Kur’an’da Ahiret’in ne ve neresi olduğuna ilişkin açık ve ayrıntılı bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Ahiret’in olduğuna iman etmenin üzerinde çok durulmuş ve İman’ın beş şartından biri olarak Bakara-177, 285 ve Nisa-136. ayetlerde sayılmıştır.
Bakara-177. Ey Yahudi ve Hıristiyanlar! Erdemli /makbul /birra kişi oluş, sadece yüzünüzü doğu ve batı yönüne çevirip çevirmemeniz. Asıl makbul kişi oluş Allah’a, Ahiret gününe, Meleklere, kitaplara ve peygamberlere inanmak, salih ameller olmak üzere de özellikle akrabalara, yetimlere, muhtaçlara, yolda kalmışlara, yoksullara seve seve yardım edip ihtiyaçlarını gidermek ve köleleri özgürlüğüne kavuşturmak, salâtı devamlı uygulamak, zekât vermek, söz verince sözünde durmak, zorluğa-sıkıntıya sabretmek ve zulme karşı direnmekle olur. İşte bunlar yaptığımız anlaşmanın sözlerine sadık olan ve gerçek takva sahibi olanlardır.
Bakara-285. Elçi /resul, Rabbinden kendisine indirilene /Kur’an’a inanıp iman etti, tebliğ ettiği muhkem /değişmez amaç hüküm buyruklarına inanan müminler de. Hepsi Allah’a, Ahirete, Meleklerine, kitaplarına ve elçilerine içtenlikle iman ettiler ve “Elçilerinin hiçbirisi arasında ayırım yapmadan, işittik ve uyduk. Rabbimiz bizi bağışla ve biliyoruz ki hesap vermek üzere Ahirette dönüş Sana olacaktır.” diyerek de içtenlikle iman edişlerini sözle de ifade ettiler.
Nisa-136. Ey insanlar! Allah’a, buyruklarını bildiren elçisine, elçiyle indirdiği kitaba /Kur’an’a ve daha önceden indirdiği kitaplara içtenlikle /tam bir teslimiyetle iman edin. Kim Allah’ı, Meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve Ahiret gününü inkâr ederse /küfre saparsa, yanlış yola iyice sapmış ve doğru yoldan iyice uzaklaşmış demektir.
Ayrıca Neml-2-3. ayetlerde ancak Kur’an’a içten inananların Ahiret inançları olacağına değinilmiştir.
Neml-2-3. Ki bu Kur’an, mümin olmak amacıyla niyetlenenler ve çaba gösterenler için bir kılavuz ve anlaşılıp uyulduğu takdirde mutluluk sağlayıcıdır /Büşra’dır. O’na iman edenler ki salâtı ikame ederler /birlik bilinci için uğraşırlar ve sosyal yardımlaşma faaliyetlerini yerine getirirler, zekât olarak imkânlarından toplumu ve muhtaç olanları yararlandırmak üzere katkı sağlarlar ve öte dünyaya /ahirete hiç kuşku duymadan inanırlar.
Ahiret inancı olmayanı Şeytan’ın kolay kandıracağı En’am-113. Ayette belirtilmiştir.
En’am-113. Çünkü o görünen ve şeytan karakterinde olan insanlardan ve görünmeyen Cin’lerin hastalanmışlarından olan şeytanlar bu girişimlerini, ahiret sorumluluğu taşımayan kimselerin kalpleri, kandırıcı fısıltılarına kansın ve Allah’a şirk koşmaları yanında, olumsuz amellerine de devam etsinler diye yapmaktadırlar.
Dahası, bu kişilerin sözlerine güvenilmemesi ve uyulmaması da ikaz edilmiştir.
En’am-150. Yine onlara, “Sizin haramlaştırmış olduklarınızı Allah’ın haramlaştırdığına dair, şahitleriniz varsa haydi getirin bakalım” de ve yalan yere şahitlik ederlerse sakın onlara inanma. Ayrıca ayetlerimizi ret edip yalanlayanların ve ahirete inanmayanların da sözlerine kanıp onlara uyma. Çünkü onlar, ayrıca Rablerine başkalarını şirk koşmakta, hatta Allah’tan önceleyip, daha fazla değer vermektedirler.
