi muhtemel bölgede bulunan ABD askerlerinin bölgeden çıktığını duyurması ile beraber, Hatay ve diğer sınır kentlerinin gözü-kulağı, sınırın ötesine geçme hazırlığındaki TSK birliklerine çevrildi. Güvenli bölge yaratma adına başlatılacağı ifade edilen askeri operasyonu işaret edenlerin ‘riskli’ olarak ifade ettiği en önemli detaylardan biri, Beyaz Saray’dan yapılan yazılı bir açıklama oldu. Washington merkezli yazılı açıklamada, son 2 yılda bölgede tutuklanan DAEŞ’lilerin sorumluluğunun bundan böyle Türkiye’de olacağı vurgusu da vardı. Bu sayı ise yaklaşık 10 bin dolayında!
Bu kişilerin bir kısmı, ABD güçlerince Deyrizor’da üs olarak da kullanılan El Ömer petrol sahasında, diğer kısmı ise Kamışlı, Haseke, Malikiye, Tabka ve Rakka cezaevlerinde tutuluyor. Bu arada, bu rakamlara karşılık Ankara açıklaması gecikmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de tutulan IŞİD’lilerin sayısının gerçeği yansıtmadığını belirtti.
-GECİKMEZ!-
Hatay ise, sınırı yakınlarında biriken, birikmeye devam eden sivil kalabalıkların kış öncesi hareketlenmesi noktasında bekleyişini sürdürüyor. Askeri operasyonun, biraz da bu nedenle kısa süre önce başlaması ve bölgedeki olası bir göç patlamasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
-ASIL HİKAYE-
Sınırın hemen yanı başında biriken TSK birliklerinin her an başlaması muhtemel operasyonu için meraklı gözler izlemeye devam ederken, Hatay ve diğer kentlerde yaşayan Suriyelilerin ‘sorun’ başlıklarındaki ‘istikrar ise sürüyor! Bu sorun başlıklarından biri, sığınmacı çocuklar ve yaşadıkları sıkıntılar!
Bilindiği gibi, Suriyeli göçmenlerin çocukları bir süredir ölüm ve şiddet olaylarıyla gündeme geliyor. Göç araştırmaları yapan ve Hatay’ı da merkeze alan ‘mülteci’ araştırmaları nedeniyle yakından takip edilen Prof. Murat Erdoğan, tam da bu konu başlığında önemli tespitler paylaştı. RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na yaptığı açıklamada, “Veliler, çocuklarının iyi eğitim almamasının sorumlusu olarak göçmen çocuklarını görüyor” diyen Erdoğan, “1 milyon 70 bin Suriyeli çocuk için 1350 okul yapılması gerekirken, sadece 200 okul yapıldı. Sınıfında 37 Suriyeli çocukla baş başa olan Türk öğretmenler var” şeklinde konuştu.
-MASUMLAR-
Prof. Murat Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:
”Türkiye’de 1.7 milyonluk bir çocuk kitlesi var, ki bunların savaşla hiçbir alakası yok. Bunlar, çocukken Türkiye’ye gelmişler ya da burada doğmuşlar. Masumlar. Bu savaş, onların savaşı değil.
Peki, okullarda neler oluyor? Öğretmenlerle ve velilerle konuştuğumuzda, Suriyeliler nedeniyle sınıf mevcutlarının arttığını, öğretmenlerin, Suriyeli çocuklara Türkçe ve alfabe öğretmek için ekstra gayret göstermesi nedeniyle eğitim kalitesinin düştüğünü söylüyorlar. Türk çocukların velileri, ‘Benim çocuğum mağdur oluyor’ diyor.
Ben sürekli sahada çalışıyorum. Suriyeli çocuklara, Türk Toplumu içinde en büyük desteği öğretmenler veriyor. Olağanüstü bir çaba gösteriyorlar. Yabancı çocukları eğitmek üzere yetiştirilmiş insanlar da değiller. Öyle öğretmenler var ki, 37 tane Suriyeli çocukla baş başa kalıyor.”
-ÇOK EKSİK!-
Öğretmenlerin, Suriyeli çocuklar için cansiperane bir çaba gösterdiğini söyleyen Erdoğan, buna rağmen öğretmen sayısının yetersiz olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Türkiye’de, eğitim çağındaki Suriyeli çocuk sayısı 1 milyon 70 bin. Bunlar için 1350 yeni okul inşa edilmeli, ki diğer öğrenciler, Türk çocuklar mağdur olmasın. Suriyeli çocuklar da normal eğitim alsın. Ama yapılan okul kaç? 200 civarında. En az 60 bin öğretmene ihtiyaç var! Nerede bu öğretmenler? Yok… Öyle olunca da, bu çocuklar yük olarak algılanıyor. ‘Yeni gelenlerden dolayı oldu bu’, diyor veliler. Madem kapıları açtınız, bu çocuklar geldikten sonra imkanların da artırılması gerekirdi. Devlet, ‘Suriye’de savaş bitecek, bu insanlar geri dönecek’ demeye devam ettiği sürece, herkes onları misafir olarak görmeye devam edecek. Misafirlik, başta sempatik bir kavram, ama sonra cehenneme dönüşür!”
-ANLIYORUZ!-
Yaşananlara, çocukları bağlamında şahitlik eden Antakyalı bir Veli, oldukça sağduyulu bir tespit yaparken, olması gerekenin altını çiziyor.
“Onları da anlıyoruz. Aslında anlamak zor olsa da, bunun için çaba gösteriyoruz. Sanıyorum, göstermek de zorundayız. Çünkü bir arada yaşıyoruz. Her ne kadar, yaşamlarımızın arasında kalın çizgiler olsa da, her iki taraf da bir diğerinin yaşam alanına karışmamak için azami özeni gösterse de, durum bu! Bir arada yaşıyoruz! Çocuklarımıza, bu karşılıklı cepheleşmenin yarattığı yabancılaşmayı yansıtmamamız gerekiyor. Çünkü yaşananlar bazen tehlikeli bir düşmanlık atmosferi yaratıyor. Ben şahsen, kendi çocuklarım bu fanatik duygularla büyüsün istemiyorum. O yüzden, bizleri bu kentte yöneten insanların biraz eğri oturup ‘doğru’ konuşması, kelimelerine az biraz dikkat etmesi gerekiyor. Çocuk değiller! Eğitimli, koca koca adamlar. Biz söylemeyelim, neyi nasıl söylemeleri gerektiğini. Ankara siyasetinin evlerimize konuk olduğu televizyonlarımızın +18 hallerinden sıkıldık zaten. Bir de aynı şeyi kendi şehrimizde bize yaşatmasınlar. Madem bir aradayız, bunu kolaylaştırsınlar. Kolaylaştırmak için bir şeyler yapsınlar. Daha çok şey yapsınlar, demiyorum. Çünkü bu konuda şu ana kadar hiçbir şey yapmadılar. Biraz düşünsünler, sizin hep dediğiniz gibi! Düşünsünler!”
-HAZIRIZ!-
Bu arada, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından, “Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) sınırlarımızda terör koridoru oluşturulmasına asla müsamaha göstermeyecektir. Harekat için tüm hazırlıklar tamamlanmıştır” açıklaması yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı’nın Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Bölgemizin istikrar ve huzuruna katkı sağlayarak Suriyelilerin güvenli bir yaşama kavuşabilmesi için güvenli bölge/barış koridoru kurulması zaruridir” ifadesi kullanıldı.
-Tamer Yazar-