Zam haberleriyle uyanıyoruz!

Tekelleşmiş medya ise sus pus!

Doç. Dr. Necmettin Çalışkan: “İstatistik Kurumu’nun açıkladığı rakamlarla çarşı pazardaki fiyatlar arasında dağlar kadar fark var. Bunun adı olsa olsa kandırma ekonomisi.”

Pazar filesini dolduramayan klasik vatandaş profilin son dönemde daha fazla konuşulur hale geldiği Türkiye’de, Ankara tarafından açıklanan ekonomi rakamlarıyla vatandaşın cebine yansıyan sokak rakamları arasındaki fark, tartışmanın ana başlığı olmayı sürdürüyor.
Bu konuda konuşan isimlerden biri olan, Saadet Partisi GİK üyesi, Hatay siyasetinin önemli isimlerinden Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Paramız her geçen gün değer kaybederken ve bütün temel ihtiyaç maddelerinde birkaç kat artış yaşanmışken, insanların alım gücü her geçen gün düşüyor. Her sabah bir zam haberi ile uyanıyoruz. Çoğu zaman da, kabarık fatura gelince fark ediliyor. Zaten tekelleşmiş medya sus pus” tespitinde bulundu.
-İLK PERDE!-
Yaşananların ciddiyetle ele alınması gerektiğinin altını çizen Çalışkan, “Felaketin ilk perdesi yaşanıyor” derken, şöyle devam etti:
“Devamında, değil borçları, borçların faizini ödeyemez duruma geleceğimiz konuşuluyor. Bereket, rakamları da kimse tam olarak bilmiyor. Çünkü İstatistik Kurumu’nun açıkladığı rakamlarla, çarşı pazardaki fiyatlar arasında dağlar kadar fark var. Bunun adı olsa olsa, ‘kandırma ekonomisi’. Lafı eveleyip gevelemeden söyleyelim… Ekonomimiz, kırmızı alarm veriyor.
2020 yılı, ciddi sorunlara gebe. Hükümetin, zam yapmadan ekonomiyi sürdürmesi mümkün görünmüyor. Ve zamlar da baş döndürücü hızla devam ediyor. En son gelen doğalgaz zamları, sosyal medyada ilk sırada yer aldı. Halk, konuyu ilginç mesajlarla hükümete duyurmaya çalışmaya başladı. Tabi duyan olursa!
Ücretli çalışanların hali içler acısıyken ve millet; su, elektrik, doğalgaz, telefon ve vergileri nasıl ödeyeceğini kara kara düşünürken, işverenlerin durumu da en az onlar kadar perişan. Enflasyon rakamları düşük gösterilse de, şirketler iflas-konkordato ilan ediyor.”
-BİZ GİDERSEK!-
Ekonomiyi yönetenlerin, hala, “Biz gidersek memleket batar” algısı ürettiğine işaret eden Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Aslında, enkazın üstünü kapatmak için her türlü manipülasyon yapılıyor” tespitinde bulundu, sözlerini ise şöyle noktaladı.
“Ülkenin en büyük sorunlarından birisi olarak, savaş ekonomisi gündemde değil. Komşularımızla ‘sıfır sorun’ politikası, komşularımızla her gün ‘dalaş siyasetine’ dönüştü. Peki, borcumuz ne kadar? Cari açık ne durumda? Ödediğimiz faiz ne kadar? Tahvil ihracı ne demek? Hazine adına borçlanma yetkisi verilen yabancı bankalar kim/kimler? Reel sektör ne halde? Üretimde ne durumdayız? Kanal İstanbul nasıl finanse edilecek? Oralardaki araziler hangi yabancılara kaptır(ılm)ıyor? Bu başlıklarla ilgili bir açıklama okuyor musunuz? Kimin umurunda. Aman boş ver! 2020 şahlanış yılı olacak!” -Tamer Yazar-