Yine Ahiret’e inanmayanların Allah’a karşı kibirlenmeye sapacakları ve başkalarına kötü bir örnek olacaklarına Nahl-22 ve 60. ayetlerde vurgu yapılmıştır.
Nahl-22. Şunu iyice bilin ki, Allah’ınız tek ilahtır. Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri, O’nun tekliğini inkâr edip büyüklük taslarlar /kibirlenirler ve verdiği nimetleri kendilerinden zannederler.
Nahl-60. Ahirete ve hesap vereceklerine inanmayanlar, kötü karar örnekleri oluşturmaktadırlar. Hâlbuki en güzel ve faydalı örnekler, Allah’ın bildirdiği örneklerdir.
Neml-4-5. ayetlerde ise Ahiret’e inanmayanların, bu yanlışları nedeniyle olan olumsuzluklarına daha da yönelsinler diye Dünya süslerinin kendilerine cazip gösterildiği belirtilmiştir.
Neml-4. Şu kesindir ki, ahiret inançları olmayanlara, Dünyada yaptıkları işler kendilerine çok cazip ve çekici gösterilmektedir. Bu yüzden de böylelerinin gözleri, bildirdiğimiz gerçeklere kapalı hale gelmektedir. 5. Dolayısıyla da, en kötü cezayı hak etmiş olarak ahirette de en çok kayba uğrayanlar onlar olacaklardır.
İmanın 5 şartından biri olan Ahiret’e iman etmek de diğer şartlar gibi önemsenmiş ve iman etmemek cezalandırılacak durumlar arasında sayılmıştır.
İsra-10. Ayrıca, ahirete iman etmeyenlere üzüntü verici bir azap hazırlamış olduğumuzu da bildirir.
İsra-45. Ya Muhammed! Sen Kur’an’ı okur ve anlatırken, Seninle, ahirete inanmayanlar arasında, Seni etkileyip engellemesinler diye görülmez bir perde oluştururuz.
Sebe-8. Bu adam, yalan uydurup Allaha iftira eden delinin biri” derler. Hayır, söyledikleri gibi değil. Gerçek şu ki, ahirete ve hesap vermek üzere tekrar dirilmeye inanmayanlar, derin bir dalalet /şaşkınlık içindedirler ve karşılık olarak azabı tadacaklardır.
Ayrıca bu kişilerin inatla yanlış yollarında kaldıklarına da Müminun-73-75. ayetlerde değinilmiştir.
Müminun-73. Sen tebliğlerinle onları dosdoğru yola /sıratın müstakime davet ediyorsun. 74. Ancak Ahiretteki hesap gününün bilincinde olmayanlar, o yoldan sürekli sapmış olarak kalırlar. 75. Ve şüphen olmasın ki, eğer Biz merhamet edip onları uğradıkları bir sıkıntıdan kurtarsak bile, yine doğru yolu görmeyip şaşkın vaziyette yanlış olan yollarına devam edeceklerdir.
Ayetlere dikkatle bakıldığında Ahiret döneminde Öğrenci Ruh’un Dünya eğitiminde almış olduğu olumlu ve olumsuz puanların hassas hesaplanması A’raf’ta yapılmakta ve bu hesabın yapıldığı yere Mahşer denilmektedir. Mümtehine-3. ayete göre bu hesaplaşmanın bireysel olarak yapıldığına ve Dünya yaşamı sırasında elde edilmiş servetin ve çocuk sahibi oluşun ne Kıyamet anında, ne de Ahiret’te hiçbir faydasının olmayacağına Enfal28 ve Al-i İmran-116. ayetlerde dikkat çekilmiştir.
Mümtehine-3. Ey iman edenler! Şunu da iyice bilin ki, Kıyamet günü ne akraba ve yakınlarınızın, ne de çocuklarınızın size hiçbir faydası olmaz. Çünkü o gün Allah sizi birbirinizden ayıracaktır. Şüpheniz olmasın ki, Allah bütün yaptıklarınızı görendir.
Enfal-28. Ve bu ihaneti, imkânlarınız (mal-mülk, makam, bilgi, yetenek vs.), servetiniz ve çocuklarınız uğruna ve onları bahane ederek yapıyorsanız, bilesiniz ki bunlar size birer sınav gereği verilmektedir /birer fitne aracıdırlar ve ödül değildirler. Çünkü asıl büyük ödül, Allah’ın yanındadır.
