İngiltere merkezli Rho Motion araştırma kuruluşunun verilerine göre, 2025 yılının ilk 6 ayında dünya genelinde elektrikli araç (EV) satışları geçen yıla kıyasla yüzde 28 artarak 9,1 milyona ulaştı. Haziran ayında ise satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24, bir önceki aya göre ise yüzde 7 yükseldi.
Çin, küresel pazarın yarısını oluşturuyor
Ocak-Haziran döneminde satılan 9,1 milyon elektrikli aracın 5,5 milyonu Çin’de kayıtlara geçti. Böylece Çin’deki satışlar yıllık bazda yüzde 32 artarak liderliğini pekiştirdi. Ülkede sübvansiyonların kaldırılacağına yönelik beklentilere rağmen, yılın ikinci yarısında finansmana erişimin kolaylaşmasıyla büyümenin devam edeceği öngörülüyor.
Avrupa’da dengeli olmayan büyüme
Aynı dönemde Avrupa’daki elektrikli araç satışları yüzde 26 artışla 2 milyona çıktı. Almanya, İngiltere ve İspanya’da satışlar artış gösterirken, Fransa’da sübvansiyon kesintileri nedeniyle satışlar yüzde 13 geriledi.
Kuzey Amerika frene bastı
ABD, Kanada ve Meksika’da yılın ilk yarısında satışlar sadece yüzde 3 artarak 900 bine ulaştı. Kanada’da satışlar yüzde 23 düşerken, Meksika ve ABD’de sırasıyla yüzde 20 ve yüzde 6 artış yaşandı. ABD’de eski Başkan döneminde yürürlüğe giren Enflasyonu Düşürme Yasası kapsamındaki vergi indirimlerinin kaldırılmasıyla yıl sonunda talepte keskin düşüş bekleniyor.
Dünyanın geri kalanında hızlı artış
Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika dışındaki pazarlarda ise elektrikli araç satışları yüzde 40 artarak 700 bine yükseldi. Bu bölgelerde büyümenin sübvansiyonlarla doğrudan ilişkili olduğu değerlendiriliyor.
“Sübvansiyonlar belirleyici rol oynuyor”
Rho Motion Veri Müdürü Charles Lester, küresel elektrikli araç pazarına dair yaptığı açıklamada, “Dünya genelinde satılan her iki elektrikli araçtan biri Çin’de. Avrupa’da büyüme güçlü ancak ülkeler arasında dengesiz. Fiyat hassasiyeti yüksek tüketiciler sübvansiyonlara bağımlı. Kuzey Amerika’da ise Trump’ın yeni yasa düzenlemesiyle büyüme beklentisi zayıfladı,” dedi.
Elektrikli araçların geleceği, devlet destekleri ve ekonomik koşullarla şekillenirken, Çin’in liderliği küresel dönüşümün rotasını belirlemeye devam ediyor.

