Konuşmasında tozpembe bir tablo çizmediğini, dünyada ve Türkiye’de önemli sorunlar olduğunu belirten Şimşek, uygulamalarının son bir kaç aydır olumlu sonuç verdiğine işaret etti. Şimşek, “Piyasada güven tesis edildi. Bütün bu yansımaları ortaya koydum.” diye konuştu.
Hiçbir kaynağın maliyetsiz olmadığını vurgulayan Şimşek, konuşmasında yer verdiği “Paraya ihtiyacımız yok” sözlerine açıklık getirdi. Şimşek,”Bana ‘Siz ülke ülke dolaşıyorsunuz, bir şey gelmedi’ denildi. Ülkeleri dolaşırken programımızı anlatıyoruz. Dış kaynak ihtiyacımızı piyasadan temin etmeye başladık. Bizim, ‘ikili ilişkiler çerçevesinde kaynağa ihtiyaç yok’ demek istedim.” değerlendirmesinde bulundu.
Kendisinin “Bankalar kar etmiyor.” ifadesini kullanmadığını aktaran Şimşek, bankaların karlılıklarının enflasyon ile karşılaştırıldığında iddia edildiği kadar yüksek olmadığını bildirdi.
Bakan Şimşek, deprem vergisi konusunu ayrıntılarıyla açıkladığını anlatarak, hükümetleri döneminde toplanan vergiden 8 kat daha fazla afet riskini azaltmak için harcama yapıldığını kaydetti.
Enflasyon hedeflerinin tutturulup tutturulamayacağına ilişkin soruları yanıtlayan Şimşek, “Şu anda para politikası, enflasyonu çok güçlü şekilde çıpalamaya başladı. Enflasyon beklentileri hızla düşüyor. Önümüzdeki aylarda göreceksiniz piyasanın enflasyon beklentileriyle bizim hedefimiz örtüşecek. Buna inanıyorum çünkü biz doğru politikalar uyguluyoruz. Tekerleği yeniden keşfetmiyoruz, dünya bu işi nasıl yapıyorsa aynı çerçevede yapıyoruz. Dolayısıyla hedeflerimiz gerçekçidir.” diye konuştu.
Türkiye’nin gri listeden çıkmasına ilişkin Şimşek, Türkiye’nin bu konuda 40 koşulun 39’unu yerine getirdiğini, ayrıca uygulamada etkinliği de sağlamaya yönelik çok ciddi bir çaba içerisinde olduğunu söyledi. Şimşek, “Şubat ayında bir toplantı yapılacak, bu hususlar değerlendirilecek. İnanıyorum ki Türkiye’nin katettiği gelişmeler ciddi bir şekilde dikkate alınacak.” dedi.
Bu seneki bütçe açığı hedefinin yüzde 6,4 olduğunu anımsatan Şimşek, gelir tahsilatında da çok güçlü bir artış olduğunu söyledi. Şimşek, “Ocak-Mayıs cari vergi tahsilat ve tahakkuk oranına bakarsanız, yüzde 90’ı aşmış durumda. Dolayısıyla yüzde 90’ın üzerine çıkınca, ilave gelir tahsilatı elde ettik. Çok büyük ihtimalle bu seneki bütçe açığı, hedeflediğimiz 6,4’ün oldukça altında olacak. Biz bu çerçevede, deprem hariç, muhtemelen Maastricht Kriterleri’ni tutturmuş olacağız. Bu büyük bir başarıdır.” ifadelerini kullandı.
Şimşek, 2024 yılının büyümesine ilişkin risklerin aşağı yönlü olduğunu söyleyerek, “2024 yılında küresel finansal koşulların daha elverişli hale geleceğini düşünüyoruz. Fon akışının güçleneceğini düşünüyoruz ve büyümedeki aşağı yönlü riskleri sınırlayacağını düşünüyoruz. Hedef olarak yüzde 4’ü koyduk, onu gerçekleştirmeye çalışacağız ama 2023’e ilişkin tereddüdümüz yok. Büyük ihtimalle, 2023 büyümesi Orta Vadeli Program çerçevesinde yüzde 4,4 olarak gerçekleşecektir.” diye konuştu.
“Tercihimiz doğrudan yatırımlar”
Bakan Şimşek, büyümenin kalitesini artırmak istediklerini, bunun için büyümede bir dengelenme sürecinin yaşandığını dile getirdi.
“Sadece iç talep eksenli büyüyoruz. Bu da enflasyon ve cari açık demek.” ifadesini kullanan Şimşek, şunları kaydetti:
“Cari açık ve enflasyonu kontrol altına almak için büyümenin yeniden dengelenmesi lazım. Yani parasal sıkılaştırma, bütçe disiplini yoluyla iç talep daha ılımlı hale gelecek. Dış talep de inşallah, AB’de kısmi toparlanmayla, ihracata verdiğimiz çok güçlü desteklerle birlikte net ihracatın katkısı bu sene negatif, gelecek sene belki yüzde 0,4 civarı pozitife döner diye bir hedef koyduk. O anlamda umutluyuz. İstihdam yaratan bir büyüme var, bu anlamda kaliteli bir büyüme; kompozisyonu anlamında iyileştirmeye muhtaç.”
