Geçen hafta kaldığım yerden devam ediyorum.
-Şirk koşmak, bir peygamber öldürme gibi büyük bir günahtır ve azap edilir
Kur’an’da tartışılmaksızın kabul edilen ve her topluma ve her zamana uygun özellikli muhkem /değişmez ana hükümlerin ilki ve en çok üzerinde durulanı Şirk koşmanın, haksız yere Peygamber öldürme ile eşit büyük bir günah olduğu dikkat çekmektedir.
Al-i İmran-21. Sonuç olarak insanlara, Allah’ın bildirdiklerini inkâr edip, saptırıp veya gizleyerek ve şirke de saparak küfre girmiş olanlarla, haksız yere peygamberleri veya halkın arasında adaleti, hakkı ve doğruyu uygulayan veya savunanları öldürenler için oldukça elem verici bir azap olacağını bildir.
Dolayısıyla da böylesi bir suçun karşılık cezasının da ağır olacağı belirtilmiştir. Fakat enteresan bulduğum bir yaklaşım İsra-18 nci ayette belirtilmiş olduğu gibi, şirk koşma hatalarına rağmen bu kişilere de çok arzu ettikleri her türlü nimetin esirgenmeyeceğidir.
İsra-18. Tam bir imanının olmaması sonucu kim sadece acele eder ve bu geçici dünya için istekte bulunur ve çaba gösterirse, uygun bulduğumuz üzere ona istediklerini veririz. Ancak ahrette, ortak-şirk koşup bildirilenleri inkâr ederek küfre saptığı için, huzurumuzda kınanmış ve kovulmuş bir şekilde onu Cehenneme sokarız.
-Anlama ve doğruyu bulma yetenek ve anlayışı mühürlenir
Münafikun- 3. Yine böyleleri önce iman ettiklerini söylüyorlar, fakat sonra tekrar Allah’ın tekliğini ve buyruklarını inkâr edip şirk koşarak küfre sapıyorlar ve böylece ikiyüzlü davranıyorlar. İşte bu nedenle de, onların kalpleri /anlayışları /doğruyu bulma ve anlama özellikleri mühürlenmiştir ve artık doğru yola yönelemezler.
-Şirk koşanın affı kolay değildir
Allah’a şirk koşanın af edilmesinin kolay olmayacağı ve bazı şartlara bağlı olacağına Hud-3 ncü ayette değinilmiştir.
Hud-3. Rabbinizden bağışlanma isteyin, sonra da işlemiş olduğunuz hatayı tekrarlamayacağınıza dair tevbe edin. Öyle yaparsanız Allah, belirlenmiş yaşamınız süresince sizi güzel nimetlerle besler ve geçindirir. Fazladan olumlu ameller gerçekleştiren herkese de, bu amellerinin karşılığını fazlasıyla verir.
Görüldüğü gibi tevbe etme yanında, bu hatayı bir daha tekrarlamama ve Kur’an’da 400’ün üzerinde sayıda belirtmiş olduğum ve her biri birer ibad etme /kulluk etme yöntemi demek olan muhkem /değişmez ana hükümlere uygun salih /olumlu işler gerçekleştirme şartları da gerekmektedir.
-Şirk koşanın amelleri, ahrete yansımaz
Şirk koşanın, tevbe ve tek Allah’a iman etmeksizin sadece salih /olumlu ameller gerçekleştirmesinin ancak Dünya hayatında fayda sağlayacağı, Ahret hesaplaşmasına ise yansımayacağı belirtilmiştir.
Zumer-65. Şunu bilesin ki, Sana ve Senden önceki elçilerimize “Eğer Allah’a şirk-ortak koşanlardan olursanız, olumlu da olsa amelleriniz boşa gider ve Ahrette kaybedenlerden olursunuz” diye vahyederek ikaz etmiştik.
Hatta Tevbe-17. ayette Mescit yaptırmalarının bile onları kurtarmayacağına ve sorgusuz sualsiz doğrudan Cehennem’e atılacaklarına değinilmiştir.
Tövbe-17. Müşrik olanların mescitler yapıp durmaları /veya onarmaları, onlara bir şey kazandırmaz ki. Çünkü onlar, bildirilenleri inkâr ederek küfre sapmışlardır ve tüm amelleri boşunadır. Bu nedenle onlar sorgusuz sualsiz, sürelerce kalacakları Cehennem ateşine doğrudan atılacaklardır.
