CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay’ın Akçaova Köyü’nde yaşanan dehşet verici istismar olayına ve bu olayın yankılarına ilişkin sert sözlerle tepki gösterdi. Olayın hukuki sürecine dikkat çeken Kara, adalet sisteminin işleyişine ve toplum vicdanına yönelik endişelerini dile getirdi.
Kara, yaptığı açıklamada, “Bu tür suçların ciddiyeti ve toplumsal etkisi göz önünde bulundurulduğunda, sanığın karar duruşması öncesinde tahliye edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu tür vakalarda verilen kararlar, toplumun adalet duygusunu zedeliyor ve suçluların cezasız kalacağı endişesini artırıyor. Adaletin sağlanması, toplumun huzuru için hayati önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda Ülkemizde Artan İstismar Vakaları Endişe Verici
CHP Milletvekili Kara, son yıllarda Türkiye genelinde artan istismar vakalarının toplumda büyük endişe yarattığını belirtti. Özellikle çocukların ve gençlerin maruz kaldığı istismar olaylarının, toplumun geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Akçaova Köyü’nde yaşanan istismarın ise, daha da vahim bir boyut kazandığına vurgu yaptı.
Akçaova Köyü’nde Korkunç Olayın Detayları
Nermin Yıldırım Kara, basına yansıyan bilgilere göre Akçaova Köyü’nde bir beden eğitimi öğretmeninin, ortaokul çağındaki 10 öğrencisine 5 yıl boyunca istismarda bulunduğunu ve bu istismarın kaydedilen görüntülerle çocuklar üzerinde şantaj amacıyla kullanıldığını dile getirdi. Bu vahim durumun, çocukların psikolojik ve duygusal sağlığını derinden etkilediğini ve toplum vicdanında derin yaralar açtığını ifade etti.
Milletvekili Kara, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Adaletin yerini bulması ve suçluların cezalandırılması, toplumun güvenini sağlamak adına önemlidir. Bu tür suçlara karşı sıfır tolerans politikası benimsemeli, çocuklarımızın güvenliğini ve geleceğini korumalıyız.”
Öte yandan toplumda infial yaratan bu olaya dair yetkililerden kamuoyuna henüz bir açıklama yapılmadığını da hatırlatan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, konu hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Sivil toplum kuruluşları ve sendikalar olaya dair açıklama yapmış ve basın olayın aydınlatılması için uğraş göstermiştir. Toplum adalete duyduğu güveni yitirirken yetkililer inatla suskunluğunu korumaya devam etmektedir. Eğer iddia edildiği üzere ortada istismar görüntüleri mevcutsa hangi hukuki gerekçe ile sanık karar duruşmasından önce tahliye edilmiştir? Şahıs üzerinde böyle bir suçlama varken nasıl kayıplara karışmıştır? Bu istismar vakalarına dair derinlemesine yürütülen detaylı bir çalışma mevcut mudur? Bu ve benzeri soruların cevaplarını öğrenmek tüm yurttaşların hakkıdır.”
“Adalet Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı aydınlatıcı açıklamalar yapmadığı sürece yurttaşın gözünde meşruluk zeminleri azalacaktır. Faillerin cezasız kaldığı, çocukların istismar edildiği bir ülkede sessiz kalınamaz. Bu meselenin suni gündemlerle halı altına süpürülmesine izin vermeyeceğiz. Dava dosyasını derinlemesine inceleyerek biz de bu suskunluğu bozmak için soru önergemizi TBMM’ye vereceğiz. Bugüne kadar Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları boyunca kaç çocuk istismar vakasının gerçekleştiğini ve kaçının failinin bu olayda olduğu gibi kayıplara karıştığını da sorgulayacağız. Adalet Bakanlığı’nın açıklama yapmasının yanı sıra istismarların engellenmesi ve doğru şekilde cezalandırılması adına çözüm önerilerini de duymak istiyoruz.”