Plastik atıklar büyük bir tehdit!
Deniz kaplumbağaları için önemli bir üreme alanı olan Samandağ sahilleri, bu özelliği yanı sıra, yaşadığı kirlilikle de dikkat çekiyor. Doğaseverler ise sahillerin sadece insanlara ait olmadığının altını çiziyor.
Hatay’dan Mersin’e uzanan sahiller, deniz kaplumbağalarının seçtiği iki önemli üreme noktasından biri. Ancak yaşanan kirlilik ve yanlış uygulamalar, üremek için gelen kaplumbağaları korkuttuğu gibi, onların bir daha bu sahile çıkmasını bile engelleyebiliyor.
-BIRAKIN YÜRÜSÜNLER!-
Bu konuda yapılması gerekene işaret eden isimlerden biri, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi öğretim görevlisi Mahmut Ergene oldu.
“Vatandaşlar, deniz kaplumbağalarını görünce heyecanlanıyor. Sadece dişi deniz kaplumbağaları kumsala çıkıyor. İnsanlar da görünce, fotoğrafını çekmek, bazıları da dokunmak istiyor. Bu nedenle hayvanlar ürküp kaçabiliyor. Bunun için yapmaları gereken, uzaktan izlemek. Mümkün mertebe flaşsız fotoğraf çekmek gerekiyor. Işıktan ve sesten rahatsız oluyorlar. Vatandaşlarımız, yavru deniz kaplumbağasını gördüğünde, duygusal davranıp onları alarak denize bırakmasınlar. Onların, bu yolu yürüyerek kat etmesi ve akciğerlerinin açılması gerekiyor.”
-ÖLÜMLE SONUÇLANIYOR!-
Hatay ve Mersin gibi bu anlamda önemli olan adreslerde yaşanan kirliliğe de işaret eden Ergene, herkese sorumluluk düştüğünü de söylerken, bir şeyin altını önemli çiziyor:
“Deniz kaplumbağalarını tehdit eden en büyük faktörlerden birisi de çevre kirliliği. Özellikle de plastik atıklar. Hayvan, denizde plastik poşetle karşılaştığı zaman, bunu denizanası sanıp yiyebiliyor. Bunu yemesi de ölümle sonuçlanıyor. Çevre kirliliği, yavru deniz kaplumbağalarına da büyük sorun oluyor. Plastik poşetler, bardaklar, pet şişeler, misina atıkları… Deniz kaplumbağaları, bunlara takılıp hayatını kaybedebiliyor. Bu canlıları korumamız için çevremizi temiz tutmalıyız. Bu konuda çok duyarlı olmak, hassasiyetle yaklaşmak gerekiyor.”
Tamer Yazar