Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KESK’E bağlı kamu emekçileri alanlara çıktı…

Geçinemediklerini bir kez daha

Geçinemediklerini bir kez daha haykırdı, taleplerini sıraladı:

İnsanca Yaşayacak Ücret İstiyoruz

      Hatay KESK’e bağlı kamu emekçileri, ellerinde pankartlarla alanlara çıktı, Antakya köprübaşında bir araya geldi, ülke tarihinin belki de en karanlık döneminden geçtiğimizi söyledi, geçinemediklerini bir kez daha haykırdı ve taleplerini sıraladı.  

      Protesto eyleminde basın açıklamasını okuyan Hatay KESK Dönem Sözcüsü Özgür Tıraş, bir avuç mutlu azınlık dışında kalan 84 milyon olarak, ülkeyi yönetenlerin aldığı yanlış kararların faturasını daha fazla işsizlikle, daha fazla yoksullukla ödemeye devam ettiklerini söyledi. TÜİK vasıtası ile açıklanan resmi enflasyonun bile yüzde 73,5 ile son 24 yılın rekorunu kırdığını söyleyen Başkan Özgür Tıraş, resmi enflasyonun ulaştırmada yüzde 107’ye, gıda ürünlerinde yüzde 91’e ulaştığını bildirdi.

Savaştaki Ukrayna’da bile enflasyon yüzde 17…

      Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan gerçek enflasyonun ise çoktan yüzde 150’yi aştığını, en önemli kalem olan gıda enflasyonunun ise yüzde 200’ü bulduğunu belirten Başkan Özür Tıraş, buna karşın kamu emekçileri olarak, maaşlarında yaşanan artışın ‘toplu sözleşme’ artışları ve enflasyon farkları ile sadece yüzde 44’te kaldığını ifade etti.

      Bu karanlık tabloya rağmen, iktidar sözcülerinin her fırsatta ‘enflasyon tüm dünyada rekor’ kırıyor bahanelerinin arkasına saklandığını söyleyen Başkan Özgür Özgür Tıraş, şunları dile getirdi: “Oysa mızrak artık çuvala sığmıyor. Bin bir oyunla düşük gösterilen resmi rakamlara göre bile Türkiye enflasyonu en yüksek ülkeler sıralamasında dünya beşinciliğine yükselmiş bulunuyor. Enflasyon Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama yüzde 10 ile bizdekinin yedide biri, sekizde biri seviyesinde seyrediyor. Dört aydır Rusya’nın işgali altında bulunan Ukrayna’da bile enflasyon yüzde 17.  Avrupa’da bizden sonra enflasyonu en yüksek ülke %27 ile Moldava. Hız kesmeden devam eden zam sağanağında bir gün aldığımızı ertesi gün aynı fiyattan alamaz hale geldik.  

      Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 6 bin 74 TL’ye,  yoksulluk sınırı ise 19 bin 785 TL’ye ulaşırken ortalama kamu emekçisi maaşı 6 bin 750 lirada kaldı. Bir yıl önce 7 lira 72 kuruş olan benzinin litresi bugün 28 lira 50 kuruşa çıktı. Bir yılda yüzde %268 artış. Bir yıl önce 7 lira 23 kuruş olan motorinin litresi bugün 29 lira 50  kuruş. Bir yılda yüzde 288 artış.

Zengin daha zengin fakir daha fakir hale getiriliyor…

      Nereye baksak, neye baksak ateş pahası fiyatlarla karşılaşıyoruz. Hangi birini anlatalım.  Patates alırken bile zorlanır hale geldik. Bir yıl önce kilosunu 2,5 liraya aldığımız patatesi bugün en ucuz semt pazarlarında bile 10 liranın altında bulmak mümkün değil. Bir yıl önce kolisini 22 liraya aldığımız yumurta bugün 55 liraya tırmandı. Bir yıl önce kilosunu 30 liraya aldığımız beyaz peynirin en ucuzunu bugün 70 liradan aşağıya bulmak mümkün değil.  32 adetlik bir paket bebek bezinin fiyatı bir yıl içinde 29 liradan bugün 70 liraya yaklaştı.

Bir yıl önce 8 Lira 40 kuruş olan dolar bugün 17 lira 30 kuruşa yükseldi. Bir yıl önce ortalama kamu emekçisi maaşı 559 dolara denk geliyordu. Bugün 167 dolar azalarak 392 dolara geriledi. Bir yıl önce 838 TL olan çeyrek altın bugün bin 700 TL. İşin en kötüsü biz ‘geçinemiyoruz’ diye feryat ettikçe onlar zengini daha zengin fakiri daha fakir hale getirmeye dönük politikalara sarılıyorlar.  

      Ekonominin dibe vurduğu bu dönemi bile parası olanlar için fırsata çeviriyorlar.  Kur Korumalı Mevduat Sistemi ile bugün 17 TL’ye ulaşan dolardaki artışın maliyeti için cebimizden alınan tutar şimdiden 50 milyar TL’yi buldu.  Ama bu da yetmedi. Şimdi de Gelire Endeksli Senet (GES) adı altında kamu kurumlarının gelirlerine göz konuluyor. Yüz yıllar öncesinin iltizam sisteminden farkı olmayan bu sistemle Devlet Hava Meydanları gibi geliri yüksek kurumlar adeta zenginlere peşkeş çekiliyor.”

Kayıplar bir an önce giderilmeli…

      Her geçen gün ağırlaşan koşullarda hem ‘enflasyon zammı sıfır zamdır’ deyip hem de maaşlarının gerçek hayat pahalılığının yarısına bile denk gelmeyen resmi enflasyona göre artırılmasını, eşel mobil talep etmek;  pula dönen maaşları peşinen kabul etmek, altı milyon kamu emekçisini ve emekliyi ölümü gösterip sıtmaya razı etmek olduğunu söyleyen Başkan Özgür Tıraş, insanca yaşamaya yetecek bir ücret için çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “En düşük maaşın yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasından geçmektedir. Bunun için; Eşi çalışmayan, iki çocuklu, en düşük memur maaşı 2022 Mayıs itibari ile 19.785 TL üzerine çıkarılmalıdır.  Tüm tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalı, bu maddelerde KDV sıfırlanmalıdır. Akaryakıt ürünlerinden telefona kadar lüks olmaktan çıkan her üründe ÖTV kaldırılmalıdır.  Halkın, emekçilerin cebinden alıp zenginlere, beşli çeteye, yandaşlara aktarmanın araçları olan Kur Korumalı Mevduat Sistemi, Kamu Özel İş birliği Projeleri, Döviz Garantili İhaleler sonlandırılmalıdır.

      Bu talepler 2023 Ağustos ‘toplu sözleşmesi’ beklenmeden hayata geçirilmeli, hem kamu emekçilerinin, emeklilerin hem de asgari ücretlilerin kayıpları bir an önce giderilmelidir.

Hepimizin temel talepleri olan ‘güvenceli bir çalışma yaşamı ve insanca yaşamaya yetecek bir ücret’ taleplerine sahip çıkmaya, emeğin haklarını korumak için KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye, birlikte mücadeleye çağırıyoruz!”

     – Mehmet ÖZGÜN-