Plansız, Niteliksiz, Sağlıksız Yapılar Özendiriliyor!
Hatay Mimarlar Odası, 7 Ekim Dünya Mimarlık Günü mesajında, ülkemizde ve kentimizde yapılaşma anlamında “plansız, niteliksiz, sağlıksız” yapıların özendirildiğine dikkat çekti. Pazartesi günü Mimarlar Odası binasındaki kutlama öncesi gerçekleşen basın toplantısında yapılan açıklamada, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkının herkes için geçerli olduğu ve kısıtlanamayacağı vurgusu yapılırken, kısa adı UIA olan Uluslararası Mimarlar Birliği’nin “2019 Dünya Mimarlık Günü” temasını “Mimarlık… herkes için konut” olarak belirlediği kaydedildi.
Pazartesi günkü basın açıklamasında Yönetim Kurulu adına konuşan Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Özçelik, kuruluştan bu yana kamu yararının gözetilmesini ve toplum hizmetinde mimarlığı temel aldıklarını, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam ve mülkiyet hakkının korunması, kentlerin kimlikli ve planlı gelişmesi için çalışmaları sürdürmekte olduklarını belirtti.
Hatay Mimarlar Odası’nın basın açıklamasında, ülke ve dünya gündemine de değinilirken, şu ifadelere yer verildi:
“Tüm dünyada ve ülkemizde, insanlığın, doğal ve kültürel çevrenin geleceği; iklim değişikliği, çevre sorunları, savaş ve çatışma, sömürü, açlık, yoksulluk, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi nedenlerle tehdit altındadır. Dünya genelinde sağlıksız kentleşme, çevre sorunları, afetler, savaşlar ve benzeri nedenlerle son on yılda göç ederek yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalanların sayısı hızla artmıştır. 2009 yılında, dünyada 36,4 milyon kişi göç ederken, 2018 yılında bu sayı 74,8 milyon olmuştur. 2009 yılında ülkemize göç eden sayısı 19.408 kişi iken, bölge coğrafyasındaki savaşlar ve çatışmalar nedeniyle bu sayı 2018 yılında 4 milyona ulaşmıştır.
‘Mimarlık… herkes için konut’ teması ile tüm dünyada kutlanan Mimarlık Günü’nde, ülkemizde; yakın dönem merkezi ve yerel yönetim uygulamalarının temelini; sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını engelleyen, yapılı çevreyi, tarihi ve doğal dokuyu tahrip eden ve kültürel değerleri yozlaştıran politikalar oluşturmaktadır. Bu politikaların önünde engel olarak görülen nitelikli mimarlık ve planlama hizmetleri ise kısa zamanda ve çok sayıda yapı üretilmesi baskısıyla önemsizleştirilmekte, mesleki haklar kısıtlanmaktadır.
Bununla beraber, kentlerimizde altyapı, ulaşım, çevre ve planlama sorunları devam etmekte, kent kimliğimiz ve kültürel mirasımız yok olmaktadır. Deprem ve sel gibi doğal afetler için gerekli hazırlıkların biran önce yapılması yerine, imar afları ile bu tehlike yok sayılmakta, plansız, niteliksiz ve sağlıksız yapılaşma adeta özendirilmektedir.
Kentlerimiz bu süreçleri yaşarken, yapılması gereken şey, her zaman ifade ettiğimiz gibi katılımcı, demokratik, şeffaf ve kamu yararı odaklı hizmet anlayışıyla, idari yapılanmamızı yeniden oluşturmaktır. Kentlerimizin kimlikli, planlı ve sağlıklı gelişmesi, mimarlığın kamusal politikaların her düzeyinde yer alması, toplumsal yaşamın temeli olan insan hak ve özgürlüklerinin korunması için hem merkezi hem de yerel yönetimlerin bu ilkeleri öne alarak çalışmalarını yürütmeleri gerekmektedir.
Mimarlar Odası olarak; eşitliğe dayalı, temel insan hak ve özgürlüklerinin tanınmasında hiçbir ayrım, mahrumiyet ve kısıtlamanın yaşanmadığı, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkının korunması konusundaki sorumluluğumuzu yerine getirmek üzere, mesleki deneyim, birikim ve bilgimizi daha iyi bir dünya için kullanmaya kararlıyız.
Dünyamızın, bölgemizin, ülkemizin, kentlerimizin, mesleğimizin ve yaşama hakkımızın tehdit altında olduğu bu zorlu dönemde, meslektaşlarımızı, dayanışmamızı güçlendirmeye çağırıyor, bu vesileyle de bütün mimarların ve yurttaşlarımızın Dünya Mimarlık Günü’nü kutluyoruz.” -Cemil Yıldız-