BEYİN, Vücudun içinden ve dışından Uyarı alan, Bilinç fonksiyonu ile aldığı uyarıları değerlendiren, Uyanıklık ve farkındalığı (beden, çevre, zaman) sağlayan, önemli girdileri kısa veya uzun hafızasında Holografik kayıtlama ile saklayan, özgür iradesi, sorgulayıcı ve eleştirel aklı ile karar verip cevaplamak üzere düşünce oluşturan ve düşünce enerjisi şeklinde uyarı gönderen bir organdır.
Beynin Organik kuantum bir bilgisayar olup olmadığı tartışılmağa devam edilmektedir. Bu yönde şu görüşler gündemdedir:
-Beyin kabuğundaki 10 milyar nöronda atom altı parçacıklar dolanıklığa giriyor ve böylece beyin düzeyinde tek bir kuantum bilinç ortaya çıkıyor
-Fizikçi Roger Penrose ve anestezi profesörü Stuart Hameroff , kuantum bilincinin oluşmasında, nöronlar arası bir işlemenin değil, nöron içi mikrotübül adı verilen protein dizileri olabileceğini iddia etmişlerdir. bazı olayların bir sonucunun olduğunu söylemektedir.
-Buna göre Nöronların içindeki mikrotübül yapıların içinde kuantum etkileşimleri oluyor, Böylece kuantum bilinç ortaya çıkıyor. Sonuçta kuantum mekaniği bilinçte bir rol oynuyor.
-Beyin, tartışmasız “somut” yani fiziksel bir organdır. Hiç şüphesiz makro boyutlarda nöronlardan ve mikro boyutlarda da atom, atom altı parçacıklar ve moleküllerden meydana gelmiştir. Beynimizde nöronlar arası iletişimin temelinde, “atom ve atom altı” dünyada meydana gelen bir takım olaylar var olmalıdır. Bu boyutlarda meydana gelen olaylar doğrudan “kuantum mekaniği’nin kapsama alanına girmektedir. Bu nedenle beynimizin maddi bir varlık olarak çözümlenmesinde kuantum fiziği yasaları’nın belirleyici olduğunu düşünmek gerekiyor.
-Kuantum mekaniği; madde ve ışığın, atom ve atomaltı seviyelerdeki davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır. Yine moleküllerin, atomların ve bunları meydana getiren elektron, proton, nötron, kuark, gluon gibi atom altı parçacıkların olasılık özelliklerini açıklamaya çalışır.
-Bilinci veyahut açıklayamadığımız diğer bir takım fenomenleri açıklamakta kuantum teorisi henüz yetersiz olabilir. Ancak bu durum, beyindeki olayların üzerinde kuantum teorisinin etkisinin olmadığını göstermeyecektir.
BİLİNÇLER
-Fiziksel Bilinç-Dünyasal bilinç
-Ruhsal Bilinç – Kozmik Bilinç – BİLİNÇALTI olmak üzere ikiye ayrılır.
FİZİKSEL BİLİNÇ
Fiziksel bilinç, vücudumuzdan sinir ağları vasıtasıyla ve dış dünyadan duyu organlarımız vasıtasıyla gelen her türden “bilgi /sinyal”in bir bütün olarak değerlendirmesini, yorumlanmasını, karar alınmasını ve tepki verilmesini sağlayan bütüncül bir kavramdır…
Bilinç, eşzamanlı olarak düşüncelerimizi, duygularımızı, inançlarımızı ve bir bütün olarak kişiliğimizi veya kişisel psikolojimizi oluşturur.
Sorgulayan, şüphelenen, eleştiren, kritiğe tabi tutan, yani yaşamımızdaki kararlarda bizi yönlendiren zihinsel bölümdür .
Farkındalık (beden, çevre, zaman) irade, muhakeme, akıl, hafıza (kısa) temelinde karar vermeyi sağlar.
Bilinç, beynin ve sinir hücrelerinin henüz açıklama getiremediğimiz, karmaşık bir takım hesaplamalarının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Bilincin ortaya çıkması, beynin bütününde, eş zamanlı bir işlem gerektirmektedir.
Bilgi akışının olduğu her yerde, öyle ya da böyle bir bilinçten söz edilebilir.
Bilinçaltının ve bilincin kaynağı Ruh’tur. Bilinç, enerji olan Ruh’un fiziksele dönüşmüş kısmıdır.
Bilinç ve bilinç altındaki bilgiler atom altı seviyede enerji halinde Ruh ile devam ediyorlar.
RUHSAL BİLİNÇ = BİLİNÇALTI (KOZMİK BİLİNÇ)
Bilinçaltı, düz kaslar, Solunum, Kalp, hormonlar, iç organlar gibi istemdışı ve farkında olmadığımız vücut aktivitelerini, beynimizin Piramidal dışı korteks’inde bazı kısımları, Ekstrapiramidal sistemi, Serebellar yapıları Limbik Lobu, Beyin sapı Retiküler Formasyınu (RF) ve otonom merkezlerini kullanarak yerine getirir.
Ruhun önceki ve şimdiki tüm yaşam bilgileri, Özellikle ilk 0-6 yaşlarında travmatik duygusal olaylar, açığa vurulmayan, bastırılmış olumlu veya olumsuz duygu ve düşünceler, sözler, içgüdüler, kişilik özellikleri, Genetik yapı şifreleri (yaratılıştan ve ebeveynlerden), bu yaşamda Dünya okulu için sorumlu olunacak nefs derslerinin kayıtları, uzun hafıza (Frontal lobda) kayıtları, Ruh’un Allah ile 7 konuda anlaşma bilgisi, dolayısıyla Kur’an’daki din denilen kesin /farz /muhkem ana kurallar buradadır. Bilinçli-bilinçsiz, dikkatli ve dikkatsiz her uyarı, bilgi ve düşüncenin sorgulamaksızın kayıt yeridir. Anne karnından başlamak üzere, içinde bulunduğumuz ana dek görme-işitme ve dokunma ile algıladığımız ve düşünce şeklindeki tüm duyumların ve alışkanlıkların depolandığı ana kütüphane bölümüdür. Alışanlıkların otomatik pilotudur.
Ruh, bilinçaltı olarak vücudun içinde Beyin’de ve dışında Astral Beden olarak-Arada bağlantı kordonu olarak yer alır.
Gerek bilince ve gerekse bilinçaltına baktığımızda, diyebiliriz ki bilinç, bir aysbergin görünen kısmı, bilinçaltı ise çok daha büyük olan görünmeyen kısmıdır.
Her iki bilinç de Evren’in Kozmik bilincinin ağına bağlıdır ve bir bireyidirler.
Bilinçaltı, Sn. de 2-3 Milyon veri alır ve aynı anda birden fazla iş yapar. Söylenen her şeye sorgulamaksızın inanır, düz mantıkla olaylara yaklaşır ve aldığı bilgilere dayanarak kişinin gönderdiği uyarılar ışığında bir davranış oluşturur ve bilinci yönlendirmeye çalışır.
Bilinç, Geçmiş ve gelecek arasındaki anı belirler. Bilinçaltı ise geçmişle ilgilidir. Geçmiş başarısızlıklar ve kalp kırıklıkları birer engeldir ve bunları bırakmadan hayatta ileri gidemeyiz.
Aynı konuya haftaya inşallah devam üzere.
NOT: NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLANA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM” ve “ALLAH İLE
YORUMLAR