Hataylı Akademisyen /Hukukçu Neval Oğan Balkız: “Bu infaz yasası; adalete, kanun önünde eşitlik, ayrımcılık yapmama, ayrıcalık tanımama ilkelerine, evrensel insan hakları ve özgürlüklerine, toplumsal meşruiyet ve vicdan anlayışına bütünüyle aykırıdır.”
Resmi Gazete’de yayımlanan “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” gereği cezaevlerinden tahliyeler başlarken, konuya dair en net tespitlerden biri, Hataylı Akademisyen /Hukukçu Neval Oğan Balkız’dan geldi. Balkız, “İktidar olma ve yönetme anlayışının temelinde; toplumu disipline etme, muhalif her kesimi hizaya sokma ve cezalandırma zihniyeti olan bir iktidar olgusu ve gerçeği ile karşı karşıyayız. Yürürlüğe giren İnfaz Yasası da bu anlayışın somutlaşmış bir örneğini oluşturuyor” dedi.
-NE OLACAK?-
Alınan bilgiye göre, kapalı ceza infaz kurumlarından tahmini 15 bin, açık ceza infaz kurumlarından yaklaşık 30 bin kişinin tahliye edilmesi bekleniyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında da açık ceza infaz kurumlarındaki yaklaşık 45 bin kişinin izne ayrılması planlanıyor. Böylelikle kanundan tahmini 90 bin kişinin yararlanacağı öngörülüyor.
-TEDBİRLER-
Adalet Bakanlığının, sayıları 90 bini bulan hükümlülerle ilgili aldığı tedbirler şöyle:
– Tahliye edilecek ve izne ayrılacak olan hükümlüler, koronavirüsle ilgili bilgilendirilecek, maske ve eldiven takarak ceza infaz kurumundan ayrılacak.
– Hükümlülere, koronavirüs tedbirlerini anlatan Sağlık Bakanlığı broşürleri verilecek.
– Kolluk kuvvetleri, çıkışlarda izdiham yaşanmaması için gerekli tedbirleri alacak.
– Cezaevinden çıkacakların yakınlarının neden olacağı kalabalığı engellemek amacıyla hükümlüler ceza infaz kurumundan otobüs ve minibüslerle gidecekleri yerlere bırakılacak.
– İl içine gidecekler, belli merkezlere bırakılacak. İl dışına gidecekler, ya otobüs terminallerine ya da gidecekleri illere bırakılacak. Hükümlüler ulaşım ücretlerini kendileri karşılayacak.
– Koronavirüs tedbirleri kapsamında iller arası seyahatler izne bağlı olduğu için tahliye edilen ve izne ayrılan hükümlülerin seyahat belgeleri, ceza infaz kurumları içerisinde verilecek.
– Koronavirüs testleri pozitif çıkan ve tedavileri devam eden sınırlı sayıdaki hükümlü, sağlık kurumlarına teslim edilecek.
– Koronavirüs nedeniyle açık ceza infaz kurumlarından izne ayrılacakların izin belgesi, 31 Mayıs’a kadar geçerli olacak. Adalet Bakanlığı, Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda ceza infaz kurumlarında alınacak koronavirüs tedbirleri kapsamında bu izin süresini iki defa daha uzatabilecek.
-SKANDAL-
Eldeki düzenleme ve içeriği için ‘skandal’ ifadesini kullanan Hataylı Akademisyen /Hukukçu Neval Oğan Balkız’ın değerlendirmesi şöyle:
“Bu İnfaz yasası, içeriği, hazırlanma biçimi ve yasalaşma süreci ve amacı itibariyle hukuka, hukukun temel gerçekleştirme amacı olan adalete, kanun önünde eşitlik, ayrımcılık yapmama, ayrıcalık tanımama ilkelerine, evrensel insan hakları ve özgürlüklerine, toplumsal meşruiyet ve vicdan anlayışına bütünüyle aykırıdır ve “bir skandal” niteliğindedir. Alman Hukukçusu Günter Jacobs’un tanımladığı ‘düşman ceza hukuku’ anlayışının uygulaması örneğidir!
İnsanları öldürenleri, yaralayanları, dolandıranları, kadınların boğazını kesenleri, çocuklara tecavüz edenleri, uyuşturucu satıcılarını, Soma, Ermenek madencilerinin, Aladağ ‘da yanan öğrencilerin ölümünden sorumlu olanları, virüsten koruyup dışarı salacaksınız! Şiddete bulaşmayan, şiddet çağrısı yapmayan, suç niteliğinde bir eylemi olmadığı halde sadece düşüncesini ifade eden Gazetecileri, yasal hakkı doğrultusunda siyaset yapan Siyasetçileri, Avukatlık yapan Hukukçuları içeride- virüsle baş başa- tutacaksınız!”
-İPTAL-
Anayasa Mahkemesi’nin bu yasayı mutlaka iptal etmesi gerektiğini de ifade eden Balkız’ın çağrısı herkese oldu:
“Herkes için adalet istemek, hukuka uyulmasını yüksek sesle dile getirmek ve ayrımcılığa karşı durmak, insan olmanın erdemlerinden ve bilinçli, sorumlu yurttaş olmanın gereklerindendir. Virüs salgını karşısında acıları birlikte duyumsama gücü gösteren tüm toplum kesimlerinin, aynı şekilde adalet için bir araya gelmesine, dayanışma içinde, her türlü demokratik araç ve yollarla, ayrımcılığa karşı bir söylem ve eylem birlikteliği içinde olmasına ihtiyaç var! Virüs salgını bir şekilde geçecektir. Ancak ‘adaletsizlik virüsünün’ kalıcı olmasını engellemek toplumun direncine bağlıdır! Unutmayalım; hayatın karşıtı ölüm değil, kayıtsızlıktır.” -Tamer Yazar-