Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR

Kur’an’a Göre Şeytan- 1

İblis, Cin neslinden bir Melektir. Kur’an’ın açıklamasına göre de Cin nesli dumansız ateşten yaratılmıştır.

Rahman-15: Cinleri /görünmeyen varlıkları da ateşin sıcaklığından /enerjisinden oluşturdu.

Melekler sadece ilahî düzen gereği verilen görevi yapmak ve Allah’a ibad etmek üzere yaratılmış ve anladığımız manada cinsiyetleri olmayan varlıklardır. İblis ve Şeytan denilen varlıkların da olduğu Cin nesli ise, ateşten yaratılmış olmakla kendisini farklı ve ayrıcalıklı gören, buna karşılık toprak-sıvı-çamur diye tanımlanan maddeden yaratılan Âdem nesli için Allah’ın tüm Meleklere verdiği “Ona secde edin – yardımcı olun, destek olun” emrine uymayan ve Allah tarafından lanetlenip kovulan, ancak insanoğlunu Allah yolundan saptırmak ve bunun için onu kandırmak uğruna her şeyi yapmasına jeolojik kıyamet ve insan neslinin sona erdirilmesi gününe kadar müsaade verilen isyankậr bir İblistir /Cindir.

Sad-72. “Yapılışını tamamlayıp, ona Ruhumdan üfleyince /yaşam soluğu olarak enerjisini verince de, hepiniz ona saygı gösterip varlığını benimseyin /secde edin /değerliliğini kabul edin ve yardımcı olun”.73. Tüm Melekler, Allah’ın bu yarattığı varlığa saygı gösterdiler ve yardım edeceklerini kabul ettiler /secde ettiler, 74. Ancak aralarında olan İblis saygı göstermedi /secde etmedi /yardım etmeyi /desteklemeyi kabul etmedi ve büyüklük tasladı.

Dolayısıyla şeytan’ın temel amacı ve uğraşısı, insanı Allah’ın mesajlarına ters düşürmek, olumsuz, hatalı amellere yönelik niyetlerini kışkırtıp olumsuzluklar yapmasını sağlamaktır. Diğer bir ifade ile şeytan, olumsuzlukların bir nevi sembol ifadesi de olmaktadır. Diyebiliriz ki Şeytan ve taktikleri, insanın evrimsel tekâmül süreci için oluşturulmuş bir yöntemdir, sınav aracıdır.

Hac-53: Şunu iyice bilin ki, şeytanın vesvesesi, kalplerinde hastalık bulunan ve kalpleri ka­tılaşmış /merhametsiz olup, olumsuz nefslerine yönelik düşünceleri ağır basanları belirlemek üzere kullanılan bir sınav aracıdır. Çünkü zulme sapmış olanlar, bu gerçeği red eder ve olumsuzluklarını, kendi iradeleri ile vermiş oldukları kararları olarak görmez ve şeytana yükleyip suçu ona atarlar ve kendilerini suçlamadıkları için de olumsuzluklarına devam edip dururlar.

Şeytan nesli diye tanımlananın kendi ırkı ve vatandaşları olduğu gibi insan ve Cin ırklarında ona uyan yaratıklar da daima bulunmaktadır. İnsan nesline olduğu gibi şeytanın bulunduğu Cin nesline de onları uyarmak üzere peygamberler gönderildiği Kur’an’da açıklanmaktadır.

En’am-130 Allah, mahşerde;”Ey Cin ve İns toplulukları, size, ayetlerimi /uyarılarımı anlatan ve bugün sizi kandırıp saptırmış olduklarınızla ahrette yüz yüze karşılaşacağınız konusunda sizi uyaran elçiler gelmedi mi?” diye soracak……

Ahkaf-29: Ya Muhammed! Cinlerden bir grubu, Kur’an’ı dinlemeleri için sana yönlendirmiştik. Sen Kur’an okumaya başlayınca birbirlerine, “Susun, dinleyin” de­yip Seni dinlemeye başladılar. Kur’an’ın okunması bitirilince de iman ettiler ve öğrendikleri gerçekleri tebliğ etmek üzere topluluklarına birer uya­rıcı olarak döndüler.

