Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Karasu

“İyi Kitaplar Olmasaydı”

Kitap ve okuma sorunu ben kendimi bildim bileli sürer. “Okumak gerekli” denildi mi, yanıt, “ne okuyalım değil, nasıl zaman bulalım”a dayanır. Ülkemizin, hele büyük kentlerin zaman yoksulu olduğundan başlanır, kitap pahalılığında sonuçlanır. Sözlü toplum oluşumuz, okumayla korkutuluşumuz hiç dile getirilmez. Bunlara bir de içi boş kitaplar furyası katılınca işimiz iş.

İçi boş kitap tanımı size garip gelebilir. Ancak son günlerin gözde kitaplarının tanıtımlarını şöyle bir izlediyseniz, ya da büyük kitapçıların “Yeni yayınlar” kısmına bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

O İyi Kitaplar Olmasaydı, Rahmetli Usta Yazar, Dilci Emin Özdemir’in bir yapıtının adıdır. Benim başucu kitaplarımdan birisidir. Ara ara açar, okur ve notlar alırım. Aslında kitaba adını veren, Mario Vargas Llosa’dır.  Llosa bir soruya verdiği yanıtta:

“Okuduğumuz o iyi kitaplar olmasaydı şimdikinden daha kötü durumda, daha uzlaşmacı, daha itaatkâr olurduk. İlerlemenin motoru olan eleştirel ruhun esamesi bile okunmazdı.  Roman ve öykü olmasaydı, özgürlüğün  hayatı yaşanılır  kılmadaki öneminin, özgürlüğün bir zorba, bir ideoloji  ya da dinin ayakları altında çiğnenmesinin, hayatı nasıl bir cehenneme çevirdiğinin  farkında olmazdık. Edebiyatın bizi yalnızca güzellik ve mutluluk düşlerine daldırmakla kalmadığı, aynı zamanda her türlü baskıya karşı  gözümüzü açtığından kuşku duyanlar, yurttaşların davranışlarını beşikten mezara kadar denetim altında tutmaya kararlı tüm rejimlerin edebiyattan niçin bu kadar korktuklarını ve neden gözlerini bağımsız yazarların üstünden ayırmadıklarını sorsunlar kendilerine.”

“Her büyük yazınsal yaratı, insanı insana taşır.” Sözünü mutlaka duymuşsunuzdur:  katılmamak olası mı?

Franz Kafka, “Cehennemimden edebiyat sayesinde çıktım.”  diyor.

Antakyalı ozan Ali Yüce: “Bir gramcık bilgi için/Tırmanmadık yokuş koymadım ben/ Saç döktüm ömür tükettim/ Öğrenmeye doymadım ben…” diyor.

Sevgili okurlar, Suut Kemal Yetkin, “Dünyada hiçbir dost insana kitaptan daha yakın değildir.” diyor. Uygarlıklara giden bir köprü olan kitap okumayı temel alışkanlıklarımız arasına alalım. Okuyalım. Kitaplarla dostluklar kuralım. Kitaplarla kuracağımız sıcak dostluklar bizi çağa taşıyacak, her alanda donanımlı kılacaktır.

Her yayın, yaşamımıza açılan yeni bir penceredir. O pencereyi her zaman açık tutalım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER