Suriye’nin Suveyda bölgesinde Dürzi halkına yönelik gerçekleştirilen katliamlara karşı Hatay’dan yükselen ses, insanlık vicdanını harekete geçirmeyi amaçlıyor. EHDAV öncülüğünde bir araya gelen 25 sivil toplum kuruluşu, Suriye’de süregelen zulmün durdurulması için uluslararası toplumu göreve çağırdı.
Suriye’de yaşanan katliamlar insanlık suçudur
Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV), Suriye’deki Suveyda bölgesinde yaşanan son gelişmelere ilişkin önemli bir açıklama yaptı. 25 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği açıklama, Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Uzunbağ Mahallesi’nde yer alan EHDAV Genel Merkezi’nde kamuoyuyla paylaşıldı. Açıklamada, Dürzi halkına yönelik yapılan saldırıların, soykırım niteliğinde olduğu vurgulandı.
Rejim güçleri ve HTŞ militanları bölgeyi kana buladı
EHDAV Genel Başkanı Ali Yeral, Suriye’deki Dürzi katliamının, hem rejim güçleri hem de HTŞ militanları tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, “Bu çağda halklara yapılan bu tür vahşetler, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmaktadır” dedi. Yeral, Suveyda’daki olayların sadece bölgesel bir kriz değil, tüm insanlık için ahlaki bir sınav olduğunu ifade etti.
Sessizlik suça ortak olmaktır
Ali Yeral, uluslararası toplumun bu katliamlar karşısında sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Colani ve Şara rejiminin işlediği bu insanlık suçları karşısında harekete geçmeyen her yapı, bu suçlara ortak olur. Özellikle Mart ayında Alevilere, Temmuz ayında Dürzilere yönelik gerçekleştirilen saldırılar cezasız kalmamalı” diye konuştu.
Yeral, Suriye’de yalnızca Dürzilerin değil, Alevi, Şii, Hristiyan, Kürt, Türkmen, Ermeni, Ezidi, Süryani, Laik Sünniler ve daha birçok topluluğun ciddi bir tehdit altında olduğunu belirtti. Özellikle 2011’den bu yana sistematik şekilde yürütülen soykırım politikalarının, farklı halkları hedef aldığına dikkat çekti.
Suriye’de vahşetin yeni adı: Colani zihniyeti
EHDAV, HTŞ ve Colani birliklerinin, Suriye’de sistematik bir şekilde halkları hedef aldığını ve vahşi yöntemlerle sindirme politikaları uyguladığını belirtti. Yeral, “Bu yapıların hedefinde öncelikle Aleviler vardı. Bugün ise Dürzi kardeşlerimiz bu vahşetin merkezinde. Bu örgütlerin amacı halkları korkutmak, sindirmek ve topraklarını terk etmeye zorlamak” dedi.
Suriye’deki insani kriz, savaşın yarattığı yıkımın ötesine geçmiş durumda. Katliamların yanı sıra bölgede açlık ve sefalet giderek büyüyor. EHDAV, acil olarak bir insani yardım koridorunun açılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle Alevi, Dürzi, Şii ve Hristiyan toplulukların temel ihtiyaçlara ulaşamadığına dikkat çekiliyor.
Hukuki ve siyasi mücadele sürecek
Açıklamayı imzalayan 25 STK, sadece kınama ile yetinmeyeceklerini, Suriye’deki bu sistematik katliamları uluslararası platformlara taşıyacaklarını ifade etti. “Bu bir insanlık suçu, buna karşı sessiz kalmak bizler için bir seçenek değil. Mücadelemizi hem sahada hem hukukta sürdüreceğiz” denildi. EHDAV Başkanı Yeral, konuşmasının sonunda çarpıcı bir mesaj verdi: “Suriye’deki Dürzi, Alevi, Şii ve Hristiyan halkların yok edilmesine seyirci kalmak, bu çağın Yezitlerine yol vermektir. Tüm dünya artık bu sessizliğini bozmalı. Halkların kardeşliği ve barışı için birlikte mücadele etmeliyiz.”

