Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kapalıçarşı’da pos cihazı üzerinden aklanıyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, geçtiğimiz Nisan ayında gündeme getirdiği pos cihazları üzerinden kara para aklama iddialarına ilişkin sosyal medya hesabından yeni bir açıklama yaptı. Konuyla ilgili olarak ABD’nin devlet  kurumu olan Development Finance Corporation (DFC) tarafından Kongre’ye bir rapor sunulduğunu belirten Karabat, raporda Türkiye’nin de adının geçtiğini açıkladı.

Kara para konusunda Türkiye’de etkin soruşturmalar yürütülmediğini ifade eden Karabat,
ulusal mahkemeler bu dosyaları kapatsa da ülkemizin konuyla ilgili risklerle karşı karşıya
kalacağına işaret etti.
Kara para aklama konusunda Maliye Bakanlığını etkin önlemler almadığı konusunda da
eleştiren CHP’li Karabat, “Mehmet Şimşek kaynak arıyorsa, KDV’ye zam yapacağına, yeni
vergilerle vatandaşın belini bükeceğine önce buradaki vergileri tahsil etsin.” dedi.

Karabat’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:

Türkiye maalesef kara para konusunda başını belaya sokmak üzere. ABD Kongresi’ne yeni
bir rapor sunuldu. Bu raporda, benim 7 ay önce uyardığım pos tefeciliği ve kara para aklama
skandalı yer alıyor.
Daha önce uyarılarım dinlenseydi, gri listeden çıkmış olurduk. ABD gibi ülkelere de
diplomatik koz vermezdik.
Mali Eylem Görev Gücü (FAFT) kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanının
engellenmesi konularında Türkiye’yi, üzerine düşeni yapmadığı için gri listeye aldı. Mehmet
Şimşek, gri listeden çıkmak için ne gerekiyorsa yapacağız dedi; ama bu büyük bir yalan.
Dolandırıcılar, mafyalar, tefeciler almış başını gidiyor. Sesi çıkmayan tek bir kişi var. O da
Mehmet Şimşek. Yeni ekonomi politikasıyla başarılı izlenimi veriyor. Ama kara paraya muhtaç!

Bankalar da artık bu çarkın içine girmiş durumda. Gündemdeki son fon skandallarında
bankaların adının geçmesi tesadüf değil.
Çünkü denetimler yetersiz, “para getirin de nasıl olursa olsun.” deniyor.
ABD’nin devlet kurumu olan Development Finance Corporation (DFC) belirli aralıklarla
ABD Kongresi’ne raporlar sunar. Son raporunda Türkiye’nin pos cihazı meselesinde kara
para aklama, terörün finansmanı gibi konuların üstünü kapatmaya çalıştığı belirtildi.
Peki, neler oldu? Türkiye’de soruşturma devam ederken kanuna aykırı bir şekilde takipsizlik kararı verildi. Bu karara itiraz edildi. Peki, bu süreç nasıl gelişti?
Pos tefeciliğine karışan bankalar, aralarında eski milletvekillerinin de bulunduğu bazı avukatlar aracılığıyla adliyelerde sipariş karar çıkartmaya başladılar. Yapılan şikayetleri kapatmaya çalışıyorlar. Yargıdaki çete devrede!
Kara para ile ilgili araştırmayı MASAK’ın yapması gerekiyor. Kanun bunu emrediyor.
Ancak BDDK Kanunu’na göre kararlar çıkartılıyor. Zannediyorlar ki olayı böyle kapatabilecekler.
Ancak hem AKP’nin hem de bu bankaların anlamadığı konu şu. On milyarlarca dolarlık
bir para aklama söz konusu ve ABD bunu uzun süredir inceliyor. Siz mahkemeden takipsizlik
kararı alsanız ne olur!
ABD Hazinesi Yabancı Varlıklar Kontrol Dairesi (OFAC) bu konuyla yakından ilgileniyor. Libya’dan, Irak’tan kara paranın Türkiye’de aklanması söz konusu. Bu olay  Türkiye’nin başını belaya sokacak diye tekrar uyarıyorum. Bu olayın bir diğer boyutu da vergi kaybı. Pos tefecileri elde ettikleri komisyon  gelirlerinin vergisini de ödemedikleri için vergi kaçakçılığı oluyor. Mehmet Şimşek kaynak  arıyorsa, KDV’ye zam yapacağına önce buradaki vergileri tahsil etsin.
Kimlere pos cihazı dağıtıldı, bunlar ne kadar satış yaptı, hangi bankalar bunları yönetti,
hepsinin kaydı var. Mehmet Şimşek Maliye Bakanı olduğunu da hatırlarsa buradaki vergi
kaybını tahsil eder. Burada zincirleme bir finansal suç var. Hem kara para hem de vergi kaçakçılığı.
Bu olay MASAK’ın ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın önünde. Bırakın bürokratlar işini yapsın. Kimler ne ceza alıyorsa alsın. Vergi kaybı telafi edilsin. (Sami Gökçe)