Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Karasu

Dünya Felsefe Günü’nde

UNESCO tarafından kabul edilmiş olan “Dünya Felsefe Günü” her sene kasım ayının üçüncü perşembe günü kutlanıyor. Bu durumda bu yıl, 18 Kasım Perşembe günü tüm dünyada olduğu gibi, Dünya Felsefe Günü  ülkemizde de 2021’in değerlendirildiği  etkinliklerle kutlandı.

Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı, insan hakları savunucusu  İoanna Kuçuradi, “19. Dünya Felsefe Günü” dolayısıyla verdiği mesajda, dünyayı sarsan pandemiyle neden baş edilemediğini, tıpkı kadın cinayetleri gibi “özgürlük” ve “kendini tutamama” kavramlarının yanlış öğretilmesine bağlıyor. Etik değer eğitiminin gereğine işaret ediyor.

Kuçuradi’ nin “Dünya Felsefe Günü” Mesajı’nda: “Dünya Felsefe Günü’nü bu yıl da Covid-19 koşullarında kutlamak zorundayız. Bugün, 19. Dünya Felsefe Günü’nü kutlarken iki yıldan beri dünyamızı kasıp kavuran bu pandeminin neden üstesinden gelemediğimizi sorgulamayı denemek belki yararlı olur.

Pandeminin bitmemesinin birçok nedeni vardır. Burada tıbbi nedenlerini bir yana bırakarak insanların davranışlarıyla ilgili nedenlerden birine ama çok temel bir nedene dikkat çekmek istiyorum. Bu da insanların çoğunun, kin ya da öfke onları sarınca, kendilerini tutamamaları / kendilerine hâkim olamamalarıdır. Birçok insanın başka bir insanı öldürdükten sonra intihar etmesi bunu gösteriyor bazı “kadın cinayetleri”nde gördüğümüz gibi.

Bu durum, eğitimde yapılan ve özgürlüğün doğru anlaşılmamasından kaynaklanan bir yanlışa işaret ediyor; özgür yetiştirme adına çocuklara / gençlere eylemde sınır tanımayı öğretemediğimizi gösteriyor. İnsan öldürmeye kadar götüren bu kendini tutamama, eylemde sınır tanımamanın en uç görünümü olsa gerek.” diyor.

30 Kasım 2006 tarihinde, Çukurova Üniversitesi’nde,  “Dünya Felsefe Günü Etkinlikleri” yapılmıştı. Etkinlikleri, 2 Aralık Cumartesi günü, Antakya’da, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Salonu’nda,  “Felsefe Edebiyat İlişkileri” başlığı ile devam ettirdik. Çukurova Üniversitesi, Türkiye Felsefe Kurumu ile Türkiye Yazarlar Sendikası’nın organize ettiği; Ahmet İnam, İoanna Kuçuradi,  Adnan Gümüş, Betül Çotuksoken, Enver Ercan, Mustafa Günay, Salih Bolat, Uluğ Nutku ve Çetin Yiğenoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı etkinlik sanırım Antakya’da bir ilk oldu.  İlk olmasına rağmen insanlar salonlara sığmadı, yüzlerce insan etkinliği izleyemeden söylene söylene çıktı.

O tarihten bu yana Dünya Felsefe Günü’nü hep kutladık. Birkaç yıldır Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Haluk Erdem’in katkılarıyla ciddi toplantılar gerçekleştirdik.

Felsefe, insanların nedense küçümsedikleri ama bir türlü vazgeçmedikleri  yaşamsal bir şey. Filozoflar antik çağdan itibaren dünyayı anlamaya, açıklamaya çalışmışlardır.

Uygarlıkların beşiği Antakya, aynı zamanda felsefenin de ortaya çıkıp, geliştiği ve yayıldığı  kadim bir kenttir. Kime sorsanız Hıristiyanlığın Antakya’’da doğduğunu, Anadolu’nun ilk mescidinin Habib Neccar olduğunu, tarihte ilk ışıklandırılan caddenin Herod (Kurtuluş Caddesi) olduğunu… peynirli künefemizi.. Kısaca, Antakya tarihine ilişkin pek çok şeyi yazılabilir ve söyleyebilir ancak burada iki önemli tarihsel olaya bir kez daha dikkat çekmek istiyorum: Antik Çağ’da Antakya’da yapılan Olimpiyat Oyunları ve bir felsefe okulu olarak Antakya Akademisi. Her ikisi de kentin geçmişindeki önemini ortaya koymaktadır.

Antakya Felsefe Okulu tarihte bilinen birkaç  felsefe okulundan birisidir. Bu önemli olayı günümüzde özellikle gençlere örnek olması açısından 2012 yılında Antakya Felsefe Okulu (Akademisi)’nu kurduk. Ve o günden bu yana farklı üniversitelerden çok sayıda akademisyeni kentimizde ağırladık.

İnsan çok yönlü bir varlıktır. Felsefe öncelikle insanın varlık yapısı ve nitelikleriyle ilgilenir. Bunları ortaya koyar. Bilen, davranışta bulunan, tavır takınan, önceden gören, isteyen, özgür, tarihsel, çalışan, eğiten ve eğitebilen, devlet kuran, sanatı oluşturan, konuşan bir varlık olarak insanla ilgilenir. İnsanın doğuştan getirdiği olanakları ele alır. Bunları nasıl değerlendireceğini belirlemeye çalışır.”

“Toplumsal yaşamın ileriye doğru değişip dönüşmesinde ve daha güzel bir dünya yaratılmasında felsefenin ve felsefe adına çabaların yol göstericiliği önem kazanmaktadır.”

Dünya Felsefe Günü kutlu olsun.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER