Bu Durumu Saklıyor!
Hatay ve diğer kentleri içine alan son taramada, NG Araştırma şirketi, toplumdaki şiddetin boyutlarını anlamak için bir kamuoyu araştırması düzenledi. Araştırma, 12-23 Kasım tarihleri arasında, Türkiye genelinde 15 yaş üzeri, farklı sosyo-ekonomik gruplardan 2052 kişinin katılımıyla yapıldı.
Fiziksel şiddetin arttığı, insanların öfkesini şiddetle dışa vurduğu bir dönemde yaşıyoruz. Sürekli karşılaştığımız şiddet haberleri, hepimizi derinden üzüyor. Tüm bu yaşananlardan yola çıkan NG Araştırma şirketi, toplumdaki şiddetin boyutlarını anlamak için bir kamuoyu araştırması düzenledi. Araştırma, 12-23 Kasım tarihleri arasında, Türkiye genelinde 15 yaş üzeri, farklı sosyo-ekonomik gruplardan 2052 kişinin katılımıyla yapıldı.
Araştırmada, fiziksel şiddete uğrama oranı sorgulanırken, alınan sonuca göre, eşinden veya sevgilisinden fiziksel şiddet gören kadın ve erkeklerin oranı %12 olarak belirlendi.
Diğer detaylara dair paylaşılan bilgi ise ara başlıklar halinde şöyle:
-BİRDEN FAZLA!-
Fiziksel şiddete uğradım diyenlerin cevaplarını detaylı incelediğimizde, araştırmaya katılan kadınların %20’si şiddete maruz kaldığını belirtirken, erkekler için bu oran yalnızca %4.
Fiziksel şiddete maruz kalan katılımcılara yaşadığı durumu kısaca anlatmalarını istediğimizde, en çok uygulanan fiziksel şiddetin ise tokat olduğunu görüyoruz. ‘Ve’ kelimesinin oldukça sık kullanılması, birden fazla şekilde şiddete maruz kalındığını da gösteriyor.
-SAKLIYOR!-
Dikkat çekici diğer bir nokta da, ‘eski sevgilim’ ifadesi. Cevapları incelediğimizde, fiziksel şiddet gören her 10 kişiden 1’i, bunu eski sevgilisinden/eşinden gördüğünü belirtti. Bu sonuca göre, ilişkilerin sona ermesinde şiddetin azımsanmayacak bir rolü görünüyor. Araştırmamız da gösteriyor ki, şiddete uğrayan kişilerin 3’te 1’i bu durumu saklıyor.
-PSİKOLOJİK ŞİDDET!-
Her 4 kişiden 1’iİ eşi ya da sevgilisi tarafından psikolojik şiddete maruz kalmış ya da kalmaya devam ediyor. Psikolojik şiddet gördüğünü belirten kadınların oranı, erkeklerin 3 katı.
Psikolojik şiddete uğrayan kişilerin cevaplarını bölge bazlı incelediğimizde, çok ilginç bir sonuç ortaya çıkıyor. Türkiye’deki 7 coğrafi bölge arasında Karadeniz Bölgesi, kadınların en çok psikolojik şiddet gördüğü bölge. Karadeniz’den araştırmamıza katılan her 2 kadından 1’i, psikolojik şiddet gördüğünü belirtti. Psikolojik şiddete maruz kalanlardan, bu şiddeti tanımlamalarını istedik. En çok gelen yanıtlar; küfür etme, hakaret ve küçümseme. Bunların yanında, başkalarıyla kıyaslama da çok yoğun karşılaşılan bir şiddet türü.
Fiziksel şiddetten kurtulmak kadar, psikolojik şiddetten de kurtulabilmek çok önemli. Psikolojik şiddete maruz kalanların %42’si, bu şiddetin tekrarlanmaması için bir çözüm bulmadığını ya da bulamadığını söylüyor. Ayrıca psikolojik şiddete uğrayanların %60’ı, bunu engellemek için nerelerden destek alabileceğini bilmiyor.
-UYGULADIN MI?-
“Şiddet gördün mü?” sorusu yerine “şiddet uyguladın mı?” dediğimizde ortaya çıkan tablo, daha farklı oluyor. Katılımcıların %94’ü, eşine veya sevgilisine fiziksel şiddet uygulamadığını belirtirken, %5’i, fiziksel şiddet uyguladığını belirtti.
Bu sonuçlara göre, fiziksel şiddet uygulayan insanların bir kısmı, bu yaptıklarını itiraf etmekten çekiniyor olabilir. Belki de bu kişiler, duygularını kontrol edebilme konusunda eğitim alabilmiş olsaydı, şiddeti en başta kendileri önleyebilirlerdi.
-FARKINDALAR!-
“Eşine veya sevgiline psikolojik şiddeti sen uyguluyor musun?” diye baktığımızda, karşımıza yine ilginç bir tablo çıkıyor. Katılımcıların %89’u, eşine veya sevgilisine psikolojik şiddet uygulamadığını belirtirken, %9’u, psikolojik şiddet uyguladığını belirtti.
Bu konuda da benzer şekilde, bazı kişiler, yaptığı yanlışları anonim bile olsa itiraf edemiyor olabilir. Belki de yaptıkları yanlışın farkındalar. Ama nasıl değişebileceklerini bilemiyorlar veya hayatın tüm zorlukları arasında düşünemiyorlar.
Yapılan yanlışların affı için hiçbir şey mazeret olmayabilir. Ama uzman desteğinin ücretsiz sunulması ve kamu spotu gibi genel bilgilendirmelerin bu konulara daha fazla odaklanması, değişim için ihtiyaç duyulan bir kıvılcım olabilir. -Tamer Yazar-