-Şirk koşanın salih amelleri, Allah’a yaklaştırmaz
Çünkü Allah’a yaklaşmanın bir yolu olan Salih ameller gerçekleştirmenin yetmeyeceği ve mutlaka şirk koşmamanın da birlikte olması gerektiği Kehf-110. ayette açıkça vurgulanmıştır.
Kehf-110. “Ben de sizin gibi bir beşerim, ilahınızın da bir tek Allah olduğu Bana vahyedildi. Tek Allah inancına ulaşmak ve Allah’a yakınlaşmak isteyen her kimse, salih ameller gerçekleştirsin ve Rabbine kullukta /ibad etmede hiç kimseyi şirk-ortak koşmasın”.
Zumer-65. Şunu bilesin ki, Sana ve Senden önceki elçilerimize “Eğer Allah’a şirk koşanlardan olursanız, olumlu da olsa amelleriniz boşa gider ve Ahrette kaybedenlerden olursunuz” diye vahyederek ikaz etmiştik.
Tevbe-17. Müşrik olanların mescitler yapıp durmaları /veya onarmaları onlara bir şey kazandırmaz ki. Çünkü onlar, bildirilenleri inkâr ederek /uymayarak küfre sapmışlardır ve tüm amelleri boşunadır. Bu nedenle onlar sorgusuz sualsiz, sürelerce kalacakları Cehennem ateşine doğrudan atılacaklardır.
-Şirk koşan ile sıkı-fıkı sırdaş dost olmayın
Şirk koşma hatası nasıl Allah’tan uzaklaştıran en önemli bir konu ise, aynı paralelde Al-i İmran-118. ayet ile biz beşerlerin de böylelerinden uzak durmamız ve sıkı-fıkı dost olmama yanında, özellikle devlet sırrı olan makamlara da atanmamaları konusunda uyarı yapılmaktadır.
Al-i İmran-118. Ey iman edenler! Şirk-ortak koşup bildirilen gerçekleri red ederek küfre sapmış olanları, yakın dost ve sıkı-fıkı sırdaş edinmeyin ve devlet sırrı olan mevkilere de getirmeyin. Çünkü böylelerinin ağızlarından çıkan sözler, kin ve nefret dolu olur ve içlerinde gizledikleri düşmanlık ise, çok daha büyüktür. Belki aklınızı çalıştırırsınız diye ayetlerimizi işte böyle açıklıyoruz.
-Şirk koşulan puta sövmeyin
Değineceğim son bir konu, her ne olursa olsun hiç kimsenin inancına karışmamada olduğu gibi şirk koşulan herhangi bir puta da sövmenin yanlış olacağına En’am-108. ayet ile dikkat çekilmektedir.
En’am-108. Ey Peygamber! Şirk-ortak koşanların, Allah’ın yanına koydukları veya öncelik verdikleri varlıklara kötü davranarak sövmeyin /hakaret etmeyin. Sonra ortak koşanlar da sinirlenerek bilgisizce sizin Allah’ınıza söverler /hakaret ederler.
Sonuç olarak
-Allah, sürekli olmak üzere, her durumda ve sadece kendisini anmamız istemektedir.
Al-i İmran-191. Çünkü Evreni araştıran bu insanlar, ayaktayken /kıyam halindeyken, otururken veya yanları üzerine uzanmışken, sürekli olarak göklerin ve yeryüzünün yaratılışı, özellikleri ve iç yapıları hakkında düşünür ve araştırıcı bir gözle yaklaşarak Allah’ı her an ve halde anarlar ve “Ey Rabbimiz! İnanıyoruz ki Sen bunları boşuna yaratmadın, Sen yücesin, Senin ve kurmuş olduğun düzen hakkında bizi yanlış yapmaktan ve ateş azabına düşmekten koru”
-Kendisine gönderilecek olan bir dilekçede, sadece dilekçe sahibinin imzasını istemektedir. Değil ikinci bir imza, paraf bile istememektedir. Sekreter de kullanılmasını istememekte ve ilâhî bir yardım isteğinin doğrudan Kendisinden istenmesini emretmekte ve olumlu bütün amellerin “Allah’ın rızasını önceleyerek yapılmasını” şart koşmaktadır.
NOT: NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLANA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM” ve “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”
YORUMLAR