Depremin ardından 1000 gün geçti… Antakya’da Defne Sanat Kollektifi, müzikle direnişin ve umudun sesini yeniden yükseltti. Şehrin dört bir yanından gelen müzisyenler, enstrümanlarıyla sokaklara çıkarak, şarkılar söyleyerek, bahurlar yakarak “Kültürümüzü yaşatacağız” mesajı verdi.
Depremin 1000’inci Gününde Antakya’da Sanatla Direniş
Antakya, 6 Şubat depreminin yaralarını hâlâ sarmaya çalışırken, Defne Sanat Kollektifi bu kez sessizliği değil, müziğiyle sokakları doldurdu. Depremin 1000’inci gününde kentte bir araya gelen sanatçılar, enstrümanlarını alarak yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca söylenen ezgiler, yakılan bahurlar bir yandan acının, bir yandan da umudun notalarına dönüştü.
Müzisyenlerden “Kültürümüzü Unutmayacağız” Mesajı
Yürüyüş sırasında konuşan Defne Sanat Kollektifi üyeleri, depremin ardından yaşanan zorluklara rağmen Hatay’ın kültürel kimliğini korumakta kararlı olduklarını vurguladı. “Biz bu şehrin müzisyenleriyiz. Sadece evimizi değil, kültürümüzü de yeniden inşa edeceğiz” diyen sanatçılar, dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Katılımcılar, yürüyüş boyunca Antakya’nın sokaklarını dolduran melodilerle halkı da duygulandırdı. Şehrin her köşesinden yükselen alkış sesleri, sanatın birleştirici gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Sanatla Toplumsal Hafızayı Canlı Tutmak
Depremin ardından bölgedeki birçok kültürel yapının zarar gördüğünü belirten kollektif üyeleri, bu etkinliğin sadece bir yürüyüş değil, aynı zamanda bir hatırlama eylemi olduğunu ifade etti.
“Bin gün geçti ama acımız hâlâ taze. Fakat biz müzikle iyileşmeye, sanatla yeniden doğmaya çalışıyoruz” sözleriyle duygularını dile getirdiler.
Antakya’nın yeniden ayağa kalkabilmesi için sanatın, özellikle de müziğin birleştirici rolünün altını çizen sanatçılar, kültürel mirasın korunmasının toplumsal iyileşmenin önemli bir parçası olduğunu vurguladı.
Defne Sanat Kollektifi’nden Anlamlı Çağrı
Etkinliğin sonunda Defne Sanat Kollektifi, herkesi Antakya’nın kültürel direnişine destek olmaya davet etti.
Yaptıkları açıklamada, “Bu şehir sadece taş duvarlardan ibaret değil; burada yüzyıllık melodiler, halk ezgileri ve hikâyeler var. Biz bu kültürü yaşatmaya devam edeceğiz” denildi.
Yürüyüş boyunca gitar, bağlama, keman ve perküsyon sesleri Antakya sokaklarında yankılandı. Katılımcılar, hem yaşamını yitirenleri andı hem de geleceğe umutla bakmanın mümkün olduğunu gösterdi.
Antakya’da Sanatın Yeniden Doğuşu
Antakya halkı için bu etkinlik, sadece bir müzik yürüyüşü değil; aynı zamanda bir direniş manifestosu anlamı taşıyordu. Depremin ardından sessizleşen sokaklar, yeniden şarkılarla doldu.
Defne Sanat Kollektifi’nin öncülüğünde düzenlenen bu etkinlik, “yıkıntılardan da sanat doğar” mesajını güçlü bir şekilde hissettirdi.
