Her yıl 14 Kasım’da kutlanan Dünya Diyabet Günü, diyabet konusunda farkındalık yaratmayı ve erken teşhisin önemini vurgulamayı amaçlıyor.
Diyabet, vücudun kan şekeri seviyesini düzenleyen insülin hormonunun eksikliği ya da vücutta etkili şekilde kullanılamaması sonucu ortaya çıkan kronik bir metabolik hastalıktır. Tedavisinde çığır açan gelişme, 1921 yılında Prof. Dr. Frederick Banting ve Charles Best’in insülini keşfetmesiyle gerçekleşti. Bu buluş, diyabetli milyonlarca insanın yaşam kalitesini yükseltti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Prof. Dr. Banting’in doğum günü olan 14 Kasım’ı 2007’den itibaren resmi olarak “Dünya Diyabet Günü” ilan etti. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından desteklenen bu özel gün, diyabetin hızla artan yaygınlığına dikkat çekmeyi ve toplumları bilinçlendirmeyi hedefliyor.
Diyabetin yaygınlığı ve etkileri
Dünya genelinde milyonlarca insan diyabetle yaşıyor. Türkiye’de ise her 10 yetişkinden yaklaşık 1’i diyabet hastası. Uzmanlar, obezite, düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşamın diyabet riskini artırdığına dikkat çekiyor. Tedavi edilmediğinde diyabet; kalp, böbrek, göz ve sinir sistemi başta olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Erken teşhisin önemi
Diyabetin erken tanısı, komplikasyon riskini azaltmak ve yaşam kalitesini korumak için kritik öneme sahip. Tip 2 diyabet, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli tıbbi kontrollerle büyük ölçüde kontrol altına alınabiliyor. Endokrinoloji uzmanları, kan şekeri ölçümlerinin düzenli yapılması, sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivitenin diyabetin önlenmesinde kilit rol oynadığını vurguluyor.
Farkındalık ve bilgilendirme etkinlikleri
Her yıl 14 Kasım’da Türkiye’nin birçok ilinde Dünya Diyabet Günü kapsamında bilgilendirme ve tarama etkinlikleri düzenleniyor. Hastaneler, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları halkı diyabetin belirtileri, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendiriyor. Uzmanlar, “Diyabet sessiz bir hastalıktır, farkındalık hayat kurtarır” mesajını öne çıkarıyor.