Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Av. Dönmez’in…

Kimilerince desteklenen, kimilerince eleştirilen

Kimilerince desteklenen, kimilerince eleştirilen Genel Kurul öncesi ve sonrası değerlendirmesi:

Baro, oy dilenciliği için parti kongrelerine giden aday düne kadar görmedi!

Hatay Barosu başkanlık görevini devreden Av. Ekrem Dönmez, Genel Kurul ve öncesi yaşananlarla ilgili zehir zemberek sözler içeren açıklamalarıyla, meslek mensupları arasında kimilerince desteklendi, kimilerince de eleştirildi.
Baro Başkanlığından ayrılan Av. Ekrem Dönmez’in tartışmalara yol açacağı tahmin edilen, “Laftan Anlamazlara, Söz Bilmezlere” başlıklı iddialı paylaşımı şöyle:
“Bu yazımı, tarzı sebebiyle eleştirecek meslektaşlarım, bunu yapmadan önce, bitirdikten sonra bir daha okuyun, anlatılanın sizin hikâyeniz olduğunu göreceksiniz.
Mütevazılık, efendilik, dürüstlük, ne derseniz deyin… ‘Biz, sizi hep böyle biliyorduk’ dediğiniz kavramlara, bu yazıyı belki hiç yakıştırmayacaksınız. Hadi izin verin, bir kere bir kusur da biz işleyelim yahu, tevazudan vazgeçelim! Başlıyorum…
Hadi yanaşın! Size; hikâye tadında, gizliden gizliye konuşulup, aleniyete yansıtılmayan, aman ayıp ve memlekette hiç yaşanmazmış gibi yapılan, bu dizideki yaşanmış gerçeklerin, pardon bu hikayedeki tüm karakter ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi olmayan, hepsi tamamen hayal ürünü olan bir hikaye anlatacağım. O zaman anlarsınız, kim kaybetti, kim kazandı! İşte o yüzden, anlatılan tam da sizin hikâyeniz. Kendini biz göstermeye çalışan küçük adamlar, ey mutlu azınlık, ikoncanlar. ‘Top yuvarlaktır’ diyenlere söyleyeyim… Futbol, asla sadece futbol değildir!
Behey laftan anlamaz, söz bilmezler. Demek; hazmetmeyi bilmeyen, koltuk sevdalısı, kibir abidesi biri kaybetti, oh oldu, Hatay kazandı, memleket kazandı ha… ‘Kaybetti’ dediğimde, kaybettiğim için mi Hatay, Memleket kaybetti sandınız? Almanya kaybedince, biz de kaybettik hikayesi değildi anlattığım. Hikâyenin kaybeden kahramanları sizdiniz, kazanan bendim, gülen yüzlü ailemdi. Vah vah!
Mesleği özen, doğruluk ve onura evirmek için yıllarca mücadele edip disiplin kuruluna gönderdiğimiz kim varsa, kamulaştırma davalarını başka bir avukata bir dava bile gitmesin diye kamu görevlileriyle paslaşan, avukatları davalardan azlettiren, davalarına çöken, ekmeğini elinden alan, rızkını kesen, hasar tazminat takipçileri ile iş tutan ve mesleği anasından doğduğuna pişman eden kim varsa, onun temsilciliğine soyunursanız, onları idare iradesine ortak ederseniz, oy için her kabın şeklini alırsanız, -Ova’lı adaya sahip çıkın- diye tüm avukatları dayı, hala, hısım akraba, müvekkil, müteahhit, esnaf aratıp bunaltırsanız ve Baro Başkanı konuşurken protesto için başkana kıçınızı dönerseniz, Hatay Barosu kaybeder.
