Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Elektrik kabloları mevzuata uygun değil

CHP Hatay Milletvekili Nermin

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay’da depremin etkilerinin hala sürdüğünü belirterek “Bir ay sonra depremin üzerinden tam bir yıl geçmiş olacak. Bu kadar süreye rağmen Hatay’daki depremzede yurttaşlar, her gün yeniden ölümle burun buruna geliyor” dedi.

Samandağ’da evlerinin önüne koydukları prefabrik evde çıkan yangın sonucu iki çocuğun vefat ettiğini anımsatan Kara şunları dile getirdi:

Daha birkaç hafta önce bir konteyner kentimizde elektrik kablolarının açıkta olduğunu görmüştük. Yurttaşlarımız kablolardan çıkan seslerden dolayı endişe ettiklerini dile getiriyordu. Hiçbir denetim olmadığını görüyoruz. Elektrik verilen konteynerlerde mevzuata uygunluk var mı? Tesisatlar sağlıklı şekilde kurulmuş mu? Bu soruların
cevapları yok. Yurttaşların kaderi tamamen bir belirsizliğe terk edilmiş. Güvenlik önlemlerinin alınabilmesi için, kaçak akım olup olmadığını kontrol etmek için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor?”

Çok temel sorunları dahi çözmeyerek depremden kurtulanlara Hatay’da yaşanacak bir hayat bırakmadılar. Çok temel olan altyapı, barınma ve beslenme gibi sorunlar iktidarın bilgisi dahilinde değil mi? Elbette biliyorlar. Bizim onlarca soru önergemiz, kürsü konuşmamız ve basın açıklamamız var. Depremzedeler, sivil toplum örgütleriyle ve birçok
kuruluşla seslerini ulaştırabilmek için birçok çaba gösteriyor. Ancak, anlıyoruz ki Hatay’ın terk  edilmişliği bir bilgisizlikten değil. Buradaki depremzedeler, iktidarın öncelikleri arasında değil. 11  ay boyunca bu kadar hayati sorunlara dair bir çözüm üretememenin başka bir açıklaması olabileceğini düşünmüyoruz. Yurttaşlarımızı öyle bir duruma sürüklediler ki her yağmur yağdığında insanlar derin bir korku yaşıyor. Konteynerleri ya da çadırları su basacak mı? Elektrik  aksamından dolayı yangın çıkacak mı? Tuvalete giderken karanlıkta başımıza bir şey gelecek mi?
Bu sürdürülebilir bir hayat değil. Bu kadar yıkıcı bir felaketin ardından sürekli tetikte yaşamaya mecbur bırakılıyoruz. Depremzedeler, herkes gibi insan onuruna yakışacak bir hayat istiyor. Bu da çok açık bir biçimde devletin en temel sorumluluğudur. Yapılamıyorsa da gerekli kurumlar hesap vermelidir”(Adil Yeşildağ)