Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tescilli coğrafi işaretli ürünlerde

Amblem Kullanımı Şart Antakya

Amblem Kullanımı Şart

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) girişimiyle başlayan ‘Coğrafi İşaret’ başvurularında Künefe’nin ardından Antakya Küflü Sürkü (Çökeleği) için de tescil aşamasını devreye sokan Hatay ve diğer illerde artık uygulanması gereken ‘standart’ bir uygulama var.

Tescilli coğrafi işaretli ürünlerde amblem kullanımının zorunlu hale getirilmesi ile birlikte, Hatay ve diğer illerde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil işlemleri tamamlanan tarım ve tarım dışı ürünler coğrafi işaret amblemi ile beraber marketlerde yerini almaya başladı.
-SATIŞ İÇİN ŞART-
Bu konuda konuşan ve 10 Ocak 2018 tarihi itibariyle tescilli coğrafi işaret ile birlikte amblem kullanımının zorunlu hale getirildiğini, hatırlatan Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, “10 Ocak 2017 tarihinde Sınai Mülkiyet Kanunu veya bir başka isimle yeni Patent Kanunu yürürlüğe girdi. Bu Kanun’da pek çok Sınai Mülkiyet hakkında getirilen düzenlemeler var. Coğrafi işaretler de bu Kanun’un önemli bir parçasıdır. Türkiye’de yöresel değerlerimiz ile ilgili, bir yörede belli özelliklerle öne çıkan tarım ürünleri veya tarım dışı ürünler ile ilgili düzenleme yapıldı. Bunlara coğrafi işaretler diyoruz. Yaklaşık bir yıldır da bu mevzuat yürürlükte. Son bir yıldır da 100’ün üzerinde coğrafi işaret tescili yapıldı ve toplam tescil sayısı şu anda 300’ü geçti. Yasa da ikinci bir düzenleme ise, coğrafi işaretlerde amblem kullanım zorunluluğu getirildi. 10 Ocak 2018 tarihine kadar süre verildi ve 29 Aralık 2017 tarihinde bu konuyla ilgili yönetmelik yürürlüğe girdi. Bundan sonra, coğrafi işaret tescili almış ürünlerimiz; örneğin Hatay Künefesi, Taşköprü Sarımsağı, Finike Portakalı, Antep Baklavası, Aydın İnciri, Giresin Tombul Fındığı gibi ürünler marketlerde satıldığı zaman, tüketici bu ürünler üzerinde tescilli coğrafi işaret amblemini görmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
-MARKA DEĞERİ-
Coğrafi işaret ambleminin 3 ayrı renkte olduğunu kaydeden Asan; kırmızı renkli amblemin menşei ürünler, yeşil renkli amblemin mahreç ürünler, turkuaz renkli amblemin ise geleneksel ürünler için kullanıldığını söyledi. Coğrafi işaretlerde amblem kullanım zorunluluğu ile daha fazla katma değer hedeflediklerini belirten Asan, “Malatya Kayısısı, Aydın İnciri gibi eğer sadece o bölgede yetiştiriliyorsa bunlara menşei diyoruz ve kırmızı logodan oluşuyor. Antep Baklavası, Akçaabat Köftesi, Adana Kebap gibi belli bir bölgeye ait, ancak başka şehirlerde de üretilebiliyorsa, bunlara mahreç diyoruz ve yeşil logodan oluşuyor. Geleneksel ürünler ise turkuaz renkli amblem ile yer alacak. Şu anda bunlarla ilgili tescilli coğrafi işaret işlemleri devam ediyor. Ezogelin Çorba’nın başvurusu yapıldı. Yakın bir zamanda İrmik Helvası ve Menemen’in başvurularını bekliyoruz. Böylece, tüketiciler daha bilinçli bir şekilde bu ürünleri alıp, rahat bir şekilde tüketebilecek. Diğer taraftan ise bu ürünlerimizin marka değeri artacak ve üreticilerimiz daha fazla para kazanacak. Yurt dışına ihraç ettiğimiz ürünlerden daha fazla katma değer ortaya çıkartacağız” dedi.
-PAZARLAR DA DAHİL!-
Coğrafi işaret kullanım zorunluluğunun pazarlarda da uygulanacağını vurgulayan Asan, “Örneğin Malatya Kayısısı’nı Haziran, Temmuz ayında tazesi çıktığı zaman pazardan açık bir şekilde alıyoruz. Malatya Kayısısı’nı aldığınız zaman, tezgah üzerinde ‘bu bir tescilli coğrafi işarettir’ diye kırmızı amblemi göreceksiniz. Kayısı, aynı zamanda kuru kayısı olarak marketlerde ambalajlı olarak da satılabilir. Onun da üzerinde, yine Türk Patent ve Marka Kurumu’nun ‘tescilli coğrafi işaret’ amblemini göreceksiniz. Pazarlarda, marketlerde bu ifade etmiş olduğum 300 üzerinde tescilli ürünü alabilirsiniz.