Enflasyonu düşürmek ve bütçe açığını iyileştirmek için aldıkları bütün tedbirlerin, aynı zamanda cari açığa olumlu yansıyacağını vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşımızın altın talebi bu sene geçmişe göre aşırı artmış durumda. Son 20 yılın ortalama yıllık altın ithalatı 8 milyar dolarken, bu sene 30 milyar dolara çıkmış. Milli gelire oran olarak yüzde 4 olan cari açığın yaklaşık 2,6 puanı altından kaynaklanıyor. Aslında altın bir varlıktır, bu anlamda bir tüketim değil. Finansal varlıktır, portföy tercihidir. Önümüzdeki yıllarda altın ithalatının normalleşeceğini düşünüyoruz. Burada yarı yarıya bir azalma olursa cari açıkta bir iyileşme olur ama olmazsa dahi ki biz programımızı ona göre yapmadık, enflasyonu düşürmek için aldığımız tedbirler cari açığı da azaltacaktır.”
Şimşek, cari açığın finansmanını iyileştirmek istediklerini belirterek, “Sıcak para peşinde değiliz. Sıcak paranın tehlikelerinin farkındayız. Türkiye’mize kalıcı, sermaye benzeri uzun vadeli kaynak peşindeyiz. Tabii ki ideal olarak doğrudan yatırımları da artırmayı arzuluyoruz ama bu bir çırpıda olmuyor, bunun zamana ihtiyacı var.” diye konuştu.
Fiyat istikrarını sağlamalarıyla Türkiye’nin doğrudan yatırım çekeceğine işaret eden Şimşek, bu sayede uzun vadeli kaynak da çekeceğini söyledi. Şimşek, “Hiçbir şekilde ‘Sıcak para gelsin, onun üzerinden rezervler artsın, biz burada rahatlayalımın’ peşinde değiliz. Tabii ki piyasa mekanizması içerisinde her türlü kaynak akışı olacak, oluyor da, biz buna açığız ama bizim tercihimiz doğrudan yatırımlar, sermaye benzeri, uzun vadeli.” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanımızın tam desteği var”
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, gelecek sene ihracatın daralıp daralmayacağı yönündeki soruyu yanıtlarken, böyle bir şey öngörmediklerini bildirdi. Tam aksine bu sene AB’de, özellikle Almanya’da, İngiltere’de, İtalya’da büyümenin çok zayıf olduğuna dikkati çeken Şimşek, IMF tahminlerine göre Türkiye’nin ana ticaret ortaklarındaki çok zayıf olan büyümenin gelecek sene toparlanacağını aktardı.
Şimşek, bu durumda Türkiye’nin ihracatının artacağına yönelik inancını dile getirerek, “Ama o olmasa bile ihracatımıza öyle güçlü destekler vereceğiz ki… Bu konuda çok samimiyiz, 10’a katladık reeskont kredilerini, tekrar 10 kat daha artırmamız gerekiyorsa artıracağız. Yeter ki bizim girişimcimiz, üreticimiz, yatırımcımız ihracata yönelsin. Ben tavsiyede bulundum çünkü iç pazar gelecek sene bir miktar yavaşlayacak.” diye konuştu.
Şeffaf ve açık olduklarını vurgulayan Şimşek, milletle doğru bir diyalog kurmaları gerektiğine işaret etti.
Şimşek, bunun zorlu bir süreç olduğuna dikkati çekerek, “(Türkiye’nin sorunlarına kolaycı bir çözüm yok. Kestirme bir yol yok. Sorunlar çok boyutlu) diyen benim. Bu sorunları çözmek için 6 tane hedefimiz var, ‘bu 6 hedefe yönelik şu ilerlemeyi sağladık’ dedim. Bunu söylediğim için benim tozpembe bir tablo çizdiğimi iddia ediyorsunuz. Tam aksine küresel olarak da Türkiye olarak da zorlu bir süreçteyiz ama çok kaliteli bir ekibimiz var, iyi bir programımız var. Bu programı kararlılıkla uyguluyoruz. Cumhurbaşkanımızın tam desteği var, tam desteği de göreceksiniz.” değerlendirmelerinde bulundu.
Bakan Şimşek, KKM hesaplarına değinerek, şunları ifade etti:
“Muhtemelen önümüzdeki aylarda rezerv birikiminin güçlenmesiyle birlikte KKM’den çıkışı hızlandıracağız. Size perspektif sunuyorum. Ben geriye bakmıyorum, ileriye bakıyorum. Bu memleketin ileriye bakma dışında şu anda fayda sağlayacak ne zamanı var ne de gereği var. KKM’den çıkış stratejisini ekibimizle birlikte net bir şekilde ortaya koyduk ve çıkış başladı; 3,4 trilyon liradan 2,7 trilyon liraya düştü. Biz inanıyoruz ki önümüzdeki sene bu çıkış tamamlanacak. Erken veya geç. Ben niye burada net konuşmuyorum? Çünkü piyasa koşullarına bağlı. Rezerv birikimi bu hızla giderse biz çok hızlı bir şekilde bu süreci tamamlamış olacağız.”
Konuşmaların ardından, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı kurumların 2024 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi saat 11.00’de toplanmak üzere kapattı.