Al-i İmran-116. Şirk koşup, vahiy kitaplarında bildirilen gerçekleri reddederek küfre sapmış olanların ise ne servetleri ne de çocukları, Ahiret hesaplaşmasında onları Allah’a karşı koruyamayacak ve kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Ve onlar ateşin olduğu Cehennem halkındandırlar ve orada sürelerce kalıcıdırlar.
Benzer şekilde, Öğrenci Ruh eğer hem iman etmemiş, hem de şirk koşmuş ise gerçekleştirmiş olduğu Salih amellerinin Ahiret’te yine fayda sağlamayacakları A’raf-147, Furkan-70, İsra-18, Hud-16, Zumer-26, Şura-20, Kehf-105, Nahl-97, Al-i İmran-117, Muhammedd-1, 8-9, 28, Ra’d-34 ve Tövbe-69 ayetlerde, hatta bu amellerinin bir serap gibi faydasız olacağı da Nur-39. ayette açıklanmıştır. Dolayısıyla Ahiret hesaplaşmasında fayda sağlamak üzere göz önüne alınacak olan iman etmiş olma ve Salih amleller /yaratılanlara fayda sağlayacak olumlu işler gerçekleştirme olacaktır.
A’raf-147. Çünkü ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını inkâr edenlerin, olumlu olan çabalarının çoğu boşa gider. Böyleleri yaptıklarından dolayı cezalandırılmayacaklarını mı sanıyorlar?
Hud-16. Ancak bunlardan şirk koşanlar için, ahirette ateş /pişmanlık /sıkıntı olacak ve Dünyada kazandıkları servetlerin ve olumlu da olsa amellerinin hepsi ahirette boşa çıkacaktır.
Nur-39. Şirk koşup, bildirilenleri inkâr ederek küfre sapmış olanlara gelince, onların amelleri çöldeki bir serap gibidir. Susayan kişi onu gerçek su sanır ve yanına varınca da hiçbir şey bulamaz, fakat orada hesaplaşacağı Allah’ı bulur. Allah da inkârcının hesabını tam görür.
Ahiret hesaplaşmasına başlandığında, Öğrenci Ruh’a yöneltilen ilk sorunun, kız çocuklarına yapılan haksızlıklar, ebeveynlerin sosyal baskı nedeniyle kız olan bebeği diri diri gerçekten gömerek öldürmeleri veya okutmayıp ve sosyal haklarından mahrum edip bir nevi diri diri öldürmeleri olacağına Tekviyr-8-9. ayetlerde vurgu yapılmıştır.
Tekviyr-8. Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunu gömmüş olanlara /hor görenlere, ezenlere, cahil bırakanlara, 9. “Hangi suçu nedeniyle öldürüldü /gömüldü veya cahil bırakıldı, yaşamı zorlaştırıldı, hor görüldü, ezildi?” diye sorulduğunda.
Sebe-1. ayete baktığımızda, Ruh’un Dünya okulunda başlatılan eğitimine Ahiret’te de devam edildiğini görüyoruz.
Sebe-1. Verdiği nimetlere karşılık olarak Hamd etmeler /minnet duyup şükretmeler sadece göklerde ve yerde olanların tümünün sahibi ve yaratıcısı olan Allah’a yapılır. Öteki dünyada da yine verilecekler için hamd sadece Allah’a yapılacaktır. Allah, her şeyin hâkimi ve her şeyden haberdar olandır.
Çünkü Ahiret, 1) Mahşer denilen hesaplaşma yeri dışında, yapılacak bireysel veya toplu hesaba göre olacak olan Cennet ve Cehennem ayırımının yapılmakta olduğu 2) A’raf ile Ruhların 3) Berzah ile Dünya’dan ayrılmış olan 4) Bekleme yeri (Spatyom denilen yer) olmak üzere 4 bölümden olduğunu söyleyebiliriz.
Dolayısıyla Ahiret eğitimi hem Cennet’te daha üst bir eğitim şeklinde, hem de Cehennem’de islah edilme yerinde veya ceza evinde devam etmektedir. Tabi gerçeği ancak Allah bilir.
NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE 7 KONUDA ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”, “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR”, “ALLAH KİMİ SEVER, KİMİ SEVMEZ” ve “HADİS VE SÜNNET GERÇEĞİ”
YORUMLAR