Medeniyetlerin başkenti ve farklılıkları ile övündüğümüz kentimizde, bir oy için, ‘bu Alevi’ye oy verirseniz Sünni davasına, Sünni kanına ihanet etmiş olursunuz’ derseniz ve bu kirli siyasetle bir oy bile alırsanız, CHP’li vekil oy istemek için aradığı koca adama ‘bu Alevi Başkana oy vermeye mi devam edeceksin’ derse, bir parti delege pazarlığı yaparsa, bir oy alayım diye sadece bir partinin kongresini aşındırırsanız, ‘kazandı’ diye elini bir partili havaya kaldırırsa, genel merkezden arayıp yöneticiyi adaylıktan vazgeçirirseniz, parti adına avukatları oy vermediği için tehdit ederseniz, Baro’ya siyasetin elini sokarsanız, Hatay Barosu ve Hatay kaybeder. Hatay kaybederse, Memleket kaybeder. Bu Baro’nun tarihi, oy dilenmek ve el etek öpmek için bir partinin kongresine giden aday görmedi.
Dedikodu mu sandınız bütün bunları? Ben, sadece ifşa ettim. Halının altına süpürelim de, fütursuzca daha da yapmanıza izin vereceğiz sandınız, değil mi.
Açın, 2018 videosunu, orada duruyor! Daha o zaman, ‘umarım siyasetin kirli tarafı Baromuz seçimlerine tekrar uğramaz, sona erer’ demiştim! Maalesef uğradı. Ben kaybedince Hatay kaybetti, memleket kaybetti eşleştirmesi yaptığımı sanan gafiller, kirli siyasetin baroya elini atmaması için çok direndim, olmadı. Kirli siyaset girdiyse Hatay kaybetmiştir, memleket kaybetmiştir, hala anlamadınız mı ?
Açık konuşacağız. Alınmak yok. Yaptığınız sürece de açığa çıkaracağız. Kaşırsak zarar mı veririz? Yoo, konuşmazsak zarar veririz! Konuşalım ki, tekrar etmesin. Bırakın mozaiği, dökelim pislikleri de irin aksın, temizlenelim.
Dilim, hiçbir zaman zehir saçmadı, ey hayal satan kahramanlar. Bir oy uğruna saçılan zehirleri izledim de, durdum. Kendi maskeniz düşmesin diye, asıl maskenizi bana yakıştırıp, memleketteki her şeyi CHP’ye yıkmaya çalışanlar kadar kötüsünüz.
Yemin ederken, hanginize, ‘Baromuza, kocaman ailemize hoş geldiniz. Biz çok büyük bir aileyiz. Aileniz de bizim büyük ailemiz olmuştur’ demedim? Bu umutlar ve yıllardır örmeye çalıştığımız aile duygusu, bu zehirli müdahalelerle kaybetti. Bu yüklenme, baroyu ikiye böldü. Ondan ‘biz biz’ diye bu vızıldanmalar. Öyle ‘biz’ diye sürekli bastırarak söylediğiniz şey, aslında en çok yoksun olduğunuz şeydir.
Kim, en çok neyi eksikse, onu ister. Daha iyisini yapın, ellerinizden öpelim. Beni bırakın da, siz işinize bakın. Sorunlarını çözmeniz gereken koca bir baro var.
Bu kadar kaybı, Baro Başkanlığımın kaybına mı bağladınız? Size acıyorum. Baro başkanlığında doğmadım ki, orada öleyim. Düz koridor avukatlığından geldim, düz koridor avukatı öleceğim. Hamallık yaptım, mesleğin hamalıyım.
Eleştiriye en az benim kadar tahammül edeceksiniz! Bakalım yapabilecek misiniz? Koltuktan nemalanmadık, koltuktan güç almadık, koltuğa değer kattık. Koltuktan nemalanmak, koltuktan değer kazanmak için koltuğa ihtiyaç duyan tatlı su balıkları, annemin ölümünde taziyede bile bulunamayan sizlerden mi öğreneceğim insanlığı? Kurtuldunuz Alevi Başkandan!
Sayı saymayı bilmiyorsanız, bu yıl da sayayım… Tüm kirli siyaset ittifak ve kirli meslek ilişkilerine rağmen, 1582 sayısı içinde hayalleri satanların da içinde bulunduğu hayalleri satın alınan 510, dürüst avukatlığa inanan 479 ve ikisi arasında algı operasyonuna tabi tutulan 319. Onun için ‘biz’ olamazsınız, operasyonların figüranı olursunuz. Bir avuç mutlu azınlık olarak kalmaya mahkumsunuz.