Kehf-50: Hani Biz Meleklere, “Âdem’e secde edin” demiştik. Aralarından ve Cin ümmetinin temsilcisi olan İblis dı­şında, tüm Melekler Allah’ın emrine uyup Âdem’e secde etmişler /saygı göstermişler ve ona yardımcı olmayı kabullenmişlerdi. Böyle olduğu halde şimdi siz Beni bırakıp, İblis’i ve onun zürriyetinden /soyundan olan şeytanı mı dostlar /evliyalar edineceksiniz? Hâlbuki onlar sizin düşmanlarınızdır. Zalimlerin /nankörlerin onlara uymaları ne kötü bir tercihtir bir bilseniz!

Görüldüğü gibi her insanın, koruyucu Melekleri yanında onu aldatmak ve Allah yolundan saptırıcı davranış ve düşüncelerini sanki çok iyiymiş gibi göstermek, kuruntu /vesvese vermek üzere tetikte, pusuda bekleyen, dolayısıyla her an zarar vermek için fırsat kollayan, etrafında dolanan şeytanı veya şeytanları da vardır.

Muhammed-25: Ey iman edenler! Şunu bilin ki, kendilerine Allah’ın dosdoğru yolu bildirilip inandıktan sonra, döneklik yapıp tekrar eski şirk koşma ve bildirilenleri inkâr ederek küfre sapma adetlerine dönenler, şeytanın kandırmalarına ve teşvik edici fısıltılarına kanmış ve kendileri karar vermiş kimselerdir.

Nas-4-: Ya Muhammed! “Ben, insanın içindeki sinsi ve olumsuz vesveselerin /düşüncelerin /nefslerin ve bunları kullanıp destekleyen /fısıldayarak kandırmaya uğraşan şeytan ve şeytan gibi olan kişilerin şerrinden /zararından, insanların sahibi /yöneticisi ve tek ilahı olan Rabbe sığınırım”.

5-6 “Ki o görünmeyen şeytan /hasta olan Cin ve görünen şeytanlaşmış insanlar, insanların zihinlerinde başlayan olumsuz düşüncelerine musallat olurlar ve vesveselendirip olumsuzluklara iyice sapsınlar diye yönlendirici /kabul ettirici fikirler fısıldayıp kandırmaya çalışırlar” diyerek dua et.

Dolayısıyla Şeytan, beşerin enerji havuzlarının olumsuz kanallarını-musluklarını açmak üzere özgür iradesine etki etme ve yönlendirme müsaadesi olan bir varlıktır. Müsaade süresi, insanların ilahî düzen bilgilerini kavrayacak bilgi düzeylerine gelmeleri, uyanmaları, yani kıyam etmeleri, dolayısıyla da şeytan’ın yönlendirmelerine kanmamaya başlamalarına kadardır.

Pusu ve takipteki şeytan, her ruhu değil ancak olumsuzluk sergilediği için öğrenci Ruh’un Enerji Havuzuna olumsuz puanlar eklenmesi nedeniyle puanları düşmüş, dolayısıyla havuzları kirlenmeğe başlamış olan ruhlara musallat olabilmekte ve yoldan saptırabilmek için yanaşmakta ve takibe almaktadır. Şeytan’ın zarar vermesi, ancak ilahî kurallara göre yapılan hesaplamaya uygunlukta mümkündür ve Kur’an bunu “Allah’ın müsaadesi olmadan zarar veremez” deyimi ile ifade etmektedir.

Mücadele-10: Gizli işler ve gizli toplantılar, iman edenleri huzursuz edeceği için, şeytanın tercih edip değerlendirdiği yerlerdir. Oysa Allah uygun görmeden /oluru olmadan şey­tan, gerçekten iman edenlere hiçbir zarar veremez. Bu nedenle de onlar Allah’a tevekkül etsinler /güvensinler.

Nahl-99: Çünkü şeytan, iman edip Rablerine güvenenlere hiçbir güç yetiremez. 100. Onun gücü, ancak düşünce olarak, başlama aşamasından itibaren olumsuz nefslerini destekleyici fısıltılarına kanıp uyanlara ve O’nu da gücü varmış gibi Rablerine şirk koşup kananlara olur.

Zuhruf-36: Kim Rahman’ı anmaktan uzaklaşırsa, Biz de ona sürekli beraber olacağı bir şeytanı musallat ederiz. 37. Ve o şeytan, bu durumunu iyi gösterici ve destekleyici fısıltılarla onu sürekli kandırmaya çalışır. Ama o kendisinin doğru yolda olduğunu sanır.

İnşallah haftaya kaldığım yerden devam edeceğim.

NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLANA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR” ve “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER