Depremde Yıkılan Derya Apartmanı Davasında Şaşırtan Karar
6 Şubat depremlerinde Hatay’ın Odabaşı Mahallesi’nde yıkılan ve 16 kişinin hayatını kaybettiği Derya Apartmanı davasının dördüncü duruşması Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, davanın tek tutuklu sanığı olan Ganim Emre Sahil’in adli kontrol şartıyla ve yurt dışına çıkış yasağıyla tahliyesine karar verdi. Diğer sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirleri ise devam edecek.
Duruşmada sanıklar arasında yer alan müteahhit ve şantiye şefi Ganim Emre Sahil cezaevinden, diğer sanıklar ise SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Mahkeme salonunda hiçbir sanık bulunmazken, hayatını kaybedenlerin yakınları ile sanık ve müşteki avukatları hazır bulundu.
“Müteahhit İnşaatı Bitirmekle Yükümlüdür” Savunması
Mahkemede savunmasını yapan Ganim Emre Sahil, müteahhitlerin sorumluluğu konusunda yanlış anlaşılmalar olduğunu öne sürdü. “Müteahhit inşaata gitmek zorunda değildir, yalnızca inşaatı bitirmek ve finansmanı sağlamakla yükümlüdür” diyen sanık, “Yapı kullanma izni alınmış bir bina, proje uygun şekilde tamamlanmıştır. Daha sonra yapılan değişikliklerden bina sahipleri sorumludur” ifadelerini kullandı.
Ayrıca şantiye şeflerinin görev tanımını da açıklayan Sahil, “Bir şantiye şefi, aynı anda dört farklı projede görev alabilir. Sürekli şantiyede bulunmaz. Ben mühendis değilim, statik hesaplardan sorumlu tutulamam. Bu nedenle tutukluluğumu gerektirecek bir durum yoktur, tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Sanık Avukatından “Kuaförler Bina Statik Dengesini Bozdu” İddiası
Sanık avukatı ise Derya Apartmanı’nın yıkılmasının sebebinin binanın alt katına yapılan kuaför salonları olduğunu iddia etti. “Kuaförlerin yaptığı tadilatlar, binanın statiğini bozmuştur” diyen avukat, “Bu bina Rönesans Rezidans gibi temelden çökmedi. Zemin ve birinci kattan kırılarak yıkıldı. Arkaya doğru devrilmesi bile kusurun nerede olduğunu gösteriyor. Müvekkilim 50’den fazla proje yaptı, yalnızca bu bina yıkıldı. Proje dışı yapılan değişiklikler mülk sahiplerinin sorumluluğundadır” diye konuştu.
Ailelerden Karara Sert Tepki: “Bu Karar Vicdanları Yaralıyor”
Kararın ardından yakınlarını kaybeden aileler tepkilerini dile getirdi. Binada ağabeyi ve eşini kaybeden Soner Bayraktar, binaya 2013 yılında ilk taşınanlardan biri olduğunu belirterek, “Bina yapıldıktan sonra çatı inşa edildi, dubleks daire ikiye bölündü. Bunlar müteahhitin bilgisi dışında yapılan işlemler değil” dedi.
Bayraktar, sanıkların sorumluluklarını kabul etmediğini vurgulayarak “Sanık avukatı ‘kaçma ihtimali yok’ diyor ama hakkında Mart 2023’te yakalama kararı çıktı. Aralık 2023’te polis tarafından zorla yakalandı. Kendisi teslim olmadı. Kaçma ihtimali yoksa neden yakalama kararı çıkarıldı?” ifadelerini kullandı.
Dört yakınını kaybeden Hülya Kılıçlar ise büyük üzüntü içinde olduklarını belirterek “Bu karar vicdanları yaralıyor. Çok üzgünüm. Suçluların en ağır cezayı almasını istiyorum” dedi.
Mahkeme Kamu Görevlileri İçin Soruşturmanın Akıbetini Soracak
Mahkeme heyeti, Hatay Barosu’nun davaya müdahil olma talebini reddetti. Ayrıca, kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmanın akıbetinin araştırılmasına karar verildi. Bilirkişi raporunun ise bir sonraki duruşmada ele alınacağı belirtildi. Bir sonraki duruşma 6 Mayıs’ta yapılacak.