Bu ürünleri tükettiğiniz zaman iki şeyden emin olacaksınız… Bunlar, Türk Patent ve Marka Kurumu’nda tescilli coğrafi işaretlerdir, aldığım ürün tescili yapılmış, üretim yöntemleri belli olan, güvenli ve sağlıklı bir şekilde tüketebileceğim bir üründür.
Bu ürünleri ülke olarak ihraç ettiğimiz zaman, Türkiye’ye daha fazla döviz girdisi olacak. Coğrafi işaretler, ülkelerin kalkınmasında veya ülke içerisinde kırsal bölgelerin kalkınmasında önemli bir kaldıraçtır” diye konuştu.
-GEREKLİ ŞARTLAR-
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) girişimiyle başlayan ‘Coğrafi İşaret’ başvurularında Künefe’nin ardından Antakya Küflü Sürkü (Çökeleği) için de tescil aşamasını devreye sokan Hatay gibi diğer illerden gelecek bu yöndeki talepler ise belli şartları karşılamak zorunda.
Bu konuda konuşan ve denetimden geçmemiş ya da tescilde belirtilen kriterlere uygun olarak üretilmemiş bir ürün üzerinde coğrafi işaret ambleminin kullanılması durumunda bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağına yönelik bilgi veren Habip Asan şu tespiti yaptı:
“Tescil için 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanun’unda belli koşulları sağlayan işaretler tescil edilebiliyor. Bu işaretler; belli bir bölgeye, sınırları belli olan bir bölgede ve beli özellikleri sağlayan ürünler için söz konusudur. Aydın İnciri ve Malatya Kayısısı gibi ürünler tarımsal ürünlerdir, ama Devrek Bastonu ve Oltu Taşı gibi ürünlerde tarım dışı ürünlerdir. Bunlar ilgili mevzuat koşullarının yerine getirilmesi şartıyla; Belediyeler, Valilikler, Kaymakamlıklar, Sivil Toplum Kuruluşları bize başvuruda bulunuyor, başvuru yaptıktan sonra ilgili mevzuat koşullarını sağlayan coğrafi işaretler tescil ediliyor. Edildikten sonra piyasaya sunuluyor, amblem yapıştırılıyor. Böylece, Türkiye’de bu ürünler ile ilgili daha fazla katma değer ortaya çıkartıyor, ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Eğer bir kişi, coğrafi işaret olmadığı halde, örnek olarak, kişi Taşköprü Sarımsağı’nı değil de başka bir sarımsak üzerine amblemi yapıştırırsa, şikayet üzerine kişi hakkında işlem yapılır, bu ürünler piyasadan toplatılır ve Türk Ticaret Kanunu’ndaki ilgili hükümler işletilir. Böylece bu işin gerçek üreticileri korunmuş olur. Coğrafi işaret olmadığı halde bu amblemlerin kullanılması yasaktır ve şikayet üzerine çeşitli yaptırımlara tabidir.”
-SIRA UZUN!-
Şu anda 300’ün üzerinde coğrafi işaret tescilinin olduğunu ve yaklaşık 400 adet coğrafi işaretin tescil işlemlerinin devam ettiğine dikkat çeken Asan, “Bizim yaptığımız ön incelemelere göre, Türkiye’de yaklaşık 2 bin 500’ün üzerinde tescil edilebilecek coğrafi işaretlerimiz var. Bunların bir kısmının tescil işlemlerini Avrupa Komisyonu’nda da başlattık. Bunlardan bazıları; Antep Baklavası, Aydın İnciri, Malatya Kayısısı. Coğrafi işaretler olarak hem Türkiye’de hem de Avrupa Komisyonu’nda tescil işlemleri tamamlandı. Kayseri Mantısı, Kayseri Pastırması, Kayseri Sucuğu, Aydın Kestanesi gibi ürünlerin de Avrupa Komisyonu’nda tescil işlemleri devam ediyor. Şu anda Avrupa Komisyonu’nda 11 tane tescil işlemleri devam eden ürünümüz var. Bu sayıları da arttırmak istiyoruz. Sadece ülkemizde değil, uluslararası arenada da bu ürünlerin tescilini yaparak bu ürünlerin bilinirliğini Avrupa’da ve tüm dünyada sağlamaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
-Tamer Yazar-