Sattığınız hayallere inandırarak peşine tabi kıldığınız gençleri, daldırdığınız hayal dünyasına kavuşturamaz da, boyalarınız akıp giderse, merak etmeyin, kısa zamanda çıkar ahı. Teşekkür ederken bile, sadece size oy verenlere teşekkür ediyorsunuz ya, zorla kurduğunuz o ‘biz’e hiç ulaşamazsınız. İçerde olmayanı paketleseniz de, ‘biz’ olarak çıkmıyor işte!
Baroya siyasetin karanlık tarafını sokan, tüm bu hikâyedeki kötü karakterler, yakanızı, eceliniz gibi takip edip hiç bırakmayacağım. Kim adına mı? Yıllarca peşinde olduğum ve hayatta cümlelerinizde hiç kullanmadığınız hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları adına. Davasına inandığım, sokak arşınladığım, yerde yattığım, il il gezip adalet aradığım avukatlar ve halkım adına, yeminini ettiğim cüppem adına, hiç peşinizi bırakmayacağım.
Bu vesileyle, kırdığımız, döktüğümüz varsa özür diliyorum. Tüm meslektaşlarımdan, bu zaman ve önceki zamanlarda sandığa gelip oy kullanan, bu kirli siyasetçi küçük azınlık dışındaki herkesi, kullandıkları her oy ve geçmiş tüm yıllar adına ellerinden öpüyorum.
Beni, şimdi tu kaka edilen ve kurtulunmak isteyen Aleviliğimle, Araplığımla, Solculuğumla, Samandağlılığımla Baro Başkanı seçen veya seçmeyen, ancak gerçek dostluğa inanan ve tüm kimliklerimizden ari olarak veya tüm farklılıklarımızla bütünleşmiş bir insan olarak insanlığımızda buluştuğumuz arkadaşlarım, meslektaşlarım… Onlar, benim gerçek kahramanlarım olmaya devam edecekler ve ben, onların da iyi gün değil, en kötü zamanlarının ağabeyi, kara gün dostu, başkan abisi olmaya devam edeceğim.
Başkan abilik, öyle kendine ‘abi’ deyince oluşan bir şey değil. Hele bu hikayeleri hiç bilmeyip, hesap hatalarına ve algısına kurban edilen, hayal satılan genç meslektaşlarım, onlar adına daha iyi bir hayat ve daha iyi bir meslek olsun diye başkan abiliğim devam edecek.
Hatay’ın çok kültürlü, çok kimlikli tüm renklerinde utancın zaferi tekrar yaşanmasın diye ve tekrar umutla, iyi ki varsınız, iyi ki Hatayda Baro var.
2018’de, nasıl, kaybettiğinizde kutlama erdemi gösteremediğiniz, hazmetmediğiniz ne varsa, hala hazmedemiyorsunuz. Herkes biliyor ki, Hatay Barosunu ulaştırdığımız çıtaya, marka değere ve taşıdığımız onura, kirli ilişkilerinizle asla ulaşamayacaksınız. Tüm bu kirli ilişkilerin dışında kalan tüm kahramanları ise, analarının ak sütü gibi helal temizlikleri için kutluyorum.
Kim mi kazandı? Onu da anlamadınız! ‘Kirli ittifak ilişkileri kazandı’ diyeceğim sandınız değil mi. Canımla koruduğum gülen yüzlü ailemin resmini paylaştım. Kazandığımı, kazananı gösterdim. Anlamadınız, anlatıyorum.
Ailem kazandı. Ailem kazandıysa, niye kaybetmiş olayım ki. Yıllarca ahlarını aldığım, babasız büyüyen, büyüdüklerini görmediğim çocuklarım ve o resimde küçük parmaklarıyla zafer işareti yapan kızım ve ailem kazandı.
Siz, o küçücük kızın ‘zaferi işaret eden’ ve babasını kazanan parmaklarına ‘kibir’ dediniz, ahmaklar sürüsü.
Şimdi hadi gidin işinize.” Cemil Yıldız-